Gazeteci Sîham Roj, Kerkük’ün petrol ve maden zengini olmasından kaynaklı Türkiye, İran, Irak ve ABD tarafından egemenliği altına alınmak istendiğine dikkat çekerek, vali seçimlerinde zorlu bir sürecin başlayacağını ifade etti
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ve beraberindeki heyet, Türkiye’nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik saldırılarının sürdüğü ve Kerkük’te yeni idarenin belirleneceği bir süreçte Irak’ta bir dizi temasta bulundu. Kalın, KDP Genel Başkanı Mesud Barzani ile Hewlêr’de bir araya geldi.
MİT’in bölgedeki temaslarının ardından Irak’a giden Savunma Bakanı Yaşar Güler, Bağdat’taki temaslarının ardından Federe Kurdistan Bölgesi’ne geçerek Neçirvan Barzani, Mesrur Barzani ve KDP Başkanı Mesud Barzani ile görüştü.
“Bölgenin güvenliği ile istikrarı için koordinasyon ve ortak iş birliğinin sürdürülmesinin önemi” üzerinde konuşulduğu ileri sürülen görüşmelerin bir diğer konusu da, Şengal Özerk Yönetimi’ni hedef alan “Şengal Anlaşması”nın yürürlüğe konmak istemesi olduğu belirtildi
Federe Kurdistan Bölgesi’nde yaşayan Gazeteci Sîham Roj, bölgede yaşanan son gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
Kerkük üzerindeki planlar
Roj, yıllardır Kürt halkına karşı yürütülen savaşın derinleştiğine dikkat çekerek, Kerkük ve Musul gibi tartışmalı bölgelerde kentin demografisinin değiştirilmeye çalışıldığını belirtti.
Kerkük’te Kürt nüfusunun azaltılıp diğer halkların yerleştirildiğini ifade eden ROJ, “Kürt halkının adının bile bu kentte geçmesini istemiyorlar. Özellikle Türkiye, hayali ‘Misak-ı Milli’ sınırlarına ulaşma politikası doğrultusunda Kerkük’ü Türk kenti ilan edip kendisi yönetmek istiyor ve bunun için politikalar üretiyor” dedi.
Kerkük’te, Türkiye’nin yanı sıra İran’ın da Şii Araplar, Irak’ın ise Şii veya Suni fark etmeksizin sadece Araplar üzerinde kente yön vermeye çalıştığı politikaların bir ölçüde başarılı olduğunu ifade eden Roj, “Çünkü KDP’yi kendi yanlarına çekerek bir ittifak sağlamışlardı. Bunun yanında kentteki Kürtler de birbirinden uzak kalıyordu. Kürt siyasi partileri de başarılı olmak için bir çatıda toplanmıyorlardı” dedi
Son seçimleri hatırlatan Roj, “Türkmenler, Araplar ve KDP ittifak kurmuşlardı. YNK, Hristiyanlar ve küçük Kürt grupları da ayrı bir ittifak sağlamışlardı. Herkes için şaşırtıcı olan ise YNK’nin seçimlerde başarılı olmasıydı. bu sonuçlar YNK’ye olan bağlılık değil sadece Kerkük’ün Kürtlerin elinden çıkmaması için verilen oyların sonuçlarıydı. Kürt halkı, Kerkük’ün Türkmen veya Arap kenti olmaması için seferber olup sandığa aktı” şeklinde konuştu.
‘Varlık yokluk meselesi’
Irak Yüksek Seçim Komisyonu’nun resmi verileri açıklamasının ardından kette vali seçiminin yapılması gerektiğini, fakat vali seçimi için gerekli olan 9 sandalyeyi kimsenin alamadığını aktaran Roj, “Bu koşullar altında önemli olan kazanılan sandalyelere sahip çıkılmasıdır. Türkiye, Kürtlerin anlaşmasını ve ittifakını tanımıyor. Hem Türkmenler hem de etkileri altındaki milliyetçi Araplar da Kürtlerle anlaşmaya yanaşmıyor. Bu durum, 5 Şubat’ta yapılmak istenen meclis üyeleri toplantısında kendisini gösterdi. Kerkük Meclis üyelerinden Kürtlerin ve Hristiyan kotasından bir kişi ile toplam 8 üye toplandı. Fakat Arap ve Türkmen meclis üyeleri bu toplantıya katılmadı. Meclis üyeleri toplantısının olmaması önümüzdeki günlerde zor bir sürecin başlanacağını gösteriyor. Varlık ve yokluk savaşı başlayacak. Meclis üyeleri toplantısında toplanan kesim yaşanan tartışmaları anlamak ve çözüm için toplanırken, toplantıya katılmayan Türkmen ve Arap meclis üyeleri ise seçim sonuçlarını kabul etmeyebilir veya Kürt tarafından bazı tavizler almak için kaotik bir süreç yaratabilirler” diye belirtti.
‘Kürt halkı ciddiyetin farkında’
Kerkük’te vali seçimi için YNK ve KDP’nin anlaştığına değinen Roj, “YNK ve KDP, Kerkük’ün Kürtlerde kalması ve Kürt bir valinin atanması için anlaşma sağladılar. Eğer YNK ve KDP’nin anlaşması sonuna kadar devam ederse iyi bir sonuç elde edilebilir. KDP de Kerkük halkının vatanseverlik ve toprağını savunma noktasındaki ciddiyetinin farkında. Eğer Kürt biri seçilmezse bunun sorumlusu ihanetçi, hain ve Kürt halkının katili olarak sayılacaktır” dedi.
‘Herkes kendisi için bir sonuç istiyor’
Kerkük’teki petrol ve maden zenginliğine vurgu yapan Roj,” Türkiye, İran ve Irak hatta Birleşmiş Milletler (BM) üyesi bazı devletler ile Amerika, Kerkük’ü kendi egemenlikleri altına almak istiyor. Özellikle Türkiye, İran ve Irak arasında özel bir savaş yürütülüyor. Bunun için Kürt düşmanlığını yapıyorlar. Türkiye, Türkmenler üzerinden, İran YNK ve Şii Araplar üzerinden, Irak ise Şii ve Suni Araplar üzerinde Kerkük’ü almak istiyorlar. Kim Kerkük valisi ve meclis başkanı olursa bölgedeki kontrol de onun eline geçecektir. Bunun için inisiyatifin ve gücün Kürtlerin eline geçmesini istemiyorlar. Herkes kendi açısından bir sonuç istiyor” şeklinde konuştu.
‘Kürtler kirli senaryolara direniyor’
Bundan sonra Kerkük Valisi ve Kerkük Meclis Başkanlığı için zorlu ve yoğun bir sürecin başlayacağına dikkat çeken Roj, Kürtlerin çok kirli senaryolara karşı direnişlerinin de sürdüğünü söyledi.
DIŞ HABERLER