Meslektaşlarının gözaltına alınıp tutuklanmasını protesto ettikleri için gözaltına alınan ve haklarında dava açılan gazetecilerin ilk duruşması görüldü. Suçlamaları reddeden gazeteciler, ‘Yasak nedeni Kürt gazetecilerle dayanışma çağırımızdır’ diye belirtti
Diyarbakır ve İstanbul merkezli operasyonlar kapsamında meslektaşlarının gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını protesto ettiği için haklarında dava açılan gazeteciler Pınar Gayıp, Eylem Nazlıer, Esra Soybir, Serpil Ünal, Yadigar Aygün ile Zeynep Kuray, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde hakim karşısına çıktı.
İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan dava öncesi tutuksuz yargılanan gazeteciler ve avukatları salonda hazır bulundu.
Davaya gözlemci olarak, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, İnsan Hakları Derneği üyeleri, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul İl Yöneticileri ve DİSK Basın-İş Yöneticileri Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nden İbrahim Irmak ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nden Elfazi Toral da davayı takip etti.
‘Yasak nedeni Kürt gazetecilerle dayanışma çağırımızdır’
Duruşmada ilk olarak Pınar Gayıp savunmasını yaptı. Kürt gazeteciler için eylemi organize ettiğini ve polislerle müzakerelerde bulunduğunu söyledi.
Alana gittiklerinde eylemin yasak olduğunu öğrendiklerini ifade eden Gayıp, “Yasak nedeni Kürt gazetecilerle dayanışma çağırımızdır. Çünkü gün içinde ana akım medya o dönem arkadaşlarımızı terörist olarak ilan etti” dedi.
‘Kürt gazeteciler kriminalize ediliyor’
Daha sonra Gazeteci Zeynep Kuray konuştu. “Bu davayı 10 Ocak’a koymanızın manidar olduğunu düşünüyorum” diyerek sözlerine başlayan Kuray, “Ben meslektaşıma destek veremeyeceksem bunu kim yapacak? Tabii ki meslektaşlarımıza destek vereceğiz. Duvardan inmiş yasakları kabul etmiyorum ”dedi. Yasaklama kararına değinen Kuray “Herkes benzer eylem yaparken bize yasaklanmasını anlamıyorum. Kürt gazetecilrle ilgili kriminalize edildiğini düşünüyorum. Biz suçlu değil. Burada kolluk suçludur.”
‘Polis beni taciz etti’
Gazeteci Yadigar Aygün gözaltı sırasında uğradıkları polis şiddete dikkat çekerek, “Bana ters kelepçe yapıldı. Kalp hastası olduğumu söylediğim halde kelepçelerim açılmadı. Beni taciz ettiler” dedi.
Aygün, “Bir yurttaş olarak soruyorum biz neden sokakta eylem yapamıyoruz. Ben her zaman Kürt basını savunacağım. Ben de 4 yıl Kürt medyasında çalıştım. Ben suç işlemedim” ifadelerini kullandı.
‘Haber yapmamız engelleniyor’
Gazeteci Serpil Ünal “Biz daha önce büyük operasyonla gözaltına alınan Kürt gazeteci arkadaşlarımız için ordaydık. Bizim de haber yapmamız engelleniyor. Elbetteki gazeteci arkadaşlarımızın haklarını savunmak için hakkımız var” şeklinde konuştu.
‘Susmuyoruz, korkmuyoruz’
Gazeteci Eylem Nazlıer savunmasında gözaltı sırasında uğradığı polis şiddetinden bahsederek, “8 yıldır gazetecilik yapıyorum. Bizi gözaltına alan polislerin hepsi bizi tanıyordu. Bu yüzden de polisin büyük bir öfkesi vardı.”
Metin Göktepe’yi hatırlatan Nazlıer, “Göktepe’nin çalıştığı gazetede çalışıyorum. Bedel ödeyen bir gazetede. Bunun ağırlığını çok iyi biliyorum. Bunu bildiğim için o gün o eyleme katıldım. Biz Gazeteci Metin Göktepe’nin geleneğinden geliyoruz” dedi.
Tutuklu gazetecilere değinen Nazlıer, ” Türkiye’de cezaevleri gazetecilerle dolu. Ama herkes bilsin ki bu baskılara karşı susmuyoruz, korkmuyoruz, yazmaya devam ediyoruz.”
“Beraatlerini istiyoruz”
Gazetecilerin avukatları da şöyle dedi:
“Müvekkillerin beyanına katılıyorum. Hukuksuz bir şekilde gözaltına alındılar. Biz tüm görüntülerin dosyaya girmesi gerektiğini düşünüyoruz. İddianamede yasaklama kararından söz ediliyorsa bunun dosyaya eklenmesini istiyoruz. Müvekkillerin beraatini istiyoruz.”
HABER MERKEZİ