İki çocuk annesi Gazeteci Filiz Zeyrek, yardımı almak için başvurduğu sosyal yardımlaşma vakfının ardından Şakirpaşa Polis Merkezine çağrılarak kendisine ev ve para karşılığında ajanlık teklifi edildiğini söyledi
Adana’nın Seyhan ilçesinde, eşinden boşanıp iki çocuğu ile birlikte yaşayan Jin News muhabiri Filiz Zeyrek, çocuk yardımı almak üzere Seyhan Kaymakamlığı’na bağlı İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na yaptığı başvurunun ardından kendilerini ‘istihbaratçı’ olarak tanıtan kişilerin ajanlık teklifine maruz kaldı.
Ekonomik olarak zorlandığı için çocuk yardımı almak üzere İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na kısa bir süre önce başvuru yapan gazeteci Zeyrek, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Hamdullah Kesen’e bu başvurusunun ardından nasıl ajanlık teklifi ile yüz yüze kaldığını anlattı.
Vakfa yaptığı başvuru sonrası 14 Ocak günü telefonla arandığını söyleyen Zeyrek, arayan kişinin “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na başvurunuz var. Bu başvuru nedeniyle Şakirpaşa Polis Merkezi’ne gelip, imza atmanız gerekir” dediğini belirtti.
Bunun üzerine Şakirpaşa Polis Merkezi’ne gittiğini kaydeden Zeyrek, burada kendilerini “istihbaratçı” olarak tanıtan iki kişi ile karşılaştığını ifade etti.
Zeyrek, bu kişilerin kendisine şunları söylediğini dile getirdi:
“Sen İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na çocuk yardımı için başvuru yapmışsın. Biz seni çağırdık, konuşup tanışmak istedik. Araştırdığımız kadarıyla eşinden boşanmışsın, iki çocuğun var ve ekonomik olarak zor durumdasın. Hatta bunla ilgili yardım başvurunu gördük. Biz de sana ve çocuklarına yardımcı olmak istiyoruz. Senin ve çocuklarının geleceği çok güzel olacak. Bunun garantisini ve sözünü veriyoruz. Evin yok. İster il içinde istersen il dışında ev imkanı sağlayalım. Çocuklarının eğitimini ve geleceğini garanti altına alalım.
Sen de biliyorsun ki bu davanın hiçbir gerçeği yok. Kimisi parayı yiyor, zengin semtlerde oturuyorlar. Sizin gibiler de yoksul mahallelerde yoksul yaşıyor. Sen seçilmiş birisin, biz aracıyız. ‘Filiz’e vaatlerde bulunun’ dediler, bizler de buradayız. Vatanının ve devletinin yanında olacağını düşünüyoruz.
Tekliflerimizi kabul ettiğin sürece senin ve çocuklarının geleceği garanti altında olacak. Akıllı ol, kafanı kullan. Verdiğiniz mücadele boştur. Cezaevine girdiğin sürede kim çocuklarına destek oldu? Bizle beraber olduğun sürece gittiğin tüm resmi kapılar sana açılacak. Gel akıllı ol bizi dinle. Şu anda kafan çok karışık bize cevap vermek zorunda değilsin. Daha sonra tekrar görüşeceğiz. Kesinlikle basına ve herhangi bir kuruma söylemeni istemiyoruz.”
‘Bu baskılara boyun eğmeyeceğim’
Zeyrek, kendisine bunları söyleyen kişilerin o sırada masaya bir tomar para bırakıp, ‘Bu para çocuklarına hediyemizdir. Al, onlara harca’ dediğini de belirtti.
Bu parayı reddedip, polis merkezinden ayrıldığını söyleyen Zeyrek, aynı kişilerin 16 Ocak’ta kendisini tekrar arayıp, görüşmek istediklerini fakat görüşme tekliflerini kabul etmediğini ifade etti.
Zeyrek, bu yaşadıklarına “Mağduriyetim ve çocuklarımın üzerinden bana baskı uyguluyorlar. Bu kabul edilebilecek bir durum değildir. Bizler gazeteciyiz. Bundan başka bir işimiz yok. Bu kişilerin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden bana ulaşmaları, böyle bir teklifte bulunmaları yardım adı altında çalışan devlet kurumlarının durumunu da gözler önüne seriyor. Bu kurumlara başvuran kadınlar kim bilir bizim daha bilmediğimiz nelere maruz kalıyor. Bu tür baskılara boyun eğmeyeceğim. Kutsal olan gazetecilik mesleğini sürdüreceğim” diyerek tepki gösterdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi’ne başvuru yapan Zeyrek, kendisine ajanlık teklif eden kişiler hakkında da Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.