Arada bir ısıtılıp önümüze “Milli Tarım Projesi” konuluyor. Tarım çökertilmiş. Bunu bilmeyen yok. Fizan’daki Sağır Sultan bile duydu. Ürün ithal etmediğimiz ülke bırakmayarak tarımdaki çöküşümüzü bütün dünyada bilinir kıldık çünkü.
Çökertilmiş tarımımıza çözüm için “Milli”, o yetmedi bir süre sonra “Milli”nin yanına “Birlik” kelimesi eklendi. “Milli Birlik Tarım Projesi” denildi. Yeni birşeymiş gibi önümüze sürüldü. Oysa tas aynı tas, hamam aynı hamam. Bunu çiftçi de biliyor, cümle alem de. Hükümet sanal dünyasında koza örmeyi bu yanılsaması söylemlerle sürdürüyordu. Peki sözü edilen Proje Ne kadar “Milli”? Bunu anlamak için gelin alfabenin “A” sından başlayalım.
Yani proje nedir, onun tanımını yapalım. Proje; plan ve programa alınmış, maliyeti hesaplanmış, yönetenler tarafından onaylanmış, uzun ve kısa vadeye bağlanarak gerçekleştirilmesi kabul edilmiş bilimsel çalışma tasarısı. Milli Tarım Projesi’nin bu tanıma benzeyen bir yanı var mı? Yok. Ya örtüşen bir yanı, ondan da zerre miskal eser yok. Eski Tarım Bakanı Faruk Çelik tarafından Milli Tarım Projesi sıkça dile getirilirdi.
Bakan bazı rakamları ortaya atıyordu. Rakamların gerçek olup olmaması bir yana tarımda çöküş hız kesmedi. Tahribat gün geçtikçe daha arttı. Bakanın açıkladığı rakamların neleri kapsadığını, gerçekliğinin ne olduğunu kimse anlamadı ve bilmedi. Çünkü gerçeklik başka, yaşananlar başkaydı.
Proje konusunda söylemler çok iddialıydı, iddialı olmasına da, gel gelelim ortada elle tutulur bir döküman yoktu. Bir tek Hükümet biliyordu başkasının bilmesine ne hacet. Ayrıca o dönem bakanlık web sayfasında bu konudaki bilgiler konuyu anlaşılır olmaktan çok, anlaşılmaz kılacak karmaşıklıktaydı. Her alanda olduğu gibi tarım gibi hayati bir konuda dahi “Milli” adı altında olguyla algı birbirine karıştırılıyordu.
Milli Tarım Projesi, proje tanımına uygun olmayan bir dizi niyetler manzumesinden başka birşey değildi vesselam. Neydi peki? Şimdiye kadar yapılanların aynısıydı. Yani Türkiye tarımını ve gıdasını çokuluslu, yabancı menşeli şirketlerin kontrolüne devretme çabasıydı. Milli Tarım Projesi ile ifade edilenler ve yapılmak istenenler aslında tarımdaki sorunların çözüleceği algısı yaratmaya yönelik kocaman bir balondu. Çünkü içinde tarım sorunlarını çözmeye yönelik toplu iğne ucu kadar bir çözüm yer almıyordu. Bşr başka durum da şu idi: “Milli” adıyla sunulan bu politikanın başarısı, en başta sektörün ve toplumun benimsemesi gerekmez miydi? Evet gerekirdi. Ama tarım sektörünün haberi yoktu. Sektör her defasında hükümetin ekran açıklamalarından sonra öğreniyor tarım politikalarını. Sektör Proje’nin ne olduğunu o zaman anlamaya çalışıyor.
Birşey olmadığını anladıklarında ise proje kamuoyu gündeminden düşüyordu. Kısacası tarım sektörünün bu kadar önemli konuda önceden görüşlerine başvurulmadı hiç. Özetle, kamuoyuna farklı zamanlarda yapılan açıklamalar ile yeni birşey yapılıyormuş havası estiriliyordu Milli Tarım Projesi ile. Aslında tarımda geçmişte yaptıkları şirket yanlısı politikalara durmaksızın devam ediliyordu. Ama toplumun cambaza baktırılması gerekiyordu. Belki de Milli Tarım Projesi cambaza bak projesiydi kim bilir. Gerçeğin iki yüzü işte! Milli Tarım Projesi’ni konuşmaya devam edeceğiz. Haftaya… *Mutlu bayramlar herkese