Tutuklu gazeteci Aziz Oruç hakkındaki iddianame tamamlandı. Oruç’un ‘örgüt üyesi’ olarak tanımlandığı iddianamede, kendisine yardımcı olup, ölmekten kurtaran 5 kişiye ise ‘örgüte yardım etme’ suçlaması yöneltildi
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 11 Aralık 2019 tarihinde gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Patnos L Tipi Cezaevi’ne konulan gazeteci Aziz Oruç ile ona yardım ettikleri gerekçesiyle tutuklanan Muhammet İkram Müftüoğlu ve HDP Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek hakkındaki soruşturma tamamlandı. Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame, sunulduğu Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Hazırlanan iddianamede gazeteci Oruç hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak”, tutuklu Muhammet İkram Müftüoğlu, Abdullah Ekelek ile birlikte tutuksuz sanıklar gazeteci Dicle Müftüoğlu, Turgay Yılboğa ve Yücel İlhan’a ise “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddialarında bulunuldu.
Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından savcılığa gönderilen fezlekede gazeteci Oruç, “örgüt üyesi” olarak tanımlandı. Gerekçe ise olarak ise hakkında daha önce açılan davalar gösterildi. İddianamede, sanık isimlere yönelik beyanlar, telefon arama tarihçesine ilişkin HTS kayıtları, Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtları ile Oruç’un yargılandığı davaların dökümleri de yer aldı.
Savcılık değerlendirmeleri
Yaşanan olaylar zinciri ve soruşturma dosyasına giren bilgi ve belgelerden hareketle ‘PKK/KCK üyesi’ olduğu ileri sürülen Aziz Oruç’a ilişkin iddianamede “Şüpheli Aziz Oruç’un yasadığı yollardan Avrupa ülkelerine geçebilmek için öncelikle İran-Ermenistan güzergahını denediğinin ancak başarılı olamaması üzerine yine yasadışı yollardan İran-Türkiye sınır hattını geçerek Doğubayazıt ilçesine giriş yaptığı, bu esnada şüphelilerden Dicle Müftüoğlu’nun yardımıyla şüpheliler Muhammet İkram Müftüoğlu, Abdullah Ekelek’in kendisini 11 Aralık 2019 tarihinde Türkiye-İran sınırına yakın bir yerde bularak teslim aldıkları, şüpheliler Muhammet İkram Müftüoğlu, Abdullah Ekelek’in Aziz Oruç’u ilçe merkezine getirdikleri. Aziz Oruç’un evde barındırılması esnasında sınır hattını geçerken yaralanmış olması nedeniyle yıkanması ile tedavisinin, doyurulmasının ve yeni kıyafetlerini giymesinin şüphelilerce sağlandığı…” değerlendirmelerinde bulunuldu.
Oruç’un ülkeye yasadışı bir şekilde girişinin “PKK/KCK üyesi olduğu hususunu gösterdiği”ni ileri süren savcılık iddianamede, “Şüphelinin vatandaşı olduğu ülkeye yasal olmayan yollardan girmesi yanında ülkeye sınır aşarak girdikten sonra durumunu herhangi bir kolluk kuvvetine bildirmemesinin de aynı şekilde örgüte üye olma hususu açısından belirleyici olduğu, şüphelinin ülkeye girişi, girişi sonrası diğer şüphelilerce kolluk kuvvetlerine haber verilmeksizin alınarak, ülke içerisinde yer değiştirmesinin kolluk kuvvetlerinin kontrol noktalarından yayan olarak yürütülerek ve yasal kontrol noktaları by-pass ettirilerek ilçe merkezinde barındırılmasının ve tedavi edilmesinin sağlanmasının, akabinde yine yasal olmayan yollardan ülke içinde yer değiştirilmesinin hususlarının tamamı, şüphelinin fezleke metninde ayrıca yer alan örgütsel faaliyetleri ile bir bütün oluşturmakla, şüpheli hakkında iddia edilen sevk maddeleri dahilindeki suçların işlediğinin açıkça tespit edilmiş olduğu” denildi.
Yaralı gazeteciye yardım da suç sayıldı
Hazırlanan bu iddianame ile tutuklu Abdullah Ekelek, Muhammet İkram Müftüoğlu ile birlikte tutuksuz sanıklar gazeteci Dicle Müftüoğlu Turgay İlboğa ve Yücel İlhan da Oruç’a yardım ettikleri için “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”ten yargılanacak
Oruç’a yardım eden her beş isim hakkında iddianamede, “PKK/KCK terör örgütüne üye olan Aziz Oruç’un ülkeye sınır aşarak girdikten sonra Aziz Oruç’un durumunu herhangi bir kolluk kuvvetine veya sağlık kuruluşuna bildirmeyerek ülke içerinde yer değiştirmesinin, ilçe merkezinde barındırılmasının ve tedavi edilmesinin sağlanması nedeniyle arka arkaya ve bir bütün oluşturacak şekilde beraberce suç işlendiği..” ithamlarında bulunuldu.
İddianamenin sunulduğu Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesi üzerine davanın ilk duruşması 21 Temmuz’da görülecek.
Ne olmuştu?
Hakkında açılan davalardan dolayı yaklaşık 3 yıldır Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan Oruç, Avrupa’ya gitmek için İran üzerinden geçtiği Ermenistan sınır kapısında gözaltına alınmıştı. Gözaltında iken Ermenistan polisinin şiddetine maruz kalan Oruç, daha sonra İran askerlerine teslim edilmişti. İran’da da iki gün boyunca işkenceye uğrayan Oruç, 10 Aralık’ı gecesi ayakları çıplak ve üstü başı yırtılmış halde tel örgülerin arasından Türkiye tarafına atılmıştı.
Oruç, yardım istediği HDP Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek ile birlikte 11 Aralık günü kentten çıkmak üzere Doğubayazıt-Ağrı karayolunda araç beklerken polisler tarafından gözaltına alındı. Daha sonra Doğubayazıt Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Oruç, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine konuldu.
Aynı gün evi ile işyeri basılarak gözaltına alınan Muhammet İkram Müftüoğlu, HDP İlçe Eşbaşkanı Ekelek ile birlikte çıkarıldıkları mahkemece Oruç’a yardım ettikleri gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Kaynak: MA / Adnan Bilen