Ağırlaştırılmış hapis cezası alan ve tekli hücreye konan Yaşar Bayar’ın görme kaybı ilerliyor. Tedavisinin yapılmadığını söyleyen eşi Dilber Bayar, ‘Eğer hastaneye götürseler gözünde ameliyat olacak ancak götürmüyorlar’ diyerek duyarlılık çağrısında bulundu
Şirnex’in (Şırnak) Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Yaşar Bayar, yargılandığı davada “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet, “kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs” iddiasından da 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Bayar, 3 ay Şırnak T Tipi Cezaevi’nde tutulduktan sonra Giresun Espiye L Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Yargıtay’ın Haziran ayında cezayı onaması sonrası Bayar, tutulduğu cezaevinde tekli hücreye alındı. Bayar, teşhisi henüz yapılamayan sırt ağrısı ve görme kaybı yaşıyor. Dilber Bayar, eşinin, yaptıkları telefon görüşmesinde hastaneye götürülmediğini ve tedavisinin engellendiğini aktardığını paylaştı.
İlaçlarını kullanamıyor
Eşinin görme yetisinin zayıfladığını dile getiren Bayar, “Hem fiziksel hem de psikolojik olarak durumu iyi değil. Hastaneye götürülmüyor. Telefon görüşmeleri yarıda kesiliyor. İlaç kullanmadığı için hastalıkları daha da artıyor. Eğer hastaneye götürseler gözünde ameliyat olacak, ancak götürmüyorlar” ifadelerini kullandı.
Uzak yerlere sevk aileye de cezadır
Uzak bir cezaevine sevk edilmesi nedeniyle eşinin görüşüne gitmekte zorlandıklarını aktaran Bayar, “5 çocuğum var. En küçüğü 10 yaşında. Tek başıma çocuklara bakıyorum. Bu nedenle de ancak bayramlarda, yılda iki defa görüşüne gidebiliyoruz. Bu durum onu da psikolojik olarak çok kötü etkiliyor. Eşini ve çocuklarını göremiyor. Eğer ayda iki defa gidebilseydik onun içinde moral olurdu” diye konuştu.
Halkı korkutmak için ceza veriyorlar
Bayar, tutsakların ağırlaştırılmış cezalarla “ölüme mahkum edildiğini” söyleyerek, “İdam cezası olmadığı için idam etmiyorlar. Ancak bu şekilde cezalandırarak idam ediyorlar. Tutsaklar üzerinde ciddi bir baskı var. Bu aileleri de çok kötü etkiliyor. Aileler de cezalandırılıyor. Halkı korkutmak için yüksek cezalar veriyorlar. Eşim hiç bir şey yapmadı. Ellerinde hiçbir delil ve tanık olmamasına rağmen 42 yıl ceza verildi” şeklinde konuştu.
Bayar, demokratik kitle örgütlerine ve insan hakları örgütlerinden tutsaklara sahip çıkmasını, hasta tutsakların tedavisinin yapılması için girişimde bulunmasını istedi.
Haber: Mahmut Altıntaş / MA