Xerzan (Garzan) Mezarlığına yapılan saldırı sonrası Kilyos’ta bir kaldırıma gömülü bulunan cenazelerden HPG’li Nizamettin Gökalan’ın cenazesi yıllardır süren DNA işleminin ardından ailesine verildi
AKP sürecinde özel savaş politikasına dönüştürülerek cenazelere ve mezarlıklara yöenlik saldırılar arttı. Özellikle 2015 çatışmalı sürecinde onlarca mezarlık saldırıların hedefi olurkenz onlardan biri de Bedlîs’in merkeze bağlı Oleka Jor (Yukarı Ölek) köyünde bulunan Xerzan (Garzan) Mezarlı oldu.
Mezarlığa 19 Aralık 2017’de düzenlenen saldırıyla beraber farklı tarihlerde yaşamını yitiren 261 HPG’liye ait cenazenin İstanbul’da bulunan Kilyos Mezarlığı’nda kaldırıma plastik kutular içinde gömüldüğü tespit edilmişti.
Cenaze Kilyos’tan alındı
Ailelerin defalarca başvuru yapmasına rağmen cenazeler hala verilmezken, Kilyos Mezarlığı’nda ailelerine verilmeyen ve hala gömülü olan 310 cenazeden biri de HPG’li Nizamettin Gökalan’a ait. Gökalan 1999’da Bedlîs’e bağlı Xerzan (Garzan) bölgesinde çıkan bir çatışmada hayatını kaybetti. Gökalan’ın cenazesi, Kilyos Mezarlığı’ndan Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER) yöneticleri ve ailesi tarafından alındı.
Mezarlığı saran çok sayıda jandarma, aile ve ANYAKAYDER yöneticilerinin Gökalan mezarına gitmesine izin verilmezken, Gökalan’ın kemikleri, cenaze nakil aracı ile tabut içerisinde mezarlığın dışında ailesine teslim edildi.
İşkenceye dönüşen bir süreç
Gökalan’ın abisi Numan Gökalan, mezarlık çıkışında yaşadıkları “hukuksuzlukları” anlattı. Gökalan, bundan yaklaşık 5 yıl önce ATK’ye kan örneği verdiklerini ancak kabul edilmediğini dile getirdi. Gökalan, son olarak da 2021’de Bedlîs’te kan örneği verdiğini aktararak işkenceye dönüşen süreci anlattı. 23 yıl boyunca bir kez olsun Gökalan’ın kemiklerini aramaktan vazgeçmeyen ailesi adına konuşan Gökalan, “İki aydan fazladır Bitlis’le diyalogdayız, en son amacımıza ulaştık. Öyle bir hal ki artık kemiklerimizi de sevinçle karşılıyoruz” diyerek yaşadıklarını paylaştı. Ailelere cenazelerini almaları için çağrı yapan Gökalan, ” Ailelerden tek ricam bu kemikleri burada bırakmayın, sizden rica ediyorum, gelin kendi topraklarınıza götürün. Bizim yolumuz budur. Buradaki herkes benim ailemdir. Yalnızca kardeşim, benim kardeşim değildir. Burada yatanlar da benim kardeşimdir. 23 senedir beklediğim gündür” dedi.
Gökalan’ın cenazesi Amed’in Rezan ilçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığı’nda defnedilecek.
Dava süreci hakkında
Aileler avukatları aracılığıyla 2020 yılının Ekim ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Kişinin hatırasına hakaret” ile “İşkence ve eziyet” suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunsa da savcılık soruşturma izni vermemişti. Yine savcılık avukatların, “Memurlar hakkında soruşturma izni verilmemesi” ve “İşlemin iptali” için dava açılma talebini de reddetmişti.
Bunun üzerine bir aile, “Adil yargılanma hakkı” ve “Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği”ni belirterek Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmuştu. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ise adil yargılanma hakkı kapsamında “Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğini” kaydederek 2021 yılının Nisan ayında AYM’ye başvuruda bulunmuştu. Aile ve ÖHD’li avukatların başvurusunu değerlendiren AYM, iki başvuruyu da “kabul edilemez” bularak reddetti.
AYM’nin ret kararından sonra ÖHD’li avukatlar, iç hukuk yollarının tüketilmesi nedeniyle Mayıs ayında dosyayı aileler adına AİHM’e taşıdı. AİHM’e yapılan başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 8’inci maddesinde yer alan “Özel ve aile hayatına saygı hakkı”na atıfta bulunuldu. Başvuruda ayrıca AİHS’in 13’üncü maddede düzenlenen “etkin soruşturma yapılmaması” haklarının ihlali ile AİHS 6/1 ve AİHS 8/1 maddelerinin ihlali ile birlikte etkin soruşturma yapılmaması yönünde başvuru yaptı.
İSTANBUL