TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan, görülen duruşmasında sınır duvarına karşı çıktığı için yargılandığını ifade ederek, ‘Kurdistan’ın 4 parçasında olan sınırlarına ve tüm sınırlara karşıyım. Sınır, halkları parçalayan bir şeydir’ dedi
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Tevgera Jinên Azad (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında Nisêbîn Belediye Eşbaşkanı olduğu süreçte sınır duvarlarının örülmesine karşı başlattığı eyleme karşı açılan davanın ikinci duruşması Nusaybin 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gökkan, duruşmaya Sincan Kadın Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, avukatları salonda hazır bulundu. Mêrdîn’den çok sayıda kadının katıldığı duruşmayı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş de izledi.
Delil olarak dosyaya eklenen DVD’nin kırıldı
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, dosyaya gelen evraklar okundu.
İncelenmesi üzere dosyaya eklenen DVD’nin kırıldığı belirtildi. Mahkeme başkanı, dosya kapsamında delil niteliği taşıyan DVD’nin kırılmasına sebebiyet veren katip hakkında “suç delillerinin karartılması” gerekçesiyle Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve gerekli disiplin soruşturması başlatıldığını ifade etti. Mahkeme başkanı, DVD’nin onarılması için Ankara kriminal incelemeye gönderileceğini belirtti.
‘Sınır, kara bir lekedir’
Ardından Ayşe Gökkan savunmasına başladı. Savunmasında DVD’nin nasıl kırıldığını bilmediğini ifade eden Gökkan, “Bu siyasi bir dava. Ben sınır duvarına karşı çıktığım için yargılanıyorum. Bu keyfi bir tutumdur. Ben ne sınırlarınızı ne de duvarlarınızı tanımıyorum. Yargılanacağım bir husus yok. Ben politik bir kadınım ve bu dava da politiktir. Ben bu yargılamayı kabul etmiyorum. Kurdistan’ın 4 parçasında olan sınırlarına ve tüm sınırlara karşıyım. Sınır, halkları parçalayan bir şeydir. İnsanların duygularını parçalıyor. Sınır, kara bir lekedir. Halklar arasında ayrıştırmaya neden olduğu için sınırlara karşıyım ve buna karşı mücadele ettim” dedi.
‘Katliam yapanlar duvarları koruyor’
“Türkiye duvarları savaşı engellemek için kurduğunu söylemiştir. Ancak Efrin bölgesinde sınır olmamasına rağmen Türkiye orada savaş veriyor” diyen Gökkan, şöyle devam etti: “Efrin savaşına karşı çıktığım için de ayrı bir davadan yargılanıyorum. AKP-MHP iktidarı Efrin’de katliam yaptı. Katliam yapanlar duvarları koruyor. Aynı zamanda Hevrin Xelef Suriye’de katledildi. Hevrin Xelef nasıl katledildi? Hevrin Xelef’in katiline Mardin Artuklu Üniversitesinde diploma verildi. Bu da iktidarın en ciddi ayıplarından biridir. Sınır saldırılarını artık kabul etmiyoruz. Ben TJA’lı bir kadın, Kürt ve Kurdistani bir kadın olarak sınır duvarlarını asla kabul etmiyorum ve bulunduğum her yerde buna karşı çıkmaya devam edeceğim. Daha önce de söylediğim gibi sınır duvarlarının inşa edilmek istendiği süreçte tacize uğramama rağmen eylemimi sürdürdüm.”
‘Tutsakların talepleri karşılanmalı’
Gökkan, “Roboski katliamının sebebi iktidarın oluşturduğu sınırlardır. Roboski katliamını şiddetle kınıyorum. Roboski davasının da takipçisi olacağım. Kadınların sınır direnişini kutluyorum. Tabet Ana’yı bir kez de anıyorum. Filistin’de annelerin cenazesi nasıl yerde kaldıysa Taybet Ananın cenazesi de Silopîya’da yerde kaldı. Filistin’de hamile kadınlar katledildiyse 5 aylık hamile Selamet Yeşilmen de Nisêbîn’de katledildi. Bunlara karşı çıkmaya devam edeceğim. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim.”
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü için başlatılan açlık grevlerini selamlayan Gökkan, “Barış mimarisi Sayın Abdullah Öcalan için talepler karşılanmalı. Dünya sınırlarla sakattır, yaralıdır. Bu yaranın iyileşmesi için sınırların kaldırılması gerekiyor. AKP-MHP’nin militarizmi son bulmalıdır. Sınırsız bir dünya istiyoruz. Dünyada 8 ülke sınırlarının mayınlı olmasıyla biliniyor. Bunlardan biri de Türkiye’dir. Özgür bir Türkiye, özgür bir Kurdistan ve özgür bir dünya için mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi.
Duruşma ertelendi
Ardından savunma yapan avukatlar, Gökkan’ın beraatine karar verilmesini istedi. Ara kararını açıklamayan mahkeme, DVD’nin kurtarılması için dosyanın ulusal kriminal incelemeye gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 29 Mart 2024 tarihine erteledi.
Duruşma sonrası katılımcı kadınlar “Jin, jiyan, azadi” sloganları ve alkışlar eşliğinde salondan ayrıldı. Kadınlar adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş, “Ayşe Gökkan Nusaybin’de büyük bir iradedir. İçerde büyük bir tiyatro oynandı. Ayşe Gökkan bugün tüm dünyada tanınan bilinen bir isim. Onun yargılanmasını asla kabul etmiyoruz. Ayşe Gökkan’ı yargılayan mahkeme suçludur. Bu tiyatroyu kabul etmiyoruz ve tiyatroyu tanımıyoruz. İrademizi asla gasp edemezsiniz” dedi.
HABER MERKEZİ