GÖÇİZDER’in tutuklu üye ve yöneticilerinin yargılandığı davanın duruşması yarın. Duruşma öncesi yapılan basın açıklamasında davaya katılım çağrısı yapılırken, ‘Hak savunuculuğu suç değildir’ vurgusunda bulunuldu
Üç Haziran’da yapılan ev baskınlarıyla gözaltına alınan ve 11 Haziran’da tutuklanan aralarında eşbaşkanların da olduğu 16 GÖÇİZDER üyesinin yargılandığı dava yarın görülecek.
Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) tutuklu üye ve yöneticilerinin yargılandığı davanın duruşmasını sahiplenme çağrısı yapmak amacıyla Serhat Göç Araştırma Derneği’nde basın toplantısı yapıldı. Basın açıklaması metnini Serhat Göç Araştırma Derneği Yöneticisi Ahmet Güler okudu.
Yandaş medyanın algı operasyonu
3 Haziran 2022’de Göç İzleme Derneğine yönelik gerçekleştirilen hukuksuz operasyon kapsamında 23 yönetici ve üyelerinin gözaltına alındığını, 17’sinin tutuklandığını belirten Güler, “Henüz gözaltı süreci devam ederken ve dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen yandaş basın üzerinden algı operasyonu yapılarak yerinden zorla göçertilen insanlara yönelik çalışmalar yürüten derneğimiz kriminalize edilmeye çalışılmıştır” diye konuştu.
Yandaş basın aracılığıyla hak savunucularına yönelik algı operasyonu düzenlendiğini vurgulayan Güler, “Hak savunuculuğun suç olmadığını bir kez daha haykırırken algı operasyonları ve karalama ile ‘ suçmuş’ gibi yansıtılan çalışmalarımızın neler olduğunu da ifade etmek istiyoruz. Göç İzleme Derneği’nin hak savunuculuğu alanında ürettiği kitaplar, raporlar hakkında yasak ve toplatma kararı alınmış Ve aynı zamanda başta Sabah, Hürriyet, Yeni Şafak gazeteleri olmak üzere A haber ve diğer tüm merkez ve yerel medya organlarına servis edilen yanlış bilgilerle karalama kampanyaları yapılmıştır” dedi.
Suçlama konuşu yapılan çalışmalar
Hak savunucularının çalışmaları nedeniyle hedef haline getirildiğini belirten Güler, “2017’da kurulan Göz İzleme Derneği zorunlu göç alanında çalışan ve bu göçlere ilişkin her türlü verileri toplayıp kamuoyu ile paylaşan bir dernektir. 90’lı yıllarda uygulanan köy boşaltmaları nedeniyle yaşanan göçler , Suriye , Afganistan ve Irak iç savaşlarından kaynaklı yaşanan göçler ve tabi ki 2015 – 2016 yılları arasında Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve bu nedenlerle yaşanan göçler, Göç İzleme Derneğinin çalışma alanları içerisindedir. 90’lı yıllarda boşaltılan 4 bin 500 köy ve yaklaşık 4 milyon insan, Suriye Savaşı nedeniyle Türkiye’ye gelmiş yaklaşık 7 milyon insan, Sokağa çıkma yasakları nedeniyle yerinden edilen yüz binlerce insan elbetteki Göç İzleme Derneği tarafından görmezden gelinecek değildir. İşte bu göç hareketlerinin gerçek nedenleri ve yerinden göçertirilenlerin sorunlarına ilişkin çalışmalarımızdır suçlama konusu yapılan” diye konuştu.
Sokağa çıkma yasakları
Derneğin sokağa çıkma yasakları dönemindeki çalışmaları nedeniyle hedef haline getirildiğini belirten Güler, “Bu çalışmalarda elde ettiğimiz ve kamuoyu ile paylaştığımız bilgiler, açıklamalar, deneyimler iktidarı rahatsız etmiş ve neticesinde bir baskı, yargılama ve karalama süreci başlamıştır. Zaman itibariyle yakın bir dönemde olması ve Doğrudan mevcut iktidarın sorumluluk taşıması nedeniyle sokağa çıkma yasakları ve buna ilişkin yaşanan göçe yönelik çalışmalarımız bizi güvenlikçi politikalara yönelen iktidarın hedefi haline getirmiştir” ifadelerini kullandı.
Güler, hak savunuculuğunun suç olmadığını vurgulayarak, arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.
HABER MERKEZİ