AKP iktidarının giderek çöküşe doğru gitmesi parti içindeki rahatsızlık ve kopuşları derinleştirinken, yandaş medyadaki karışıklık da iyice gün yüzüne çıkıyor. Yandaş medyadaki karşılıklı birbirini suçlamalar sürüyor. Yerel seçimler sonrası AKP içindeki rahatsızlıkların krize ve kopuşa dönüşmesi sürüyor. Eski bakanlardan Ali Babacan’ın istifası, eski başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte AKP’de üst düzey görev almış isimlerin ihraç istemi ile disipline sevk edilmesi ardından yaşanan istifalar, yeni partilerin kurulacağına ilişkin hazırlıklar AKP’yi derin ve önü alınmaz bir çöküşe götürüyor. Siyasetteki bu kriz AKP’nin medyasında da giderek büyüyor. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na yönelik mahkumiyet kararıyla ilgili kaleme aldığı yazısının yayınlanmamasının ardından Yeni Şafak gazetesinden ayrılan Özlem Albayrak ile Sabah yazarı Hilal Kaplan ve muhafazakâr yazarlar arasında başlayan tartışma sürüyor. Kaplan, dün Sabah’ta yayımlanan yazısında eski AA Genel Müdürü Kemal Öztürk ve Albayrak’ı “Ahlaksız” olmakla suçladı ve “Bu iki isim de var olan veya ellerinden giden çıkar ilişkileri sebebiyle Başkan Erdoğan’a karşı pozisyon almamış gibi millete ahlâk satmaya kalkıyor” iddiasını yazdı
Önceki gün sosyal medya paylaşımları ve köşe yazılarındaki tartışma Albayrak’ın, Kaplan’a hitaben, “Ne ihale aldım, ne danışmanlık yaptım, ne genel müdür oldum. Yalıda oturup hükümet kurup hükümet yıkan birine çok gelmiş” sözleriyle cevap vermişti.
Star yazarı Ersoy Dede’nin de dahil olduğu tartışmada Albayrak’ın “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BİMTAŞ’ta çalıştığı” gündeme getirilmişti.
‘Karışacak’ demişti
Geçen günlerde İbrahim Tenekeci, Yeni Şafak’ta yayımlanan yazısında “önümüzdeki günlerde siyaset ve mütedeyyin camianın karışacağını” söylemişti. Tenekeci, “Dileriz mahrem meseleler gözler önüne serilmez” diyerek, “Bunun olmaması için herkese sorumluluk düşüyor” ifadesini kullanmıştı.
Kaplan dün Albayrak’a yönelik sert ifadeler kullanırken eski Yeni Şafak yazarı ve AA Genel Müdürü Öztürk’ü de tartışmaya dahil etti. Kaplan şunları yazdı:
“Birisi dönemin Başbakan Yardımcısı Arınç’ın danışmanlığından Anadolu Ajansı’nın Genel Müdürlüğü’ne uzun bir devlet kariyeri yapmış. Milletvekili yapılmayınca, Davutçu saflarda yerini almış. Diğeri yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanıymış ama yazarlık kariyeri boyunca bunu okurundan gizlemiş. Yetmemiş, bir SMS’le işinden edilen binlerce İBB çalışanına bigane kalmış. Gazetesinden de İBB Başkanı İmamoğlu’nun sağ kolu olan CHP İstanbul İl Başkanı’nı gönlünce savunamadığı için istifa etmiş. Ortada bariz bir ‘çıkar çatışması’ (conflict of interest) var ama o bunu saklamayı tercih etmiş. Nitekim o da şimdi Davutçu saflarda…”
Kaplan ayrıca, “Ve bu iki isim de var olan veya ellerinden giden çıkar ilişkileri sebebiyle Başkan Erdoğan’a karşı pozisyon almamış gibi millete ahlâk satmaya kalkıyor. İlke ve prensip kelimelerini dillerinden düşürmüyorlar. Ahlâk, insanın yalnız dilinde değil; esas gönlünde olacak” iddiasında bulundu.
İSTANBUL