AKP-MHP koalisyonunun küçük ortağı son günlerde yine azdı. Kendisi AKP’ye yamanıp eridikçe erirken HDP’nin Türkiye’nin üçüncü büyük partisi konumunu, seçimlerdeki kilit rolünü kaybetmiyor olması MHP’yi iyice zıvanadan çıkarmış durumda. HDP, bütün siyasi soykırım operasyonlarına rağmen gücünü muhafaza ederken, MHP, HDP’nin seçmeni 6 milyon yurttaşı tehdit ederek çaresizliğini saklamaya çalışıyor. Önce Devlet Bahçeli yine her zamanki güldüren konuşmalarından birini yaptı ve şöyle dedi: “Adalet ve hukuk devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır. HDP’yi Türk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur.” Evet, HDP’yi hazmedemedikleri doğru. Koalisyonun halk düşmanı ekonomi politikalara dayandırdığı bütçesi görüşülürken HDP milletvekillerinin halk adına yüzlerine vurdukları gerçekleri hazmetmeleri zordur.
HDP’yi susturmaya güçleri yetmediği için de siyasallaştırdıkları yargıyla denemek istiyorlar bunu. Ama HDP’nin mafyanın değil halkın dostu olduğunu, arkasında halk olduğunu unutuyor Bahçeli. Bahçeli’nin bu konuşmasının ardından bu defa da MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın twitter’dan “HDP/PKK kamilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür” dedi. Ki bu artık 6 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşına yönelik bir katliam çağrısıdır ve insanlık suçu kapsamına girmektedir. HDP Eş Genel Başkanı, anayasa profesörü Mithat Sancar, Yalçın’ın bu soykırım çağrısını Türkiye yargısına ve uluslararası mahkemelere taşıyacaklarını açıkladı. Hükümet içinde AKP’den çok MHP’nin Bakanı gibi davrandığı iddia edilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu konuşmaların ardından TBMM’de daha önce, özellikle de bütçe görüşmelerinde rastlanmayan üslup ve hareketlerle HDP’li milletvekillerine yönelik kullandığı ifadeler ise, MHP’nin başlattığı bu nefret suçu içeren saldırıların devamı gibiydi. HDP milletvekilleri de seçmenleri de bu konuşmalara gereken cevabı resmi açıklamalarla ve sosyal medyadan verdiler. Ancak MHP’nin bu saldırı ve tehditlerinin bu partinin koalisyon içindeki gizli ajandasından kaynaklandığı da ihtimal dahilinde.
MHP, AKP’ye yedeklenmiş olduğunu unutturmak için sık sık hükümetin politikalarını AKP’yi zaten sıkıştığı uluslararası platformda daha da zor durumda bırakacak uç noktalara taşıyor. Bununla hem kendisi hükümeti talimatla yönetiyormuş gibi bir görüntü vermeye çalışıyor hem de AKP’yi kendisine iyice mahkum etmeye çabalıyor. Hükümet içinde bir çatışma olduğu son günlerde sık sık ayyuka çıkıyor. Bu çatışmanın sebebinin MHP’nin pastadan talep ettiği parçayı sürekli büyütüyor olması muhtemel. MHP, HDP’ye yönelik saldırılarıyla AKP’yi köşeye sıkıştırmanın peşinde. HDP’yi köşeye sıkıştıramayacağını, direncini kıramayacağını öğrenmiş olmalı MHP ama yine de saldırganlıklarını, nefret suçlarını sürdürüyorlar. Bunun hesabını da mahkemelerde verecekler. HDP’yi demokrasi mücadelesinden caydıramazlar.