İÇERİDEN
Kocaeli’ndeki Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan kadim mahpuslardan Şadiye Manap, 25 Ağustos 2021 tarihli mektubunda koşullarıyla ilgili -özetle- şunları yazıyor: “Burada yaşadıklarımız bazen komediye dönüşen durumlar oluyor. Mesela 2-3 metreden uzun hortum satılmıyor. Kantinde su taşımak için bidon yok. Aramalarda içerideki yoğurt kovaları toplanıyor. Peki biz koğuşu tasla yoksa şişeyle mi yıkayalım? Bunu uygulayan gardiyan da bu soruya bir yanıt bulamıyor.
Bizler üretimden koparılmış insanlar olarak gelirimiz yok. Ancak bizden 2004 yılından bu yana elektrik parası alınıyor. Madem burası bize ait ve elektrik parası ödemek zorundayız. Koğuşumuzun bir kısmını kiraya verelim, diye espri yapıyoruz ama anlayan yok. Kantinde on yıllardır aynı cins eşyalar satılıyor. Ben 30 yıldır neredeyse aynı çeşit bir bardakla su içiyorum mesela. Dışarıdaki fiyatları pek bilemiyoruz ama aldığımız eşyalar bize çok pahalı geliyor. Mesela bir eşyanın daha ucuz versiyonunu almak isteriz. İşimiz gücümüz okuyup-yazmak ama bir türlü tipeks-daksil alamıyoruz.
Açlık grevleri sürüyor. Bu konuda muazzam bir duyarsızlık var. Geçen hafta bazı arkadaşlar doktora çıktı. Şeker ve tuz gibi açlık grevi iaşemizin verilmediğinden, ihmal edildiğinden şikayet ettiler. Doktor, benim grev olduğundan haberim yok, demiş. Cezaevlerinde neredeyse 8 aydır süren bir açlık grevi var ama sağlığa daha az zarar veren esmer şekeri içeri getirtemiyoruz.”
* * *
Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Kasım Karataş da kadim mahpuslardan. 36 yıllık cezasının 30 yılını bu yıl tamamlayarak şartlı tahliye olması gerekiyordu. Ancak bir başka davadan onaylanan 2 yıllık cezasını öncelikle infaz etmişler. Bu yüzden, şartlı tahliyesine iki yıl kalmış oldu. Bu arada, bu cezaevinde 30 yıllık cezalarını tamamlamaya bir yılı kalan ve bu yüzden ilçe cezaevine sevk edilme talebinde bulunan üç kişinin talebi reddedilmiş. Oysa böylesi taleplerin kimi cezaevlerinde kabul edildiğini biliyoruz. Yasa gereği son bir yılı geçirmesi için ilçe cezaevine sevk edilenler, kısa bir süre sonra -arada bir karakola imza verme şartıyla- tahliye ediliyorlar.
* * *
Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde bulunan Mahsum Arslan, 20 Ağustos 2021 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Biz burada 19 erkek, 2 kadın olmak üzere 21 kişiyiz. Biz erkekler biraz idare ediyoruz ama kadın arkadaşlar tamamen izole durumdalar. Bu yüzden, ne sevk talepleri kabul ediliyor ne de şikayetlerine cevap olunuyor. Provokasyon tarzda bazı memurlarla sorun yaşamışlardı mesela. Pandemi noktasında içimizden kaybettiğimiz insan olmadı ama grip benzeri hasta olduğumuzda hiç test falan yapılmadı. Revirden gönderilen parolleri yuttuk ve bir hafta-on gün sonra da iyileştik.
Bir buçuk saate çıkarıldığı söylenen telefon hakkımızı yine 45 dakika olarak kullanabiliyoruz. İki haftada bir aynı koğuştan kişiler olarak spora çıkarılmaya başladık ama atölye ya da sohbet halen yok. Yataklarımız çok eski, yenileri verilmediği için boyun, sırt ve belimiz hep ağrıyor. Bu yüzden, hastaneye kadar gittim; ancak daha derdimi doktora anlatamadan oradan kapı dışarı edildim. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulundum. Ancak delil yetersizliğinden soruşturma falan açılmadı. Geçenlerde bir arkadaşımız aşı için hastaneye gitmişti. Kelepçeli olarak aşı olmayı reddettiği için aşı olamadan geri gelmek zorunda kaldı. Bu arada, oda değişim taleplerimiz de pandemi ve açlık grevi bahane edilerek karşılanmıyor.”
* * *
Maraş-Elbistan E Tipi Cezaevi’nde bulunan Erdal Laçin, 16 Ağustos 2021 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Şimdilik ayda iki kez ve yarım saat olmak üzere kapalı görüş yapıyoruz. Galiba bu böyle devam edecek çünkü pandemi artarak sürüyor. Hastaneye gidişi de ertelemek zorunda kalıyoruz. Zaten üstün körü bir tedavi şekli var. Gazeteyi alamadığımız gibi Kürtçe dergi ve kitaplar hiç verilmiyor. Cezası bir yılın altına düşenlerin ilçe cezaevine gitmesi gerekir ama buradan kimseyi göndermediler. Açlık grevimiz 15’er günlük dönüşümlü olarak sürüyor. Her grupta iki arkadaş yer alıyoruz. Zamanımız okuma ve tartışmalarla geçiyor. Bu arada, iyi voleybol oynayanlar var. Maçları baya çekişmeli geçiyor. Yaşlarımız 50-55 civarı. Bu yüzden maçlar baya ağrılara neden oluyor ama kimsenin bunu umursadığı yok.”
* * *
İstanbul-Maltepe 1 nolu L Tipi Cezaevi’nde bulunan Ersan Nazlier, 31 Ağustos 2021 tarihli kartında şöyle diyor: “Size yazdığım oldukça detaylı mektubun sakıncalı bulunarak gönderilmeyeceği kararı bana 27 Ağustos günü tebliğ edildi. Onlara göre mesnetsiz iddialarda bulunmuşum. Ancak ben yazdıklarımın arkasındayım ve kimseye haksızlık etmedim. Bu yüzden gereken itirazlarımı yapacağım ve söz konusu mektubun size gönderilmesini sağlayacağım.”
MEKTUBU GELENLER:
———————————–
Şadiye Manap – Gebze Kadın Kapalı Cezaevi
Mahsum Arslan – Burhaniye T Tipi Cezaevi
Adil Abi – Elbistan E Tipi Cezaevi
Erdal Laçin – Elbistan E Tipi Cezaevi
Mahmut Ulusan – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Ersan Nazlıer – Maltepe 1 nolu L Tipi Cezaevi
Kasım Karataş – Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi
Bu haftaki karikatürümüz Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yatmakta olan Mahmut Ulusan’dan.