Seçim hazırlıkları sürerken, gelişmeleri değerlendiren gazeteci Beritan Zagros, Türkiye’nin yapılacak seçimlerden önce Kandil’e saldırmaya hazırlandığını ve bunun için de İran’a ihtiyaç duyduğu için İran ile anlaşma arayışına girdiğini söyledi
Türkiye’nin KDP’nin desteğiyle 17 Nisan 2022’de Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Metina ve Avaşin bölgelerine yönelik başlattığı saldırılar devam ediyor. KCK, 6 Şubat’ta Mereş merkezli depremlerin ardından yaptığı açıklamada, güçlerine herhangi bir saldırı olmadığı sürece eylemsizlik kararı aldı. Ancak bu karara rağmen Türkiye’nin havadan saldırıları bir gün dahi durmadı. Son olarak KCK Eşbaşkanı Besê Hozat, aldıkları eylemsizlik kararını 14 Mayıs seçimleri sonrasına kadar uzattıklarını duyurdu.
Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırılar, KCK’nin eylemsizlik kararını ve bölgedeki gelişmeleri değerlendiren gazeteci Berîtan Zagros, bir yıldır bölgede devam eden saldırılarda Türkiye’nin tüm tekniki imkanlarına rağmen, önemli bir sonuç alamadığını belirterek, bu saldırıların kimyasal silah kullanımına, kuşatmaya ve Kurdistan işgalcilerine hizmet eden KDP’nin desteğine rağmen başarıya ulaşamadığını söyledi. Genel resimde hedefledikleri başarıyı yakalayamadıklarını tarihi bir başarısızlığı daha tattıklarını söyleyen Zagroz, “Her iki mağlubiyetin ardından Medya Savunma Alanları’na geçmiş yıllara göre daha şiddetli bir saldırı getireceği varsayıldı. Yani saldırı önceden tahmin edildi ve gerilla da saldırılara hazırlıklıydı. 14 Nisan 2022’nin gecesi ağır bir hava saldırısı başlattılar ve kısa sürede sonucu almak istediler. Evdeki hesapları çarşıya uymadı. Yani gerillalar savaşın başından itibaren meşru müdafaa pozisyonuna girmemiş, kontrolleri altındaki bölgeleri savunmuş, askeri hedeflere birlikleriyle eylemlerde bulundu. Neticede Türk ordusu Aralık ayında bazı bölgelerden çekilmek zorunda kaldı ve bu yüzden yine ‘Sonucu aldık’ yalanını söylediler. Kalabilecekleri bazı bölgelerde ise önlerini açan ve birçok yerde kendilerine yer açan KDP sayesinde kaldılar. Ordu, tamamen gerillanın kontrolünde olan dağlık bölgeleri işgal edememiş, ancak gerilla ile KDP arasına giren bölgelere yerleşmek istemiş ve bunu da KDP’nin aktif iş birliği ile gerçekleştirmiştir” dedi.
Halk işgale izin vermiyor
Türkiye’nin KDP üzerinden turizm adına Bakur ve Başûr arasında yol yapmak istediğini söyleyen Zagros, Türk devletinin, kış ayında özellikle Çemço, Kuro Jaro ve Sidayê bölgesine yöneldiğini söyledi. Amediye’nin Şeladizê beldesinde yer alan bu yerin stratejik bir bölge olduğuna işaret eden Zagros, “Soran’ı birbirine bağlıyor. KDP’nin iş birliği ile onlar Kuzey ve Güney arasında yeni bir yol inşa etmek istiyorlar. Çemço bölgesine dönük saldırılarını bu kadar çok artırması da bu nedenledir. Hali hazırda Dihok’tan Colemêrg’e kadar bir yer altı yolu projesi var ve bunun hazırlıklarına şimdiden başladılar. Ticaret adı altında Kuzey Kurdistan’da KDP işbirliğiyle koruculuğu geliştirmek istiyorlar. Şu ana kadar bir sonuç alamadılar ama çabaları devam ediyor. Çünkü bölge halkının yurtseverliği KDP’nin sonuç almasına müsaade etmiyor. Özellikle Rêkanyan aşireti ve Behdinan’ın birçok aşireti KDP ve AKP-MHP projelerine müsaade etmiyor. Stratejik olarak Zagros, Zap ve Garê’yi kontrol etmek bu hattı tamamıyla kontrol ederek, gerillaya halk desteğini bitirip Zagros bölgesinde sıkıştırmak istiyorlar. Bu nedenle bu bölge Türk devleti tarafından gece gündüz bombalanıyor. Hatta bu mevsimde yoğun bombardımanlar nedeniyle yerel halk çıkamıyor, hayvanlarını otlatamıyor ve ot toplayamıyor” diye belirtti.
Eylemsizlik kararı olumlu karşılandı
Zagros, bölgede KCK’nin eylemsizlik kararının olumlu karşılandığına dikkat çekerek, bu kararla KDP’nin gerilla ile Türkiye arasındaki savaşta büyük bir rant elde ettiğinin bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti. KCK’nin bu kararının hem insani hem de siyasi açıdan olumlu olduğua dikkat Çeken Zagros, “Hem Türk devleti hem de KDP ve onlar gibiler düşünenler, PKK’nin savaş taraftarı olduğunu hep söylediler. Ama bu karar AKP-MHP rejimi ve halefi KDP’yi boşa çıkarttı. Bu durum, Özgürlük Hareketi’nin Türkiye’de ve genel olarak Kürtler nezdinde siyasi arenada ve kamuoyundaki prestijini yükseltti. Güney Kürdistan’da bu karar olumlu karşılandı. Toplum tarafından da kabul gördü” diye konuştu.
Saldırılar sürüyor
Eylemsizlik kararına rağmen yasak silahlarla saldırıların devam ettiğine işaret eden Zagros, rutin bir şekilde her gün saldırının yapıldığını ama hiçbir uluslararası, bölgesel veya Kürt gücü çıkıp ‘PKK askeri faaliyetleri durdurdu, neden saldırıyorsunuz’ demediğini söyledi. Zagros, amacın Kurdistan’ı işgal etmek ve Türkiye’nin sınırlarını yok etmek olduğuna vurgu yaptı.
Başur’un can damarı ekonomisi hedefleniyor
Zagros, Irak Başbakanı’nın Ankara ile görüşmesine dikkat çekerek, bu görüşmede iki taraf arasında bir mutabakatın hazırlandığını ve imzalandığını belirtti. Irak Başbakanı Muhammed Şii Sudani’nin 21 Mart’ta Ankara’yı ziyaretine dikkat çeken Zagros, “İki tarafta birbirine şart koşarak kimi durumlarda taviz verdi. Tabi tavizlerin verilmesinde yine Kürt kartı önemli rol oynadı. Ankara ziyareti sırasında bazı hususları hayata geçirmek için bazı anlaşmalara da imza attı. Bunlardan biri de Basra Körfezi ile Türkiye arasındaki demiryolunun yapılması, Türkiye’den güneye ve Irak’ın merkezine direkt bir yolun yapılmasıydı. Böylece Başûr’un can damarı olan ekonomiyi ortadan kaldırmayı hedefliyor” dedi.
Kandile saldırı hazırlığı
Zagros, Türkiye’nin Kandil’e saldırma hazırlığında olduğunu belirterek, bunun için de İran’la işbirliği yapmak için ciddi bir çabanın içine girdiğini aktardı. Zagros, “Erdoğan’ın seçim öncesi hızlı adımlar atmak istediğini biliyoruz. Seçimden önce Başûr’da PKK’ye büyük bir darbe vurmak istiyor. Böylece seçim öncesi bir takım sembolik zaferler elde etmeye çalışmaktadır. Erdoğan’ın daha önceki açıklamalarına göre nihai hedefleri Kandil. Kandil, Kürt Özgürlük Hareketi’nin merkezi olarak kabul gördü ve siyasi bir merkez olarak rol oynuyor. Bu yüzden tüm Kürtler ve dünya adını duymuş. Kürtler için siyasi bir kale gibidir” şeklinde konuştu.
İran üzerinden saldırı planı
Bu sembolik kazanımları elde etmek için daha önce Zap, Metina, Zagros ve Garêye saldırılar yapıldığını ancak başarılı olunamadığını hatırlatan Zagros, “Ama Erdoğan’ın danışmanı Çağrı Erhan’ın da bir programda açıkça söylediği gibi en büyük ihtimal Kandil gibi görünüyor. Hem seçimler için sembolik, hem de uzun vadede stratejik. Türk devletinin asırlık planı çerçevesindedir. Kandil’e yönelik bir saldırı ihtimali var ama bunun karadan mı yoksa sadece havadan mı olacağı henüz belli değil. Kandil dört taraftan İran ile tamamen sınırdır. Dolayısıyla Kandil’e yönelik bir işgal saldırısı gerçekleştirmek için İran’la bir anlaşmaya ve hatta YNK’nın rızasına ihtiyaçları var. Şimdi de Irak’ı desteklemek istiyorlar. Sudani, Erdoğan’ın taleplerine muğlak bir şekilde karşılık verdi ve net bir cevap vermedi. Bunun olabilmesi için de meclisten böyle bir talebin hükümete gitmesi gerekiyor” diye ifade etti.
Tek çözüm ulusal birlik
KDP’nin Kürtleri katletme politikasına karşı ulusal birliğe ihtiyaç olduğunu anımsatan Zagros,: Güney Kürdistan yetkililerinin devletlerin bu konudaki planlarını henüz anlamış ve çözmediğini söyledi. Stratejik ve ulusal bir akıl devreye sokmadığının altını çizen Zagros, “Özellikle KDP yönetiminde ve bölgedeki siyasi partilerin önemli bir kısmının ‘benim olsun, az olsun’ yaklaşımı hala var. Referandum tecrübesine rağmen, ders alınmıyor. Kürtler bu politikanın çilesini çekiyor. Bu yıl Kürtler KNK’nin öncülüğünde Lozan’ın 100’üncü yılına karşı birleşecek. Bu çaba, önemli ve çok stratejiktir. İyi işlenirse Kürdistan’da iyi bir ses oluşturabilir ve dünyanın yeni dengelerini etkileyebilir. Kürtler, küresel dengenin üçüncü gücü olabilir. Kürtler dünyanın demokratikleşmesi ve yeni inşasında üçüncü yol ile öncülük edebilir” diye belirtti.
Kaynak: MA