Gazetecilerin, gözaltı, tutuklama, baskı ve sindirme politikalarına boyun eğmeyeceğini belirten gazeteci Cemil Uğur, tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi
Mersin’deki gazeteciler, Diyarbakır’da 16 meslektaşlarının tutuklanmasına açıklama yaparak tepki gösterdi. Özgür Çocuk Parkı’nda yapılan açıklamada, “Gazetecilik suç değildir. Özgür Basın susturulmaz” yazılı pankart açıldı. “Gazetecilere özgürlük”, “Cezaevinde gazeteci istemiyoruz”, “Gazetecilik hapsedilemez”, “Halkın haber alma hakkına kelepçe vurulmaz” ve “Özgür basın demokrasinin gereğidir” dövizlerin taşındığı açıklamaya, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ve çok sayıda gazeteci katıldı. Açıklamada konuşan Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Cemil Uğur, gözaltılara, tutuklamalara, baskı ve sindirme politikalarına boyun eğmeyeceklerini belirtti.
Bizler gerçeği biliyoruz
Diyarbakır’da 8 Haziran’da gözaltına alınan 20 meslektaşlarından 16’sının çıkarıldıkları mahkemece tutuklandığını hatırlatan Uğur, “Meslektaşlarımızın tutuklanmasına hangi kılıf uydurulsa uydurulsun, bizler gerçeği biliyoruz. Meslektaşlarımız; gazeteciliğin onurunu ve halkın haber alma hakkını savunduğu için tutuklandı. Demokrasi, basın ve ifade özgürlüğünü savunarak iktidara gelen AKP, bugün bunları tamamen ortadan kaldırdı. Sırf iktidarını sürdürmek isteyen AKP, meslektaşlarımızı tutuklayarak seçim sürecini başlatmıştır. Bu süreci baskıyla sürdürmeye çalışacaklarını şimdiden tahmin etmek kahinlik olmayacaktır” dedi.
Halkların sesi olmaya devam edeceğiz
Basına yönelik gözaltılar ve baskılar, tamamen bütün topluma verilmiş bir gözdağı olduğunu ifade eden Uğur, “Gazetecilere, mesleki faaliyetleri nedeniyle başlatılan soruşturma ve tutuklamalar basın özgürlüğüne ve haber alma hakkına saldırıdır. Basın özgürlüğü konusunda 180 ülke içinde 149’uncu sırada olan Türkiye, Diyarbakır’da 16 gazeteciyi tutuklayarak bu sıralamada daha da geriye düşmüş durumda. Özgür Basın’ın hapsedilmesi karşısında muhalefet partilerinden aydınına, gazetecisinden cemiyetine kadar susanlar şunu unutmamalıdır ki; basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Bunun sadece biz gazetecilerin değil, Türkiye’de yaşayan 84 milyonun meselesi olduğu bilinmelidir. Bu bakımdan demokrasi ve halkın haber alma hakkını savunmak için tüm siyasi partileri, kurumları ve yurttaşları ortak mücadele etrafından birleşmeye çağırıyoruz. Biz gazeteciler; zalimin zulmüne karşı mücadele edenlerin, kadınların, işçileri, emekçilerin, KHK’lilerin, Kürt halkının, yok sayılan halkların inançların, doğası için direnenlerin ve tüm ezilenlerin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
‘Yazmaya devam edeceğiz’
Uğur, gözaltılara, tutuklamalara, baskı ve sindirme politikalarına boyun eğmeyeceklerini belirterek, ne olursa olsun Apê Musa’dan, Metin Göktepe’den, Uğur Mumcu’dan, Hrant Dink’ten devraldıkları kalemle hakikati yazmaya devam edeceklerini söyledi. Uğur, “Arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar onlar için her alanda onların sesi olacağız” diye konuştu.
“Özgür basın susturulamaz” sloganı atan kitle, alkışlarla açıklamayı sonlandırdı.
MERSİN