Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart’ta yapılan yerel seçimler sonrasında AKP ve ortağı MHP’nin itirazları üzerine 6 Mayıs’ta İstanbul seçimlerini iptal etti. YSK, İstanbul’da sadece büyükşehir belediyesinin seçimlerinin yenilenmesine karar verdi, tarih olarak da 23 Haziran’ı belirledi.
YSK’nin aldığı karara ilişkin başta hukukçular olmak üzere, siyasetçiler ve toplumun tüm kesimlerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. YSK’nin henüz gerekçeli kararını açıklamamış olması, sandıklarda kullanılan 4 oydan 3’ünün geçerli sayılması ve sadece büyükşehir için kullanılan oyların iptal edilmesi tartışmaların ve tepkilerin giderek artmasına neden oluyor. YSK’nin kararına bir yandan tepkiler devam ederken diğer yandan AKP içinde de kararın hukuksuz olduğuna ilişkin rahatsızlıklar artıyor. Kararın “AKP içindeki fay hatlarını harekete geçirdiği” değerlendirmeleri yapılıyor. Ankara’da kulislerin hareketlendiği belirtiliyor. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve AKP’li eski Meclis Başkanı Bülent Arınç YSK kararından duydukları rahatsızlığı dile getirmiş, partilerine eleştirilerini yüksek perdeden dile getirmişlerdi.
‘Suçluluğun ikrarı’
YSK’nin aldığı karara ilişkin tepkiler ve eleştiriler dün de gündemdeydi. Karar yazarı Elif Çakır, konuya ilişkin görüştüğü eski Anayasa Mahkemesi Başkanı (AYM) Haşim Kılıç ile yaptığı görüşme sonrasında Kılıç’ın düşüncelerini köşesine taşıdı. Çakır, konuya ilişkin Kılıç’ın şunları dile getirdiğini yazdı: “YSK İstanbul seçimini iptal etmekle Anayasa’nın 79. Maddesinin kendisine verdiği ‘hakemlik’ görevini yerine getirmemiştir. Verdiği kararın gerekçesi kamu vicdanını sükûnete kavuşturmamıştır. YSK’nın il ve ilçe seçim kurulları hakkında suç duyurusunda bulunması esasen YSK’nın kendisinin suçluluğun ikrarından başka bir şey değildir. Çünkü seçimin sağlığından sorumlu YSK’dır. YSK görevini ihmal etmekle kalmamış milyonlarca insanın seçme hakkını kullanılmaz duruma sokmuştur. Karardan çıkan sonuç: Birincisi yargı organlarının tarafsızlık ve bağımsızlık sorununun ağırlaşarak devam ettiğini göstermektedir. İkincisi ise çok ciddi bir ‘seçim güvenliği’ sorununun ortaya çıktığını göstermiştir. Gelecekte yapılacak seçimlerin güvenliği ile ilgili endişe ve kaygılara ivme kazandırmıştır.”
‘Babacan kararlıydı’
Aydınlık yazarı İsmet Özçelik de, köşesine hareketlenen kulisleri taşıdı. Özçelik yeni parti kuracağı iddia edilen Ali Babacan ve Beşir Atalay’a dair bir kulis bilgi aktardı. Buna göre Babacan ve Atalay Ankara’da bir mekânda bir araya geldi. Burada ayaküstü insanlarla sohbet de eden ikiliye dair izlenimler Özçelik’in kulağına geldi. Özçelik konuştuğu kişinin, “Ali Babacan çok kararlıydı. Gemileri yakmış gibiydi. Ama Beşir Bey’i biraz tedirgin gördüm” dediğini aktardı. Özçelik’in “Babacan gemileri yakmış gibi” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle: “AKP döneminin yıldızı parlayan semti: Çukurambar. Buradaki pastaneler ve lokantalar daha çok AKP’lilerin uğrak yeri. P…. Pastanesi de bunlardan biri. 4 Mayıs Cumartesi günü ağır konukları varmış. Ali Babacan ve Beşir Atalay. VİP odasında 2 saat kadar kalmışlar. Çıkışta ayak üstü sohbetler de yapmışlar. Onlardan biriyle görüştüm. İzlenimlerini sordum. “Ali Babacan çok kararlıydı. Gemileri yakmış gibiydi. Güçlü bir işaret aldığı anlaşılıyor. Ama Beşir Bey’i biraz tedirgin gördüm” dedi.”
İmamoğlu’na destek artıyor
YSK kararının, AKP içerisinde farklı bir siyasi hareketi çıkarmayı hızlandırdığı belirtilirken araştırma şirketlerinden de dikkat çekici açıklamalar geliyor. MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, 27-30 Nisan tarihleri arasında yaptıkları bir araştırmaya dair bilgiler verdi. Katıldığı TV5 yayınında konuşan Kulat, YSK kararı öncesi İstanbul’daki seçmenlere “Seçimin tekrarlanması durumunda politik tercihiniz değişir mi?” diye sorduklarını ve yüzde 16-17’lik bir kesmin “Değişir” dediğini aktardı. Kulat, “Bunlar, ağırlıklı olarak AK Parti’ye oy verdiğini söyleyen seçmen” ifadesini kullandı. Kulat, “Bu fotoğraf doğru çıkarsa, Ekrem İmamoğlu’na oy verme oranının artacağını gösteriyor” dedi.
HABER MERKEZİ