Bir gazete çıkarmak, yayınlamak ciddi bir iştir. Çok önemli bir organizasyon gerektirir. Okurlarımızın bir kısmı bilebilir ama çoğunuzun habersiz olduğu gazetemizde çalışma sürecimizi size anlatmak istiyorum: Gazetede iki önemli örgütlenme şeması vardır. Birisi gazeteyi yayınlayan gazeteciler (muhabir ve editörler); diğeri ise idari personel. Öncelikle gazetecilerin günlük mesaisine bakalım. Sabah en geç saat 09:00 gibi gazete binasına ulaşıyoruz. Başta kendi gazetemiz olmak üzere günün gazetelerinin çoğunu gözden geçiriyoruz. Öncelik gazetemizde “Bir eksiklik var mı, gazetemiz var olan gelişmelerden herhangi birini atlamış mı, herkesin verdiği haberi biz nasıl vermişiz?” diye bakıyoruz.
Saat 10:00 gibi yazı işleri toplantımız başlar. Bu arada, haber müdürümüz, abonesi olduğumuz ajansların gündemlerini toplayıp, getirmiştir. Sabah toplantısında önce gazetemizin haber eksiklikleri tartışılır. Böylece söz konusu eksikliklerin-hataların bir daha yapılmaması amaçlanmaktadır. Daha sonra her editör, sorumlu olduğu sayfanın o gün hangi haberleri işleyeceğini toplantıya sunar. Bu haberlerin nasıl işlenirse, daha iyi olacağı tartışılır toplantıda. Yani her editör, sadece kendi sayfasıyla ilgilenmez; diğer sayfalardaki haberlerin en iyi şekilde verilmesi konusunda katkıda bulunur. Bu toplantı sona erince, herkes haberlerini toplamaya başlar ve sayfaya konulacak şekilde -gelmeyecekse- görsellerini arar. Saat 13:00’te ise manşet toplantısını yaparız. Gazeteye girecek haberler, hemen hemen kesinleşmiştir ve şimdi “hangi haber manşet olmalı” konusunu tartışmamız gerekir. Manşet de belirlendikten sonra, editörlerin her biri kendi sayfasını yaptırmak üzere, sayfaların yapıldığı sekretarya odasına koşuşturur.
Tüm sayfalar biterken, bizim “vitrin” dediğimiz ilk sayfamız da tamamlanır. Bu gazetenin ilk baskısıdır ve bundan sonraki süreçte yapılacaklar, yani gazetenin matbaada basılması ve dağıtıma verilmesi-uçaklara götürülmesi idari kesimin işidir. Editörya ilk baskı gittikten sonra yeniden toplanır ve ikinci baskıda yapılacak değişiklikleri (haberi yapılan bir konuda gelişme vardır ya da daha önemli bir haber gelmiştir) tartışır. İkinci baskı var olan editörler tarafından yapılır genelde. Üçüncü baskı ise gazetenin o günkü nöbetçi editörü- editörleri tarafından yapılır. Gece yarısı yapılan üçüncü baskılar, olağanüstü bir gelişme ve maç sonuçlarını yayınlayan gazeteler için söz konusudur aslında. Maalesef, son baskı, matbaa ve bayi dağıtımı nedeniyle bizde henüz yapılamıyor. Bazı miting fotolarını o yüzden daha sonraki günler görebildiniz bu yüzden. Sahi bunları ben niye mi yazıyorum? Öncelikle çalışma sürecimizi öğrenesiniz diye.
Dahası seçim günü yazılan ve yarınki – yani siz bu satırları okurken- halklarımızın tümü için almayı umut ettiğimiz mutlu haberi henüz almadan teslim edilmesi gereken bir köşede başka ne yazabilirim ki!.. BİLGİ NOTU: İçerideki insanlarımızın sorunlarını ele aldığım “İçeriden” köşesi, kimi başka yayın organları için hazırlanmaya devam etmektedir. Bu konuyu içerideki akrabalarınıza hatırlatmanızda yarar var. Dahası mahpus okurlarımız, sadece sorunlarını değil, şiir, öykü ve çizim de dahil olmak üzere her türlü sanat ürünlerini de adresime gönderebilirler.
OKUR TEMSİLCİSİ: aykol267@gmail.com ya da Hüseyin Aykol Posta Kutusu: 253 Yenişehir – ANKARA