Türkiye’nin de buğday ithal ettiği Kanada’dan ithalat yapan Japonya ve G. Kore, buğdayların GDO’lu olduğunu tespit edince, Kanada’dan alımı durdurdu. Türkiye’ye GDO’lu buğday gelip gelmediği ise belirsiz
Türkiye’de tarım alanları hızla yitirilirken temel tarım ürünleri ithalatında patlamalar yaşanıyor. En temel ihtiyacımız olan buğday ekin alanları her geçen gün geriliyor. Buna karşın sadece 2017 yılında 5 milyon ton buğday ithalatı gerçekleştirildi. Bu ithalatların yapıldığı ülkelerden biri olan Kanada’da GDO’lu buğday üretimi yapıldığı öğrenildi. AKP’nin iktidara geldiği 2000’li yıllarda buğday üretimi 22 milyon ton iken, 2017 yılında 17.6 milyon tona geriledi. Aynı yıllar içerisinde Türkiye’nin nüfusunda ise yaklaşık 15 milyon kişi arttı. Bir yandan planlamadan vazgeçilip bütün her şey piyasaya teslim edilirken, aynı zamanda üretimde ciddi düşüşler yaşanmakta.
Kanada’dan ithal edilen buğdayların GDO’lu çıkması sonucu Japonya ve Güney Kore buğday ithalatını durdurdu. 2017 yılının ortalarında Alberta eyaletinde onaysız genetiği değiştirilmiş buğday tespit edildiğine dair haberlerin ardından, Güney Kore Gıda ve İlaç Güvenliği Bakanlığı’nca yapılan açıklamada, GDO’lu buğday içermediği doğrulanan buğday mamüllerinin satışına izin verilebileceği belirtildi. Ekonomi Bakanlığı’nın ‘Ekonomi Blog’unda yer alan haberine göre, Kanada Gıda Denetim Kurumu tarafından 14 Haziran tarihinde yapılan açıklamada, zararlı ot ilaçlarına dayanıklı olması amacıyla Monsanto Co. tarafından geliştirilen genetiği değiştirilmiş buğday tespit edildiği ifade edilmiş ve açıklamanın hemen ardından Japonya Kanada’dan buğday ve buğday unu ithalatını durdurmuştu. Kanada, ABD ve Avustralya’nın ardından Güney Kore’nin en büyük üçüncü buğday tedarikçisi konumunda bulunuyor. 2017 yılında Güney Kore, Kanada’dan 226.355 ton buğday ithal etmişti.
Ne yediğimizi bilmiyoruz
Prof. Dr. Canan Karatay daha önce yaptığı açıklamalarda, “Buğdayın artık 14 değil, 48 kromozomlu olduğunu, bu nedenle ekmek ve unlu mamüllerle insan sağlığıyla oynandığını” ifade etmişti. Fitoterapi uzmanı Dr. Ümit Aktaş ise, “buğdayın GDO’lu olduğunu” iddia ediyor ve hayatımızdan çıkarmamızı tavsiye ediyordu. 2012 yılında GDO’lu buğdayların Toprak Mahsulleri Ofisi’nde (TMO) “muhafaza” edildiği ortaya çıkmıştı. TMO’nun Mersin’deki silolarında depolanan buğdayların GDO’lu olduğunu ortaya koyan laboratuvar analiz raporları gazetelerde yayınlanmıştı. 100 bin tondan fazla GDO’lu buğdayın ekmek yapılıp halka sunulup sunulmadığı öğrenilemedi. Çeşitli gıda ürünleriyle ilgili analizler yapan özel bir araştırma laboratuvarı, TMO’nun Mersin’deki buğday silosundan örnekler aldı. Laboratuvarın sonuçlarından depolanan buğdayların GDO’lu olduğu ortaya çıktı. Böylelikle Bakanlığın GDO’lu ürünlere sıkı denetim uygulamak yerine kendi depolarında tuttuğu gözler önüne serildi. Öte yandan, Mersin TMO’da ortaya çıkan GDO skandalı, “TMO’nun başka şehirlerdeki buğday siloları da GDO’lu mudur” sorusunu ortaya çıkarmıştı.
Buğday ithalatı artacak
Türkiye’nin en çok buğday ithal ettiği ülke Rusya. Diğer ithalatlar ise Meksika ve Kanada gibi ülkelerden yapılırken, kendisi buğday ithal eden Hindistan’dan bile buğday ithalatı yapılmış. 2017 yılı temmuz ayında Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, TMO 31 Mayıs 2018’e kadar 750 bin ton buğday ve mahlut ile 700 bin ton arpayı gümrük vergisiz ithal edebilecek. 2017 yılında 5 milyon ton buğday ithal etti. 2018’in ilk 3 aylık döneminde 1 milyon 987 bin ton buğday ithal etti. Bu oran 2018 yılı içinde buğday ithalatının 8 milyon tona ulaşacağını gösterirken, kaç milyon tonunun GDO’lu olacağı ise bilinmiyor.
EKOLOJİ SERVİSİ