MA editörleri Dicle Müftüoğlu, Abdurrahman Gök ve Sedat Yılmaz’ın duruşmaları peş peşe görülecek. Meslektaşları, gazeteci meslek örgütlerine gazeteciliği savunmak için ‘amasız fakatsız dayanışma’ çağrısı yaptı
Mezopotamya Ajansı (MA) editörleri Dicle Müftüoğlu, Abdurrahman Gök ve Sedat Yılmaz, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle 7 aydan fazla süredir tutuklu bulunuyor.
Amed merkezli soruşturma kapsamında 25 Nisan’da tutuklanıp 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevine konulan Abdurrahman Gök hakkında ‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘örgüt propagandası yapmak’ suçlamalarıyla iddianame hazırlandı. 5 Aralık’ta ikinci kez hakim karşısına çıkacak Gök’ün duruşması, Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı olan Dicle Müftüoğlu’na yöneltilen suçlama ise ‘örgüte üye olmak’ ‘örgüt kurmak ve yönetmek’. Müftüoğlu’nun ilk duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Aralık’ta görülecek.
Müftüoğlu ile aynı suçlamaların yöneltildiği Sedat Yılmaz’ın ilk duruşması ise 14 Aralık’ta Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
DFG, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve DİSK Basın-İş, görülecek duruşmalar öncesinde gazetecilerle dayanışmak için 4 Aralık’ta Amed, Ankara ve İstanbul’da açıklamalar yapacak.
4 Aralık’ta yapılacak basın açıklamaların ayrıntıları ise şöyle olacak:
“Basın açıklamaları; Ankara’da sabah saat 10.00’da Sincan Cezaevi Kampüsü önünde, İstanbul’da sabah saat 11.00’de Disk Basın-İş ofisi önünde, Amed’de ise öğlen saat 12’de Diyarbakır Adliyesi önünde gerçekleştirilecek.”
MKG Yönetim Kurulu üyesi Arjin Dilek Öncel ve DFG Sekreteri Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı’na yaptıkları değerlendirmede herkese tutuklu gazetecilerle dayanışmayı yükseltme çağrısında bulundu.
‘Gazetecilik yargılanıyor, savunmaya devam edeceğiz ’
Bir ülkenin demokrasisini görebilmek için, ülkedeki tutsak gazetecilere bakmak gerektiğini söyleyen MKG Yönetim Kurulu üyesi Arjin Dilek Öncel, son 2 yılda özgür basın çalışanı yaklaşık 30 gazetecinin tutuklandığını hatırlattı.
Öncel, “Ablukaya alınan, yıkılan kentleri neden yazdınız? Kadın katliamlarını neden yazdınız?” şeklindeki sorularla gazetecilerin yaptığı haberlerin ‘suç’ unsuru olarak sunulduğunu belirtti. Kurdistan kentlerindeki hak ihlallerini yazdıkları için özellikle Kürt gazetecilerin iktidarın hedefinde olduğunu vurguladı.
Öncel, son süreçlerde muhalif medyada çalışan Türk gazetecilerin de iktidarın hedefinde olmasının sebebinin Kürt gazetecilere yapılan baskıya karşı olan sessizlik olduğunun altını çizdi.
Öncel, 1990’lı yıllarda Kürt gazetecilerin, dağıtımcıların katledildiğini, günümüzde ise bu durumun baskı ve tutuklamalarla devam ettiğini dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
“Bizler Özgür Basın emekçileri olarak gazeteleri bombalanan bir gelenekten geliyoruz. O yıllarda ölümle burun buruna gelen birçok arkadaşımız, katledilen birçok arkadaşımız oldu. Aradan 30 yıl geçti ama hala gazeteciliği, Özgür Basını savunuyoruz. Kısacası gazeteciler geri adım atmayacaklardır.”
Müftüoğlu, Gök ve Yılmaz’ın derhal serbest bırakılmalarını isteyen Öncel, tutsak gazetecilerin duruşmada gazeteciliği savunacaklarını belirtti. Öncel, 4 Aralık’ta DFG, MGP ve DİSK Basın-İş olarak yapacakları açıklamaya da katılım çağrısında bulundu.
‘Amasız, fakatsız yan yana olmak gerek’
İktidarın Kürt gazetecilere yönelik baskıyla toplumu ‘sindirmeyi’ amaçladığını belirten DFG Sekreteri Gülşen Koçuk ise yargı-iktidar ortaklığına dikkat çekerek, verilen hiçbir kararın iktidardan bağımsız olmadığını belirtti. İktidarın politikalarını teşhir eden Özgür Basın çalışanlarının hedef alındığını ifade eden Koçuk, “Hiçbir tutuklama, soruşturma kovuşturma gerekçesi olmayacak, basın özgürlüğü kapsamında ele alınabilecek haberler üzerinden suç oluşturulmaya çalışıldı” dedi.
Baskılara karşı çıkmamanın baskıların yayılmasına neden olduğunu belirten Koçuk, iktidarın sessizlikten güç aldığını ifade ederek, gazeteciliği savunmak adına ‘amasız, fakatsız’ yan yana olmak gerektiğini vurguladı.
“İktidarın amacı özgür basını, gazeteciliği susturmaktı, yok etmekti. Dışarıda yazacak kimseyi bırakmamaktı” diyen Koçuk, iktidarın amacına ulaşamadığını vurgulayarak “Tutukladıkları arkadaşlarımız içeriden haberlerini yapmaya devam ettiler. Gazeteciler cezaevlerine de ışık tutmaya, oranın hakikatini de dışarıya yansıtmaya başladı” ifadelerini kullandı.
Tüm gazetecilere ve halka 4 Aralık’ta Amed, Ankara ve İstanbul’da eş zamanlı olarak gerçekleştirecekleri açıklamaya katılım çağrısında bulunan Koçuk, “Aslında toplumun da haber alma hakkının ihlal edildiğini biliyoruz. Bu bilinçle basın özgürlüğünü ve insan haklarını savunan herkesi, hak odaklı habercilik yaptıkları için hedef alınan arkadaşlarımızın duruşması öncesi gerçekleştireceğimiz açıklamaya davet ediyoruz” dedi.
AMED