AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Irak ve Federe Kurdistan Bölgesi ziyaretlerindeki temel amacının PKK olduğunu belirten gazeteci Mervan Özdemir, Erdoğan’ın PKK’ye karşı yeni bir konsept devreye sokabileceğine dikkat çekti
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Irak ve Federe Kurdistan Bölgesin’de bir dizi görüşme gerçekleştirdi.
Erdoğan, ilk olarak Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es Sudani ile görüştü. Görüşme sonrası konuşan Erdoğan, Irak’ın PKK’yi “yasaklı örgüt” ilan ettiğini ve bundan memnuiyet duyduğunu söyleyerek, görüşmede “PKK’ye karşı mücadele” ile “Kalkınma Yolu Projesi”nin konuşulduğunu söyledi.
Ardından Hewlêr’de geçen Erdoğan, burada da KDP yönetiminde yer alan Barzanilerle görüştü. Görüşmenin olduğu gün Hewlêr cadde ve sokaklarına Türk bayrakları asılması dikkati çekti.
Gazeteci Mervan Özdemir, Erdoğan’ın Irak ve Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki temaslarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
‘Erdoğan ziyaretinin sebebi Kürt sorunu’
Erdoğan ziyareti öncesi bölgede üst düzey diplomatik görüşmelerin yapıldığını hatırlatan Özdemir, “Türkiye cephesinden bakıldığında; görüşmenin temel sebebi Kürt sorunu ve bu sorunla özdeşleşen PKK’ydi. Bilindiği üzere Güney Kürdistan’da PKK gerillaları ile Türk ordusu arasında yoğun çatışmalar devam ediyor. Türkiye, 2022 yılı itibariyle bu alanlara yönelik saldırılarını en üst düzeye çıkararak çok sayıda askeri üs inşa etti. Bu saldırılar tüm hızıyla devam ediyor ve geçtiğimiz günlerde Metîna’da yeni bir aşamaya geçti. Bu durum Irak’ta açıktan reddedilmese de siyasetin tartışma gündemlerinden biri oldu. Daha da önemlisi Türkiye’nin bu girişimlerine Irak’tan destek gelmedi. Ancak desteklenmese de bazı çevreler bu duruma göz yumdu. Irak’ın bunu yapmasının temel nedeni iç sorunlarının çözümüne ağırlık vermek, Türkiye ile yaşanan sorunları ise diyalog yoluyla çözmeyi tercih etmekti” dedi.
‘Irak’ın gündemi su ve ekonomi’
Irak’ın şimdiye kadar Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki saldırılarda Türkiye’nin yanında yer almayı kabul etmediğini söyleyen Özdemir, Erdoğan’ın gelişinin temel nedenlerinden birinin de bu durum olduğunu kaydetti. Özdemir, “Görüşmeye Irak penceresinden baktığımızda ise ana gündemin Türkiye ile aynı olmadığı, Irak’ın su sorunu ve ekonomik ilişkilere ağırlık verdiğini görüyoruz. Irak, Türkiye’nin Fırat ve Dicle nehirlerini kısıtlaması nedeniyle özellikle güney iç kesimlerinde büyük bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalmaya başladı. Ayrıca Irak’ın temel ekonomik kaynağı olan petrol, Türkiye üzerinden dünya piyasasına sunuluyor. Bu anlamıyla Irak’ın öncelikli gündemi su ve ekonomi oldu” ifadelerini kullandı.
‘Denge siyaseti’
Irak’ın Türkiye’ye karşı “denge siyaseti” yürüttüğünü ve bu nedenle egemenliğine dönük ihlallere göz yumduğunu söyleyen Özdemir, “Ancak Türkiye’nin tam istediği çizgiye de gelmedi. Türkiye ise taleplerinde ısrarcı ve bundan vazgeçeceğe benzemiyor. Irak’ın Türkiye’nin yanında aktif olarak PKK’ye karşı yer almayacağı bu görüşmede de netleşmiş oldu. En azından Türkiye’nin kurguladığı biçimde bir destek açığa çıkmadı. Irak’ın PKK ile savaşması için hiçbir gerekçesi ve kazancı yok. Kaldı ki Irak ve PKK, 2014 yılından 2016 yılına kadar DAİŞ’e karşı aynı cephede aktif bir şekilde mücadele etti. 1980’li yıllardan bu yana, özellikle de Saddam rejiminin devrilmesi sonrası PKK ile Irak arasında ne bir çatışma ne de bir karşıtlık yaşanmıştır. KCK, söz konusu ilişkiyi ‘karşılıklı saygı’ olarak tanımlayan bir açıklamayı birkaç gün önce yayınladı” diye belirtti.
Irak’ın PKK’yi “terör listesine” almadığını ve yürüttüğü denge siyaseti nedeniyle “yasaklı örgütler” olarak tanımladığını söyleyen Özdemir, “Bu tanımlamanın kendisiyle birlikte neler getireceği şu an meçhul. Irak, klasik cümleyi yeniden tekrar ederek, ‘ülkemiz sınırları içerisinde başka bir ülkeye saldırı yapılmasına izin vermeyeceğiz’ dedi. Irak, yine PKK için ‘toplumsal ve siyasi faaliyetlerde bulunmasına izin vermeyeceğiz. PKK’liler bir misafir ve mülteci olarak kabul edilecek’ dedi. Bu durumun pratikte neler getireceği de meçhul” diye kaydetti.
‘Kalkınma Yolu’
“Irak ve Türkiye’yi PKK değil, ticari çıkarlar birbirine yakınlaştırdı” diyen Özdemir, şunları söyledi: “Bilindiği üzere 2023 yılında G20 zirvesinde Hindistan ile Avrupa’yı birbirine bağlayan yeni bir ticaret koridoru kararı alınmıştı. (Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru-IMEC). Bu ticaret yolu Irak, Türkiye, İran ve diğer birçok Ortadoğu ülkesini es geçiyor. Koridor, Hint Denizi üzerinden Kızıldeniz’e sınırı olan BAE limanlarına, buradan karadan Suudi Arabistan ve İsrail üzerinden Akdeniz’e, Akdeniz’den ise İtalya ve Fransa limanlarından Avrupa ülkelerine uzanıyor. Dikkat edilirse Irak, İran ve Türkiye, bu haritanın çok yukarısında kalıyor ve muhtemelen en önemli özne de İsrail oluyor. Zaten son bir yıldır İran, Irak ve Türkiye’yi birbirine kısmen de olsa yakınlaştıran temel gerekçe bu oluyor. Baypas edilen bu ülkeler de kendi aralarında ‘Kalkınma Yolu’ adıyla bir proje geliştirip hayata geçirmek istiyorlar. Bu görüşmede Katar, Türkiye ve tuhaf ki IMEC projesinde de yer alan BAE arasında ‘Kalkınma Yolu’ projesinin protokolü imzalandı.”
KDP Erdoğan ortaklığı
Özdemir, Erdoğan ile Barzaniler arasında yapılan görüşmeye de değinerek, “KDP’nin ve Barzani ailesinin Erdoğan’ı karşılama protokolü bana kayyumları hatırlattı. Kayyumlar, Kürt halkının belediyelerini işgal ettiğinde yaptıkları ilk iş her yeri Türk bayraklarıyla donatmak ve bununla Kürt halkını tahrik etmek olmuştu. Erdoğan, Amed’te, Wan’da, Êlih’te, Mûş’ta, Colemêrg’te aldığı ağır yenilgiye karşı cevabını Barzani ailesi aracılığıyla Hewlêr Kalesi’ne Türk bayrağı yansıtmakla verdi. Erdoğan’ın yenilgisinden en çok etkilenen de zaten KDP olmuştu. KDP, Erdoğan ve MHP ittifakının hiçbir zaman yenilmeyeceğine inanarak onlara sınırsız bir hizmetkar olmuştu. KDP, Erdoğan’a en büyük desteği ve morali Hewlêr’i kırmızı-beyaz bayraklarla donatarak verdi” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın PKK’ye karşı yeni bir konsept devreye sokabileceğine dikkati çeken Özdemir, “Ancak Türkiye’nin yapabileceği her şeyi yaptığı bir süreci geride bıraktık. Bundan sonra yaşanacak olanlar dünün tekrarı olur. Bu savaş biraz daha uzar ama sonuç değişmez” dedi.
HABER MERKEZİ