Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, Diyarbakır ve Batman’da “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemine devam etti. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, geçmişle yüzleşmenin, toplumsal barışın inşası ve teminatı olduğunu hatırlattı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen eyleminin 507’ncisi düzenlendi. İHD Şubesi Konferans Salonu’nda düzenlenen eylemde, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” yazılı pankart ile kayıpların fotoğrafları açıldı. Eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyesi Gamze Pamuk Ateşli, CHP İl Başkanı Mehmet Sayın, Tabipler Odası, KESK Şubeler Platformu, insan hakları aktivistlerinin yani sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, 26 Eylül 1996 yılında Diyarbakır’da gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Fahri Balyeci’nin hikayesini anlattı. 1965 doğumlu Diyarbakır Hazro ilçesinde yaşayan, evli ve beş çocuk babası 1965 doğumlu Fahri Balyeci’nin PKK’ye katılan kardeşinden dolayı sürekli Hazro Jandarma Komutanlığı’na çağrıldığını, kardeşini bulup getirmesi ve ajanlık yapması için tehdit edildiğini belirten Örhan, “Aynı sebeple 1994 yılında 45 gün boyunca gözaltında tutulmuş, daha sonra TCK’nin 169. maddesine muhalefetten tutuklanarak 19 ay cezaevinde kalmıştı. Tahliyesinden yaklaşık 4-5 ay sonra, 26 Eylül 1996 tarihinde bir alacağını tahsil etmek için Diyarbakır’a geldi. Parasını tahsil ettikten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı” dedi.
JİTEM’de görüldü
Ertesi gün ailesinin yaptığı araştırmada, Balyeci’nin eski sebze hali civarında gözaltına alındığının belirlendiğini ifade eden Örhan, Balyeci’nin bulunmasına ilişkin yürütülen girişimleri şöyle anlattı: “O dönem kaybedilmekten korktuğu için ismini vermek istemeyen bir kişi, Fahri’yi Diyarbakır’da JİTEM’de gördüğünü, bazen gözleri bağlı bazen de açık bir şekilde ayakta bekletildiğini ve işkence gördüğünü anlattı. Bunun üzerine Balyeci’nin gözaltına alındığından emin olan ailesi Hazro Kaymakamlığına, Savcılığa, Jandarma Komutanlığına ve Diyarbakır DGM Savcılığına başvurdu ancak yanıt alamadı. Bunun üzerine büyük kardeşi Abdurrahman Balyeci 1 Kasım 1999’da İHD’ye başvurdu. Ocak 2012’de Diyarbakır’ın Sur İlçesinde bir dönem cezaevi olarak kullanılan ve JİTEM’in merkezi olarak bilinen İçkale mevkiinde başlattıkları kazılarda insan kemikleri bulunması üzerine, Balyeci ailesi yeniden İHD’ye başvurarak DNA testi yapılmasını talebinde bulundu. Fahri Balyeci’den hala bir haber alınamadı.”
Batman
Batman’da ise kayıp yakınları, İHD Şubesi’nde 413’üncü kez bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartının açıldığı eylemde, gözaltında kaybettirilenlerin yanı sıra Sur’da öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin fotoğrafı açıldı. Eyleme, HDP Milletvekili Feleknas Uca, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi avukatlar, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları katıldı.
Beş temel talep
Eylemde konuşan İHD Şubesi yöneticilerinden Abdurrezak Katmaz, annelerin çocuklarının arama mücadelesine yıllardır omuz verdiklerini ve destek vermeye de devam edeceklerini belirterek, “Gözaltında kaybetme insanlığın bir utancı, uygarlığımızın kara deliğidir” dedi.
İHD olarak beş temel taleplerinin olduğunu belirten Katmaz,”Zorla kaybedilenlerin akıbeti ortaya çıkarılmalıdır. Fail ve sorumlular yargı önünde hesap vermeli, devlet gözaltında kaybetme suçundaki sorumluluğunu kabul etmeli, gözaltında kaybetme fiilinin fail ve sorumlularını koruyan cezasızlığa son vermeli, Türkiye Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeyi imzalanmalıdır” ifadesinde bulundu.
Kaynak: MA