İnsan hakları savunucuları, Gebze Cezaevi önünde nöbet tutmak isteyen tutuklu yakınlarına dönük polis müdahalesine ilişkin suç duyurusunda bulunacak
İmralı’daki tecridin kaldırılması talebiyle başlatılan açlık grevlerine destek olmak amacıyla Gebze M Tipi Kapalı Cezaevi önünde 9 Nisan’dan bu yana oturma eylemi nöbeti başlatan tutuklu yakınlarına polisin dün gerçekleştirdiği müdahaleye insan hakları savunucuları tepki gösterdi.
Görüntüleri üzüntüyle izlediklerini ifade eden İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, çocuklarının yaşam hakkı için nöbet tutmak isteyen annelere yapılan müdahalenin kabul edilemez olduğuna vurgu yaptı.
Suç duyurusunda bulunacağız
İHD’nin bütün şubelerinde bulunan kadın komisyonlarının, bu şiddetle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarının altını çizen Yoleri, “Önümüzdeki Pazartesi günü bu sürecin adli makamlar tarafından soruşturulmasını isteyeceğiz. Çünkü yaşanan bu işkence toplum açısından da hukukçular açısından kabul edilemez” dedi.
Annelere yapılan müdahale insanlık dışı
12 Eylül 1980 darbesi başta olmak üzere yapılan her darbe döneminde böylesi görüntülere şahit olduklarını dile getiren Yoleri, şöyle devam etti: “Bu ülkede bütün darbe dönemlerinde ve devletin şiddet eğiliminin yükseldiği her dönemde, annelere yönelik hep böyle kabul edilemez davranışlar sergilenmiştir. Kafalarına silah dayanma noktasına kadar gelen, annelere yoğun işkenceler yapıldığı dönemlerde oldu. Bugün bunun bu şekilde karşımıza geliyor olması tam da devletin hem siyasi yönelimini hem de işkenceye ilişkin tutumunu gözler önüne seriyor. Bu yüzden, bir kez daha 80 ve 90’lardaki o karanlık dönemi çağrıştırdığı için toplumda bir infial söz konusu. Çocuklarının yaşamı için oraya gelen 70, 80 yaşındaki annelere bu müdahale insanlık dışıdır” şeklinde konuştu.
‘Aleni işkence’
Annelere yapılan işkencenin insan hakları açısından çok vahim bir noktaya gelindiğinin göstergesi olduğunu aktaran Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ise, “İşkencenin bu kadar aleni, pervasızca zorbaca yapılması; kadınların tartaklanması, aşağılanması, hak taleplerinin dikkate alınmaması kabul edilemez bir durumdur. İşkence yasak olmasına rağmen bu kadar açık bir şekilde göstere göstere uygulanması, Türkiye tarafından imzalanan hem ulusal hem de uluslararası bütün hükümlerin hiçe sayılmasıdır. Bu da insan hakları açısından çok kaygı verici bir durumdur” dedi.
90’lardan bu yana hiç bir şey değişmedi
90’larda annelerin kafalarına silah dayandığını, sokağa çıkma yasakları döneminde ise Şırnak’ın Silopi ilçesinde Taybet İnan’ın cenazesinin günlerce sokak ortasında bırakıldığını hatırlatan Efe, “1990’lardan bu yana işkence değişmedi giderek arttı” diyerek, İHD ile birlikte konu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.