Özelleştirilen termik santrallere çevre mevzuatı açısından gerekli şart ve izinleri tamamlaması amacıyla 31 Aralık 2019 tarihine kadar tanınan süre 3 yıl daha uzatıldı. Bu santraller arasında Bursa Orhaneli Termik Santrali de bulunuyor ve santralin 3 yıl daha filtresiz çalıştırılmasına, Bursa Barosu ve Bursa Tabip Odası öncülüğünde kitlesel bir basın açıklamasıyla tepki gösterildi. Santralin bulunduğu Orhaneli Karıncalı’daki basın açıklamasında Akademik Odalar Birliği adına konuşan Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, TBMM’de Bursa milletvekillerinden 10’unun kabul oyu verdiği yasal düzenlemenin, başta Orhaneli civarı olmak üzere Bursa’da yaşayanların sağlığını tehdit eder nitelikte olduğunu söyledi.
Basın açıklaması, ilk aşamada Bursa Valiliği’nin bir genelgesinin yanlış yorumlanması nedeniyle jandarma tarafından engellenmek istendi. Orhaneli Termik Santrali’ne 5 kilometre kala durdurulan, akademik meslek odalarının temsilcilerini taşıyan Bursa Barosu ve beraberindeki araçlar, yanlışlık daha sonra düzeltilince Karıncalı’ya hareket etti. Heyet burada Bursa milletvekilleri Erkan Aydın, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ile yurttaşlarla buluştu.
Bursa Akademik Odalar Birliği adına basın açıklamasını okuyan BAOB Dönem Sözcülüğü’nü yürüten Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, “Bilindiği gibi, 1992 yılında elektrik üretmeye başlayan ve 2015 yılında özelleştirilen Orhaneli Termik Santrali, özelleştirme sonrasında baca gazı filtrelerini çalıştırmaması nedeniyle havayı gözle görünür bir biçimde kirletmeye başladı. Santral ilk açıldığında; desülfürizasyon ünitesi ve baca gazı filtresi bulunmaması nedeniyle, aralarında Bursa Barosu, Bursa Tabip Odası, Yıldırım Ziraat Odası, Bursa Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ile diğer kurum ve kişilerin bulunduğu 19 davacı tarafından dava edilmişti. Bursa Barosu Çevre Komisyonu tarafından açılan dava kazanıldı ve santralin elektrik üretimi aralıklarla durduruldu. Santral çevresinde yapılan geniş çaplı bir araştırmada da bölgede yaşayanların akciğerlerinin olumsuz etkilendiği, solunum işlevlerinde azalma meydana geldiği saptandı” dedi.
Kazanılan davalar ve yürütülen araştırmaların sonuçlarına rağmen Orhaneli Termik Santrali özelleştirme sonrasında baca gazı filtrelerini çalıştırmadan elektrik üretmeye başladığını söyleyen Altun, şöyle devam etti: “Çevre Müdürlüğü’ne özelleştirme sonrasında yapılan sayısız şikayetler, 2013 yılında çıkartılan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 8. maddesi uyarınca sonuçsuz kaldı. Çünkü geçici 8. maddeye göre, özelleştirilen termik santrallere çevre mevzuatı açısından gerekli koşul ve izinleri sağlaması amacıyla 31 Aralık 2019 tarihine kadar süre tanındı. Ayrıca bu tarihe kadar çevre kirliliğine yol açsalar bile söz konusu santrallerin elektrik üretim faaliyetinin durdurulamayacağı ve idari para cezası verilemeyeceği karar altına alındı. Hal böyle olunca, bütün itirazlarımıza rağmen Orhaneli Termik Santrali bacasından kara/sarı dumanlar görmek ne yazık ki olağanlaştı.”
Altun, 31 Aralık 2019 yaklaşırken, termik santralleri satın alan şirketlerin sürenin uzatılmasını talep ettiklerini ve hükümetin termik santrallerin baca gazı filtresi olmadan 2 yıl daha faaliyetini sürdürmesine izin veren bir maddeyi, Şubat 2019’da, Maden Kanunu ve Bazı Kanunlar Hakkında Değişiklik Öngören Torba Yasa Tasarısı kapsamına aldığını belirtti. Çevre örgütlerinin yoğun uğraşısı sonucunda söz konusu maddenin tasarıdan çıkarıldığını da hatırlatan Altun şunları söyledi: “Gelin görün ki, söz konusu madde 17 Temmuz 2019’da kabul edilen ‘Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ içerisine eklenerek şirketlerin süre uzatma talebi ‘üç yıl’ uzatılarak kabul edilmiş oldu.”
Bu maddenin başta Orhaneli Termik Santrali çevresi başta olmak üzere Bursa’da yaşayanların sağlığını tehdit ettiğini söyleyen Bursa Milletvekili Erkan Aydın, “Bu tesisin filtresinin çalıştırtılmaması sadece dağ yöresini ilgilendirmiyor. 3 milyonluk Bursa’yı ilgilendiriyor. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan 3 baraj kuş uçumu 2’şer kilometre mesafede. Kanser vakalarında gözle görülür bir artış var. Gelin hep birlikte bu yanlıştan dönelim.” Takipçisi olalım” dedi.
BURSA