Göç İzleme Derneği (GÖÇİZ-DER), “Sokağa Çıkma Yasakları ve Zorunlu Göç Sürecinde Kadınların Yaşadıkları Hak İhlalleri ve Deneyimleri” başlıklı rapor açıkladı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan GÖÇİZ-DER Eşbaşkanı Songül Köse, yasaklar sırasında özellikle kadın ve çocukların yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Raporla, 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve göç döneminde kadınların yaşamış olduğu hak ihlallerini ortaya çıkarmayı amaçladıklarını söyleyen Köse, şöyle devam etti: “Saha çalışmamız 2018’de Diyarbakır, Mardin’in Nusaybin ilçesi, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi, Şırnak merkez, Cizre, Silopi ve İdil ilçeleri ile en çok göç alan Van, Mersin ve İstanbul’da eş zamanlı olarak yapıldı. 10 kentte 480 kadın ile hem anket yapıldı hem de görüşmeler gerçekleştirildi. Türkiye’de 2015-2016 yılları arasında sokağa çıkma yasakları sürecinde yaklaşık 500 bin insan yerinden edildi, 1 milyon 809 bin kişi de dolaylı olarak etkilendi. Bu süreçte tahmini rakamlara göre en az 3 bin 638 kişi yaşanan çatışmalar nedeniyle yaşamını yitirdi.”
‘En çok kadınlar etkilendi’
Sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği ilçelerde yaşayanların özgürlük ve güvenlik hakkından mahrum edildiğine dikkat çeken Köse, şu ifadelerde bulundu: “Savaş ve silahlı çatışmalar kayıpların, eşitsizliğin, yoksullaşmanın, yerinden edilmenin sıklıkla yaşanmasına neden olduğu travmatik bir süreci ifade etmektedir. Böyle bir ortamda savaşın yıkıcı etkilerini derinden yaşayan ve savaştan en çok etkilenen kadınlardır. Özellikle savaş sırasında ve sonrasında artan yoksulluk, ev içi şiddet, cinsel saldırı gibi kadınların karşı karşıya kaldığı sorunlar, yükselen militarist söylem ve pratikler nedeniyle perdelenmektedir. Artan şiddet ve savaşın eril dili kadınların yaşadıkları bu sorunları ya önemsizleştirmekte ya da ikincil olarak değerlendirilmesine sebep olmaktadır.”
Cinsiyet eşitliği temel alınmalı
- Songül Köse, raporda yasaklı bölgelerde yaşananlara dair yapılması gerekenleri ise şu şekilde sıraladı:
- Yerinden edilme ve yeniden yurtlanma sürecinin kadın odaklı toplumsal cinsiyet perspektifi ile kadınların kendi talepleri doğrultusundaki istemlerinin ortaya çıkarılması.
- Çatışma-çatışma sonrası süreçte kadınların yaşadıkları zorlukların, maruz kaldıkları şiddet türlerinin ve savaş deneyimlerinin ortaya çıkarılması.
- Zorla yerinden edilen kadınların sosyal haklarına erişimi ve bu haklarını kullanmaları konularında politika yapıcılara önerilerde ve tavsiyelerde bulunulması.
- Kadınların toplumdaki ikincilliğini ortadan kaldıracak, toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bir bakış açısı, politika ve uygulamalara yerleştirilebilmesi bağlamında, kadınların toplum içindeki konumlarının güçlendirilmesi.
- Kadınların üretim ilişkileri içinde yer almakla konumu ve özerkliği artabileceğinden kadın istihdamını arttırıcı düzenlemelere öncelik verilmesi.
DİYARBAKIR