Gom’lu kadınlar 90’lı yıllarda yakılan köylerine geri dönerek tekstil atölyesi kurdu
Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesine bağlı Fişat (Çaldere) Mahallesi’ne bağlı Gom Mezrası’nda yaşayan kadınlar, 2022 yılında 3 kadın 2 makineyle başlattıkları tekstil atölyesinde bugün 9 kadın olarak çalışıyorlar. 1990’lı yıllarda yakılan köylerine 2009’da yeniden dönen kadınlar, kendi çabalarıyla inşa ettikleri atölye ile gelir kapısı yarattı.
14 yıldır çalışıyor
Köylerinin boşaltılmasının ardından İstanbul’a göç etmek zorunda kaldıklarını ve tekstil sektörü ile orada tanıştıklarını dile getiren 28 yaşındaki Şevin Karsu, “Ben Amed’e taşındıktan sonra okulu bıraktım, babam beni İstanbul’a halamın yanına gönderdi, orada tekstilde çalışmaya başladım. Orada iki yıl boyunca ortacı olarak çalıştım, sonra makinacı oldum. Makinada 4- 5 yıl çalıştım, sonra tekrar Amed’e döndüm. 14 yaşından bu yana çalışıyorum” dedi.
‘Tüm işleri beraber yapıyoruz’
İstanbul’daki çalışma koşullarına dayanamadığı için memleketine döndüğünü ve iki yıldır kurdukları tekstil atölyesinde para kazandıklarını anlatan Karsu, “Bu iş yerini açmak ablamın fikriydi. İki yıl önce burayı açtık. Daha önce İstanbul’da tekstil işinde çalıştım orada çalışmak çok zordu. İş ortamı kötüydü. Ama burada öyle bir şey yok, tüm çalışanlarla iyi geçiniyoruz. Tüm işleri beraber yapıyoruz” diye belirtti.
‘Köyde yaşamı kadınlarla kurduk’
Şehirlerde yaşamanın zorluklarına dikkat çeken Karsu, “Bizleri şehirde yaşamaya zorluyorlar ama biz köy hayatını çok seviyoruz, köyü bırakıp gitmek istemiyoruz. Burada bir yaşam kurmaya çalışıyoruz. Kadınlarla bunu kurduk diyebiliriz” şeklinde konuştu.
‘Kadın birliğinin anlamı’
Daha önce 5 yıl tekstilde çalıştığını söylene 24 yaşındaki Figen Karsu, atölye açma konusunda başta tereddüt ettiklerini söyleyerek, “Başta pek imkanımız yoktu ama yavaş yavaş çalışarak, eksikliklerimizi giderdik. Kadınlarla birlikte hepsinin üstesinden geldik” ifadelerine yer verdi.
Kadınlarla birlikte çalışmaktan çok memnun olduğunu ifade eden Karsu, ekledi: “Burada bir karar alındığında hep birlikte fikir alışverişi yaparak, en doğrusu neyse ona karar veriyor ve öyle yapıyoruz. Bu açıdan kadın birliği çok anlamı ve güzel oluyor.”
‘Erkeklere muhtaç olmak istemedim’
Atölyede yeni olduğunu söyleyen Selma Yavuz Kılıç, “Burada yabancılık çekmiyorum, herhangi bir baskı durumu yok kadınlarla iç içe çalışmak rahat ve güzel oluyor.” diyerek, kadınların çalışması ve kendi ayakları üzerinde durması gerektiğine vurgu yaptı.
“Erkeklere muhtaç olmak istemedim” diyerek, çocuğunu kayınvalidesine bırakarak, atölye de çalıştığını anlatan 22 yaşındaki Rozerin Karsu, “Kendi ayakları üzerinde durmak istediğini ve kendi parasını kazanmak istediği için işe başladığını söyledi.
‘Güven veriyor’
Çalıştıkları yerde kazanılan parayı eşit bir şekilde paylaştırdıklarını, söyleyen Hilal Karsu, “Ay sonunda kalan paranın hepsini pay ediyoruz. Bu durum tabi ki bana güven veriyor. Kendi paramı kazandığım için istediğim gibi harcayabiliyorum. Eşime muhtaç olmadan yaşıyor olmak, kimseye muhtaç olmadan durabilmek benim için çok güzel” diye konuştu.
‘Kadın emeği görülmüyor’
Yaklaşık 2 yıldır köyde kurdukları tekstil atölyesinde çalıştıklarını amaçlarının daha fazla kadınla birlikte çalışmak olduğunu söyleyen Hevidar Karsu şöyle konuştu: “Bu işte ve diğer her işte kadının emeği görülmüyor. Bunun değişmesini istiyoruz. Her konuda olduğu gibi öncü olsunlar. Evet biz çalışıyoruz eşlerimizle sorunlarımız yok ama kadınlar o kadar emek verip çalışmalarına rağmen bir de şiddete uğruyor. Bunun değişmesini istiyoruz. Burada 9 kadın olarak çalışıyoruz. Hepimiz eşit ücret alıyoruz. ”
Haber: MA / Şilan Çil