Tarihi 12 bin yıl önceye dayanan Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı’nda 10 Haziran 2019’da su tutulmaya başlanacak. Böylece Hasankeyf ilçesinin binlerce yıllık tarihi ile birlikte yüzlerce arkeolojik kalıntı ve endemik türü sulara gömülecek.
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, “Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin Kurtarılması İçin Geç Değildir!” adıyla bir çağrı yayınladı. Yayınlanan çağrıda, Hasankeyf’in tarihi ve kültürel önemine vurgu yapılarak, “Ilısu Projesi baştan sona yanlış ve yıkım getiren bir projedir. Başta Hasankeyf olmak üzere Yukarı Mezopotamya bölgesinin önemli bir kültürel miras alanını sular altında bıraktığı gibi, on binlerce insanı yoksulluğa sürükleyecek ve hala çok önemli bir biyo-çeşitliliğe sahip Dicle Vadisi’nin yok olmasını beraberinde getirecektir. Ilısu Projesi’nin akış aşağı bölge üzerinde çok olumsuz etkileri olacaktır” denildi. Çağrıda Türkiye, Suriye/Kuzey Suriye, Irak, Asya/Rusya, Almanya, Lübnan ve Latin Amerika’da bulunan birçok ekoloji alanında çalışan kurum ve sivil toplum kurumunun imzası bulunmakta. Çağrının tam metni ise şöyle:
Ilısu Barajı’nda Su Tutulmasın!
’ İnsan toplulukları 12 bin yıldır aralıksız bir şekilde Dicle Nehri’nin kıyılarına kurulan Hasankeyf’te yaşıyor. Onlarca kültürün emeğiyle inşa edilen ve dünyada benzeri az olan bu yerleşim yeri, Dicle Nehri kıyısı, küçük vadileri ve bitişik kayaları üzerinde yaratıldı. Son yıllarda yapılan kazılar, Hasankeyf’te henüz açığa çıkarılmamış büyük bir kültürel mirasın olduğunu gösteriyor. Yapılan bağımsız incelemelere göre, Hasankeyf’in Kapadokya, Efes ve Truva değerinde bir miras alanı olduğu düşünülmektedir. Hasankeyf, UNESCO’nun 10 kriterinden 9’una sahip evrensel bir değerdir. Uluslararası bilim çevrelerinin yaptığı çalışmalara göre, yerleşik hayatın başlaması konusunda, Hasankeyf’in, Göbekli Tepe’nin ikizi olduğu tahmin edilmektedir.
Türk hükümeti, Göbekli Tepe’yi olması gerektiği gibi UNESCO Dünya Miras Listesine aldırmak için ciddi çaba içerisinde olurken, Hasankeyf ve çevresindeki Dicle Vadisi’ni, inşaatı büyük oranda tamamlanmış Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi’nin suları altına gömmeyi planlamaktadır. Mart 2019’da yapılan resmi açıklamalara göre; 10 Haziran 2019’da Ilısu Barajı’nda su tutulmaya başlanacak ve ekim ayında suni göllerin sularının Hasankeyf’e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Ilısu Projesi baştan sona yanlış ve yıkım getiren bir projedir. Yerelde olduğu gibi Türkiye,Irak, Suriye ve dünyada yoğunca eleştirilmektedir. İddia edildiği üzere yereldekitopluma herhangi bir sosyo-ekonomik yararı yoktur.
Başta Hasankeyf olmak üzere Yukarı Mezopotamya bölgesinin önemli bir kültürel miras alanını sular altında bıraktığı gibi, on binlerce insanı yoksulluğa sürükleyecek ve halen çok önemli bir biyo-çeşitliliğe sahip DicleVadisi’nin yok olmasını beraberinde getirecektir. Ilısu projesinin akış aşağı bölge üzerinde çok olumsuz etkileri olacaktır; bu çerçevede özellikle çok sayıda Irak şehrinin içme suyu temininde ciddi sorunlar çıkacak ve Irak tarımı büyük risk altına girecektir. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan ve Ortadoğu’nun en büyük sulak alanı olan Mezopotamya Sazlıkları’na ulaşan suda ciddi azalma bu risklerin en başında gelmektedir. Ilısu Projesi’nde sona yaklaşılmış olsa da, bunun iptali ile; başta doğrudan etkilenen 5 il olmak üzere, Türkiye ve Irak toplumlarının ekonomik, sosyal, kültürel ve ekolojik olarak çok ileri düzeyde faydalanacağına kesinlikle inanmaktayız.
Son birkaç yıldır Hasankeyf’te, ‘eserlerin Yeni Hasankeyf’e taşınması’ ve ‘kayaların sağlamlaştırılması’ adı altında fiziki müdahalelerle ciddi bir yıkım yaşanmış olsa da halen kurtarabileceğimiz kültürel miras çok fazladır. Türk hükümetine ne haziran ayında ne de sonrasında su tutmamasını ve Ilısu Baraj Projesi’ni durdurması çağrısını yapıyoruz! Yerel halkın bütün kesimleriyle, Hasankeyf ve DicleVadisi’nin geleceğiyle ilgili eşit düzeyde, katılımcı ve şeffaf bir diyalog süreci sonucu ortaya çıkacak sonuçlara göre hareket edilmesi gerekiyor.İkincil olarak yerine getirilmesi gereken talebimiz,Irak ve Suriye ile uluslararası hukuka göre karşılıklı uzlaşı sonucu bir anlaşmanın sağlanması ve Mezopotamya Sazlıkları’na kadar yeterli miktarda debinin garantilenmesidir. Türkiye,Irak, Suriye ve dünyada taleplerimizi destekleyen bütün kesimlere, bu çağrımızı desteklemelerini ve Türk Hükümeti’ne yönelik benzeritaleplerin ifade edilmesi çağrısını yapıyoruz.”
Hasankeyf ve Dicle Vadisi için imza veren kimi kurumlar şunlar:
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, Türkiye
*Dicle’yi Yaşatma Kampanyası, Irak
*Dağ Nöbeti (Mountain Watch), İran
*Dicle Savunucuları (Humat Dijlah), Irak
*Rojava’yı Yeniden Yeşillendir Kampanyası, Suriye
*Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Türkiye
*Irak Su Koruyucuları (Waterkeeper Iraq), Irak Kürdistanı Bölgesi
*Hasankeyf Matters, Türkiye
*Irak Sivil Toplum Dayanışma Girişimi (ICCSI), Irak
*Ekoloji Birliği, Türkiye
*Munzur Çevre Derneği, Türkiye
*Irak Sosyal Forumu
*Yeşil Öfke Ekoloji Kolektifi, Türkiye
*People’s Campaign to Support Kind Zagros, Iran
*TMMOB Batman Il Koordinasyon Kurulu
*Sivil Kalkınma Örgütü (CDO), Irak Kürdistanı Bölgesi
*Su Hakkı Kampanyası, Türkiye
*350 Ankara, Türkiye
*Çoruh Koruma Birliği, Türkiye
*Yaşam ve Dayanışma Yolcuları, Türkiye
*Yeşil Direniş – Ekoloji ve Yaşam Gazetesi, Türkiye
*Antalya Ekoloji Meclisi, Türkiye
*Alakır Kardeşliği, Türkiye
*HDK Ekoloji Meclisi, Türkiye
*Karadeniz İsyandadır Platformu, Türkiye
*Saqiz Çevre Savunucuları Kürdistan/Iran
*Şiney Piro Kurumu, Kürdistan/Iran
*Kareza Çevre Örgütü Kürdistan/Iran
*Şiney Nojin Kurumu, Kürdistan/Iran
*Halebçe Çevre Savunucuları, Irak Kürdistan Bölgesi
*Çevre ve Sağlık Kürt Örgütü, Irak Kürdistan Bölgesi
*Green Kurdistan Population, Kürdistan/Iran
*Pajin Institution, Kürdistan/Iran
*Green Çiya Institution, Kürdistan,/Iran
*Lübnan Eko Hareketi
*Eko-Vicdan, Tunus
*Halkların Adalet ve Tazminat Savunması Vakfı, Güney Afrika
*Sınır Tanımayan Nehirler Uluslararası Koalisyon (Rivers without Boundaries International
*Coalition), Asya
*Balıkçılar Forumu, Pakistan
*Çevre Destek Grubu, Hindistan
*Tacik Sosyal ve Ekolojik Birlik, Tacikistan
*Suyun Savunması ve Suya Erişim Hakkının için Enter-Amerika Duyarlılık Ağı (Red VIDA),
*Amerika Kıtası
*Sürdürebilir Şili, Şili
*Nisan Vakfı (Fundacion Abril), Bolivya
*Su, Toprak ve Çevreyi Savunma Hareketi (MODATIMA), Şili
*Barajlardan Ekilenlerin Hareketi (MAB), Brezilya
*Dünyanın Dostları, El Salvador
*Avrupa Su Hareketi
*Earth Thrive, Balkan
*Ekologistak Martxan, Bask Ülkesi
*Yeni Su Kültürü Ağı (XNCA), Katalonya
*Arazi Sonu (Ende Gelände), Almanya
*Eylem içinde Ekolojistler, İspanya
*Dünya Miras Nöbeti (WHW), Almanya
*Ebro Nehirinin Savunma Platformu, Katalonya
*UPP – Un Ponte Per, Italya
*Karşı Akım (CounterCurrent), Almanya
*The Corner House, Birleşik Krallık
*Dünyanın Dostları, Fransa
*Italya Su Forumu Hareketleri
*Riverwatch – Nehirlerin Korunması Topluluğu, Avusturya
*Hayvanlar Hisseden Varlıklardır (Animals Are Sentient Beings), ABD
*Île-de-France Su Koordinasyonu, Fransa
*Plan C, Birleşik Krallık
*Shoal Kollektifi, Birleşik Krallık
*Hasankeyf Girişimi Berlin, Almanya
*Tarım ve Ticaret Politkası Enstitüsü, ABD
*İyi Müşterek Su Koordinasyonu (Coordination EAU bien commun), Fransa
*Urgewald, Almanya
*Idle No More SF Bay (Kaliforniya’da yerli bir halk), ABD
*EkoKadınlar (EcoMujer), Almanya
*Tatlı Su Hesap Verebilirlik Projesi (FreshWater Accountability Project), ABD
*Kaya Gazsız Zaragoza Vatandaşlar Platformu, Ispanya
*Alborado Halk Kültür Derneği, İspanya
*Uluslarası Nehirler, ABD
*Solifonds, İsviçre
*Çokuluslu Şirketleri Araştırma Merkezi (SOMO), Hollanda
*Ekolojik Merkez DRONT, Rusya
*Ekososyalist Ufuklar, ABD
*Uluslarası Sosyo-Ekolojik Birlik, Rusya
*Bioçeşitlilik Koruma Merkezi, Rusya
*Dünya Hukuk Merkezi (Earth Law Centre), USA
*Yeşil Anti-Kapitalist Cephe, Birleşik Krallık
*Cambridge Toplumsal Ekology Grubu, Birleşik Krallık
*Heraklion Bütünsel/Integral Kooperatifi, Crete/Greece