Van Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Türfent, risk grubunda bulunan hasta tutuklular için hiçbir önlemin alınmadığını belirterek, ağırlaştırılmış bir izolasyonun başladığını belirtti
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki gazeteci Nedim Türfent, ailesine gönderdiği mektupta cezaevinde yaşanan hak ihlallerini anlattı. Koronavirüs (Covid-19) tehdinine rağmen risk grubunda olan hasta tutuklu ve hükümlülere dair herhangi bir önlem alınmadığını belirten Türfent, verilen temizlik malzemelerinin yetersiz olduğunu ve maskelerin ise parayla satıldığına belirtti.
Türfent, “Defalarca talep edilmesine rağmen kolonya ve eldiven hiçbir şekilde verilmemektedir. Maske satışı yasaklansa da kurum kantininde satışı devam etmektedir” diye kaydetti.
Hak ihlallerine yenileri eklendi
Salgın öncesi yaşanan hak ihlallerine yenilerinin eklendiğini yazan Türfent, “Sadece tek ve 3 kişilik hücrelerin bulunduğu cezaevinde tecrit uygulamaları hat safhaya çıkarken, keyfi uygulamaların da ardı arkası kesilmiyor. Özellikle yaşı büyük (65+) ve hasta tutuklulara ilişkin özel bir salgın önlemi alınmamasıyla, söz konusu tutuklular bir nevi ölüme terk edildi” diye belirtti.
Mevcut haklardan bile yararlanamıyorlar
Gazeteci Türfent, cezaevinde yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı:
“* Tüm spor, etkinlik, aile-avukat ziyaretlerinin yasaklanmasıyla, 3 kişilik ve tek kişilik hücrelere ağırlaştırılmış bir izolasyon başladı. Özellikle günde yalnızca bir veya 2 saat avluya çıkmalarına izin verilen ağırlaştırılmış müebbet tutukluların temiz havaya dahi erişimi kısıtlanmış vaziyette. Bu tutuklular, ortak avlusu bulunan koğuşlarda 3 kişi ile beraber kalma yerine, dar ve kör bir hücrede mutlak tecrit altında tutulmaktadır. En azından pandemi sürecinde temiz ve açık havaya ulaşımlarının sağlanması amacıyla, saatlerinin esnetilmesi için kurum ve idaresi ile Adalet Bakanlığı’na başvuru yapsalar da yetkililer resmen kapı duvar.
* Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı risk grubundaki hastalıkları bulunan tutuklu ve hükümlülere ilişkin herhangi özel bir önlem alınmış değil. Üstelik zar zor devam eden hayati tedavileri bile durdurulmuş durumda.
* Yargı paketi çıkarıldığı günlerde siyasi tutuklular, mevcut haklarından bile yararlandırılmıyor. Cezası bir yılın altına düşen tutukluların, normalde açık cezaevine çıkma ve denetimli serbestlikten yararlanma hakkı olsa da kurum idaresi bu hakları alenen görmezden geliyor.
* Özellikle 68 yaşındaki astım, zehirli guatr, nefes darlığı ve tansiyon hastalığı bulunan Arafat Özek, cezası bir yılın altında (9 ay kaldı) olmasına rağmen tahliye edilmiyor. Cezaları bir yılın altında olup da bu hakları tanınmayan tutukluların kimileri şöyle: Cahit Hezer, Arafat Özek (68), Azim Sökemen, Kemal Kahraman, M. Ali Kürtüm, Mehvan Taş, Hakan Fırat, Kasım Temel, Orhan Ölmez, Suphi Çetinkaya, Tahir Gürdal.
* Defalarca talep edilmesine rağmen kolonya ve eldiven hiçbir şekilde verilmemektedir. Öte yandan, maske satışı yasaklansa da kurum kantininde satışı devam etmektedir. Tutuklulara bedava maske ve dezenfektan verilmemektedir. Ayrıca kurum kantininde kalitesiz malzemeler bulunmasına rağmen, bunlar fahiş fiyatlar üzerinden satılmaktadır.
* Özel afla açık cezaevlerinin boşaltılması sonrası burada fırın ve yemekhanede çalışan mahkumlar da evlerine gitti. Yeni görevlendirilenler ‘işlerinin ehli’ olmadıkları için yemeklerdeki besin değeri, kalite, çeşitlilik düştü. Dahası zaman zaman pişmemiş ekmek (ve şekilsiz) verilmektedir.
* AYM’nin emsal kararı bulunmasına rağmen Yeni Yaşam ve Xwebun gazetelerine abonelik işlemleri yapılmıyor. Abonelik ücreti peşinen kesilen Evrensel gazetesi de Nisan ayı boyunca gerekçesiz bir şekilde 10 gün verilmedi.
* Kurumda tarafımıza verilen tek muhalif kanal Tele 1, kurum yetkililerinin söylemiyle ‘AKP’ye hakaret ettiği’ için merkezi sistemimizden çıkarıldı.”
Kaynak: MA