JES işgali altındaki Germencik’te Hez Enerji tarafından 250 dönüm arazi içinde jeotermal enerji santrali ve santralin zehirli atık sularıyla çalıştırılacak olan jeotermal sera ve kurutma tesisi kurulacağı duyuruldu
Yusuf Gürsucu / istanbul
Hez Enerji Anonim Şirketi, tarafından Aydın’ın Gemencik ilçesinde jeotermal enerji santrali kuracağını ve ardından 3 yılın sonunda 250 dönüm arazi üzerinde jeotermal sera ve 10 bin metrekare kurutma tesisi kuracağını açııkladı. Şirketin Germencik’in Uzunkum, Moralı ve Argavlı köyleri arazileri üstünde JES ve onun çıktılarıyla sera ve kurutma tesisiyle kurularak ciddi istihdam yaratılacağı iddiasında bulunuldu.
‘Çevre dostu JES’
Açıklamada, sera ve kurutma tesisinin tam otomatik sisteme sahip olup hiçbir şekilde doğaya bırakılacak bir atığı olmadığını ve yüzde 100 çevre dostu iddiasıyla ‘topraksız tarım’ uygulaması ile üretim yapılacağı belirtilerek, “Bu serada üretilecek olan domates, muz, avokado, ejder meyvesi ve benzeri ürünler, daha sonra yine şirketimiz bünyesinde alınan kararla kurulacak olan modern kurutma tesisimizde işlenip, katma değerli ürün haline getirilerek nihai tüketiciye hazır hale gelecektir. Bu ürünler ihracat için son derece elverişli olup, böylelikle ülke ekonomisi açısından da son derece önemlidir” denildi. Tesisin elektriğinin güneş, rüzgar ve “jeotermal gibi temiz enerji kaynaklarından üretilecek” sözleri Germenciklileri ilgilendirmiyor.
Şirket çok heyecanlı
Kurutma tesisinin bölge halkına açık olacağı, halkın kendi tarlalarında ürettikleri ürünleri tesiste işleyebileceği belirtilen açıklamada, “Bu durumda sadece sera ve kurutma tesisleri bölge halkı için bir istihdam alanı değil, aynı zamanda kendi ürünlerini işleyip daha avantajlı ticaret yapabilme imkanı sağlayan bir merkez olacaktır. Ek olarak, yerel yönetimler ile iş birliği yapılarak organize soğuk hava depo bölgeleri yapılarak, bölge tarımı son derece önemli bir fırsat kazanacaktır. Bu durum ayrıca lokasyon açısından da çok uygun olan bölgemize lojistik açıdan da katkı sağlayacaktır. Bölge halkı ve diğer yatırımcılarla iş birliğiyle sahip olduğumuz jeotermal kaynağı tüm paydaşlara kullandırmaya hazırız” diye belirtildi. Şirketin heyecanla aktardığı şeylerin tamamı şirketin çıkarlarına işaret ederken, bu çıkarları istihdam vb. iddialarla süslüyor olması ardındaki kirli anlayışı gizlemesi mümkün değil.
Halkı bölmek için süsleme yapılıyor
Germencikli yurttaşların JES’lere karşı tepkisi ve mücadelesi Türkiye’de JES gerçeğini herkese göstermeyi başardı. Birçok iddia ile süslenen bu girişler mücadelelerde yarılmalar ve ayrışmalar yaratıp halkın bir kısmını yedeklemeyi hedeflediği ve benzer girişimlerin Aydın ve Balıkesir Sındırgı’da da yapıldığını hatırlamamız gerekiyor. Aydın Belediyesi’yle birlikte JES atık sularının evlerden dolaştırılarak ısınma sorununun çözülebileceği yönünde girişimlere Aydınlı yurttaşlar ‘bu bir oyun’ diyerek tepki gösterdi. Germencik’te girişilen sera ve kurutma tesisiyle aynısı Sındırgı’da da yapılmasında belediye ve iktidarın desteklerini görmekteyiz.
Amaçlanan daha fazla kazanmak
JES’lerde yeraltından çekilen ağır metallerle dolu akışkanın enerji üretiminde kullanıldıktan sonra ısısı düşen bu akışkan doğaya salınıyor (Nehir-dere-tarım arazileri vb.). JES’ler yeraltından çektikleri zehirli akışkanı reenjeksiyon kuyuları ile yeniden yeraltına basmaları gerekirken bunun maliyetinden kurtulmak için akışkanı evsel ısıtma, seracılık ve meyve kurutma gibi alanlara kaydırmak istiyorlar. Ayrıca reenjeksiyon yapanların da akiferlerin bulunduğu 400-500 metrelere suyu bastıkları ve bu yolla yeraltı sularına ağır metallerın karıştığı biliniyor. JES’in çıktısı olan ağır metallerle yüklü akışkanın ya da şirketin ‘jeotermal deşarj suyu’ olarak tanımladığı zehirli akışkan kullanılarak işletilecek olan sera ve kurutma tesisinde kullanıldıktan sonra iyice soğuyan akışkanın ne yapılacağı bugüne kadar yaptıklarında görmek mümkün. Bu girişimle JES’lerden kazandıklarını katlamak isterlerken, bundan zarar görecek tek kesim köylüler ve doğal yaşam olacak
JESDER’den itiraf
Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Manisa ve Aydın’da yerel basına jeotermal uygulamaları ile ilgili bilgilendirme toplantıları gerçekleştirmişti. Dernek, “Hayatta ne yaparsanız yapın yüzde 100 yararlı, temiz diye bir şey yok. Biz de o anlamda jeotermaller olarak yüzde 100 temiz değiliz. Aydın’da bir sorun var ama bu bir süreçtir. 2009’dan sonra uygulama hızla düzeliyor. İşletmelerce akışkan derelere bırakılmıştır, yaptık. Ama sürekliliğe bakmak gerek. Bu devamlı mı yapılıyor, yoksa anlık geçici süreyle mi yapılıyor?” diye JES karşıtlarına sesleniyordu.
Reenjeksiyon maliyetli bir iş
Aydın’da düzenlenen bir etkinlikte konuşan Elektrik Mühendisi Cevat Uçman ise, yıllar önce Jeotermal Enerji Santrali’nde çalıştığını ve zararlarına şahit olduğunu ifade ederek üç farklı noktaya dikkat çekmiş ve “Birincisi reenjeksiyonda (tekrar basma) işlemi kolaylaştırmak için kullanılan inhibitörler yoğun miktarda korozit zehirli madde içeriyor. İkinci dikkat çekmek istediğim nokta yer altından çekilen suyun yine yerin 2-3 bin metre altına basılması gerekir. Oysa yüksek maliyetlerden dolayı bunu yapan yok. Suyun 0-500 metreye basılması hiçbir anlam ifade etmiyor. Son olarak tepkilerin giderek büyüdüğünü fark eden yetkililer torba yasa ile ÇED düzenlemelerini bypass ettiler” demişti.
Çiftçiler kandırılıyor
Germencik’te sera ve sebze kurutma tesisinin zehirli atıkla işletileceği, şirket için projedeki en önemli detay! Deşarj suyunun JES’lerin ısısı düşen zehirli atık olan akışkan olduğu biliniyor. Bu akışkanın sıcak veya soğuk olması zehirli yapısını değiştiren bir özellik taşımıyor. Temeli atılan tesiste, santralde kullanımdan sonra ısısı 60-70 dereceye inen zehirli akışkan JES’lerin işine yaramıyor. Bu akışkanı, akışkanın çekildiği noktaya deşarj etmeleri ise Elk. Müh. Cevat Uçman’ın açıklamasında dediği gibi bu durum şirketlere yüksek maliyetler oluşturuyor.
İşi biten akışkan ne olacak?
Diğer yandan JESDER’in itiraflarından da anlaşılacağı gibi JES atıkları halen derelere salınmaya devam edildiğini gösterirken, halkın duyarlılığının artmış olması JES’çileri sıkıntıya sokuyor. JESDER!in geçtiğimiz aylarda Aydın halkına rüşvet olarak “evlerinizi ısıtalım” ifadesi atık üzerinden de kazanmayı hem de atıktan kurtulmalarını sağlamak içindi. Sındırgı’da temeli atılan ve Germencik’te yapılmak istenen tesiste bu içerikte. JES’lerin zehirli akışkanın bu tesise verilmesiyle JES şirketi atık sorunundan kurtuluyor ama Germenciklilerin kurtulması olanaksız. Bu işletme de kullanılacak olan zehirli akışkanın ısısı iyice düştükten ve burada da kullanım süreci tamamalandıktan sonra zehirli akışkan derelere ve tarım arazlerine bırakılma dışında bir seçenekleri yok. Bu işletmede kurutulan sebzelerin ise bir alıcısı olur mu, bunu şimdiden belirtmek zor.
Toprak Ana!
İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve diğer organizmalar yüz binlerce yıl toprakla birlikte evrimleşti. Bugün toprak yerine topraksız üretimin desteklenmesinin iki nedeni var. İlki, kapitalist endüstrinin her türlü girdisi doğal yaşamın yağmalanması üzerinden tedarik edilmektedir. Bu süreçte hem toprak hem de sular aşırı kirletilmiş durumda ve topraksız üretimin en önemli iddiası bu noktada ortaya çıkmakta. Hem kirletiyor hem de sözde çözüm üretiyor. Aynen küresel ısınmaya neden olan kapitalist endüstrinin kirli üretimlerinin bir sonucuyken bu durumu düzeltmek içinse alternatif enerji sistemlerini önerip aşırı üretimlerini kesintisiz sürdürmek istemesi gibi.
Tarım fabrikaya taşınıyor
Topraksız üretimi desteklemelerinin ikinci nedeni ise bu üretim sürecinin bir buzdolabı veya otomobil üreten fabrikalar gibi sermaye yoğun olmasıdır. Kapitalizm, üretim süreçlerinin tamamını sermaye inisiyatifinde sürdürmek ister ve tarım da bunun bir parçası. Kirletilme sürecine girmiş toprağı koruyup yaşatmak yerine onu kirletmeyi tercih edip tarımsal üretim sürecini ‘fabrikalara’ taşıyıp sermaye birikimini büyüterek tarımın fabrikalarda sürdürülmesini hedefliyor. Bu durumu destekleyenler ise tohum ve gübre ile birlikte tarımsal ilaç tekelleri oluyor. Bitkilerin topraktan beslendiği tüm mineralleri suni yolla üretip topraksız tarımdaki yeni girdileri ortaya çıkarıp büyümeye ve kazanmaya devam etmek şiirketlerin önemli bir hedefidir.