360 gün sonra tahliye edilen Gazeteci Seda Taşkın için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma günü verildi. Taşkın’ın avukatı Gulan Çağın Kaleli, “Umut ediyoruz ki yerel mahkemece ısrarla üzeri örtülen hukuka aykırılıklar istinaf mahkemesince daha dikkatli inceleme konusu yapılır” dedi.
Muş’ta gazetecilik faaliyetlerinden kaynaklı 23 Ocak 2018 tarihinde tutuklanan 17 Ocak 2019 tarihinde serbest bırakılan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Seda Taşkın için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) tarafından 20 Mart 2019’a duruşma tarihi verildi.
Tensip kararıyla bırakılan muhabirimiz Taşkın’ın dosyasının yeniden görülmesine karar verilirken, kararda şöyle denildi: “Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine yapılan incelemede; Sanığın suçunun sübutu, suç vasfının değerlendirilmesi ve diğer hususların takdiri açısından duruşma açılması gerektiği kanısına ulaşıldığından, 5271 sayılı kanunun 280/1-e maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerinin başlanmasına oy birliği ile karar verildi.”
Taşkın’ın avukatı Gulan Çağın Kaleli, İstinaf Mahkemesinin verdiği kararı değerlendirdi. Taşkın hakkında Muş’ta yapılan ilk gözaltı işlemi sırasında kendisine isnat edilen suçlamanın “örgüt propagandası yapmak” olduğunu anımsatan Kaleli, “Ancak kovuşturma safhasında iddianame örgüte üye olma ve örgüt propagandası yapma suçlamalarına dönüştü” dedi.
‘Deliller uydurmaydı’
Yargılamanın her safhasında her iki suçlama açısından da mevcut dosyaya kesin bir delil konulmadığını ve delillerin uydurma olduğunu söylediklerini vurgulayan Kaleli, şöyle devam etti: “Tarafsız bir soruşturma yürütülmediğini, hukuka aykırılığı belgeli olan bir delilin dosyaya dayanak yapılamayacağını yerel mahkemeye defalarca anlattık. Ancak mahkeme hukuka aykırı olan ve soruşturmaya dayanak yapılan bu delilin dosyadan çıkarılması talebimizi reddetti. Bunun üzerine mahkemenin tarafsız olmadığını belirterek hakimin reddi talebinde bulunduk, bu talebimiz de reddedildi. Sonuç itibariyle söz konusu yargılama en başından, karar aşamasına dek kolluk görevlilerinin hazırladığı bir fezleke üzerinden gidilerek, etkin bir soruşturma yürütülmeden karara bağlandı.”
‘Hüküm aşaması da hukuksuzluklarla devam etti’
Davanın tüm aşamasında yaşanan hukuksuzluğun hüküm aşamasında da devam ettiğine dikkat çeken Kaleli, “Heyet bir kez daha karar değiştirerek ‘örgüt üyeliğini’, ‘örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme ve propaganda’ suçlamalarından hüküm kurdu. Esasında mahkeme heyeti de örgüt üyeliğinden ceza verilemeyeceğine kanaat getirdi. Ama yine de hukuksuz bir şekilde müvekkilimize ceza verildi dedi.
‘Yargılamanın nasıl eksik ve hukuka aykırı olduğu ortada’
Müvekkillerinin hukuksuz bir şekilde tutulan Taşkın’ın bir yıl sonra tahliye edilmesinin olumlu olduğunu belirten Kaleli, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nin duruşmalı mahkeme yapmasının da önemli bir adım olduğunu söyledi. Kaleli, son olarak şunları ekledi: “Umut ediyoruz ki yerel mahkemece ısrarla üzeri örtülen hukuka aykırılıklar istinaf mahkemesince daha dikkatli inceleme konusu yapılır ve bizler de o zaman hukuka uygun bir karardan bahsedebiliriz. Verilen tahliye kararı dahi başlı başına yerel mahkemenin yapmış olduğu yargılamanın ne denli eksik, hukuka aykırı olduğunu gösteriyor.”
Ne olmuştu?
Muş’ta 20 Aralık 2017 tarihinde “hakkında ciddi ihbar var” denilerek gözaltına alınıp, “adli kontrol” şartı ile serbest bırakılan Seda Taşkın, Ankara’da yeniden gözaltına alınmıştı. Taşkın hakkında savcılık tarafından yapılan itiraz üzerine bir üst mahkeme olan Bitlis Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklama kararı çıkarılmış ve Taşkın 23 Ocak 2018 tarihinde tutuklanmıştı. Taşkın hakkında, 10 Ekim 2018 tarihinde, Muş 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi “örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım” suçundan 4 yıl 2 ay, “örgüt propagandası” suçundan ise 3 yıl 4 ay olmak üzere, toplamda 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti.
Kaynak: MA