Rusya-Ukrayna savaşını “Üçüncü Dünya Savaşının devamı” olarak yorumlayan gazeteci Nihat Kaya, önümüzdeki günlerde Rusya’nın Ukrayna’da yaptığının benzerinin Türkiye’nin bölgede yapabileceğine dikkati çekerek, bir savaş beklentisinin olduğunu söyledi
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna karşı başlattığı savaş kent merkezlerine yayıldı. ABD ve Avrupa ülkeleri Rusya’ya karşı “yaptırım” kararları ve savaşın etkileri kamuoyunda tartışılıyor. Devam eden savaşın başta Suriye olmak üzere Ortadoğu ülkelerini de etkilemesi bekleniyor. Kent merkezlerine sıçrayan savaşta NATO’nun etkisi, ABD’nin tutumu ile savaşın Türkiye, Suriye ve Ortadoğu’ya etkilerini gazeteci Nihat Kaya değerlendirdi.
‘Üçüncü Dünya Savaşı’nın devamı’
Rısya-Ukrayna savaşı “Üçüncü Dünya Savaşı’nın bir parçası” olarak değerlendiren Kaya, “Dikkat edilirse geçmişte Suriye’de ya da Libya’da olaylar tırmandığında hamle Ukrayna’dan geliyordu. Türkiye SİHA’ları satıyordu. Rusya’nın tehditleri oluyordu. ABD’nin destek açıklamaları oluyordu. Hamlelerini oradan yapıyorlardı. Bu durum Rusya için tehdit oluşturuyordu. ABD için Küba, Venezuela neydi ise Ukrayna da Rusya için odur” dedi.
Rusya’nın bugünkü durumunun Sovyetlerle karıştırılmaması gerektiğini belirten Kaya, Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’in kapitalizmi kastederek, “Biz de dünyanın bir parçasıyız. Dünya ekonomisinin zarar görmesini istemiyoruz” şeklindeki açıklamasını hatırlatarak, “ABD nasıl emperyalist yayılmacı bir sistem izliyorsa Rusya da aynı siyaseti izliyor. Ama bu savaşın içinde kendisi için tehlike oluşturan bazı yerler var. Buraları yeniden korumak istiyor. Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi, hegemonya savaşının devamıdır” diye belirtti.
‘Bölgedeki dengeler etkilenecek’
Rusya-Ukrayna savaşının bölgedeki dengeler ve özellikle Suriye’de ciddi etkilerinin olacağına dikkati çeken Kaya, ABD’nin izlediği siyaset için, “Son yıllarda ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik siyasetinde ciddi anlamda bir güvensizliğin oluşmasına neden oluyordu. Ukrayna hamlesi bunun üçüncü aşaması oldu. İlki Girê Spî ve Serêkanî’ye yönelik Türkiye’nin saldırısı döneminde. Kendi partneri dediği QSD’yi yüzüstü bırakıp, çekip gitmesiyle yaşandı. Bölgede ve dünyada büyük güvensizlik yaşadı ABD. Afganistan pratiği ile ikinci dönemi yaşadı. Şimdi Ukrayna ile birlikte üçüncü dönemi yaşanıyor. ABD ne yapmak istiyor? Herkesin sorduğu soru bu. Sadece bir dönem yapılmış bir hata değildi. Girê Spî ve Serêkanî’de Trump’ın hatası olarak değerlendirildi ama şimdi baktığımız zaman Biden’da da aynı siyaset izleniyor. Bir devlet politikası olarak bu yapılıyor. Zelenskiy ‘ABD bizi yalnız bıraktı’ diyor. Ama bir siyaset doğrultusunda yalnız bıraktıkları sonucu çıkıyor” diye konuştu.
‘NATO genişlemeyi amaçlıyor’
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Varşova Paktı’na bağlı birçok ülkenin NATO ile ilişkilendiğini hatırlatan Kaya, yaşananlar ile Rusya’nın Avrupa cephesinde tamamen NATO tarafından kuşatıldığını, ABD’nin bu kuşatmayı yavaş yavaş Asya’ya doğru ilerlettiğini vurguladı. Ermenistan-Azerbaycan savaşının da bunun bir parçası olduğunu hatırlatan Kaya, NATO’nun Türkiye eliyle Ermenistan’dan Hazar Denizi’ne, oradan da Türki Cumhuriyetlerine uzanan bir hat oluşturmak istendiğini kaydetti. NATO’nun farklı güçlerle etki alanını genişletme arayışı içinde olduğunu dile getiren Kaya, “Zelenskiy’e hiç söz verilmemiş, hızlı hareket eden NATO güçleri hiç kurulmamış gibi hareket ediyor. Ama özünde NATO yeni bir askeri anlayışla etki alanını genişletmeyi amaçlıyor. Bu durum Rusya’yı ciddi anlamda rahatsız etti” ifadelerinde bulundu.
‘Türkiye Suriye için sessiz’
2022 yılının Ortadoğu ve Dünya genelinde daha şiddetli bir yıl olacağını belirten Kaya, ilk işaretlerin Libya, Afrika ile Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük hava saldırıları ile verildiğini söyledi. Bölgede önümüzdeki günlerde sıcak bir savaşı beklediğini sözlerine ekleyen Kaya, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşındaki tutumunun da bunda belirleyici olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Türkiye, Ukrayna konusunda hiç keskin konuşmuyor. Daha çok dengelemeye. NATO ile Rusya arasındaki bu denge siyasetinden kopmak istemiyor. Normalde şu an NATO adına Ukrayna’ya girip Rusya karşısında durması gereken Türk birlikleriydi. Çünkü NATO’nun öncü birliklerinin komutasını almıştı. Buna girmiyor. Hiçbir yaptırım uygulamıyor. Domatesi bile satmayacağız demedi. Çünkü bölgeye dönük siyasetinde Rusya’yı dengeliyor. İdlib’te NATO adına bulunuyor ama Rusya buna göz yumuyor. Afrin’i işgal etmesinde Rusya göz yumdu. Böylesi bir durumda zorlanmamak için hiç ses çıkarmıyor.”
Türkiye’ye ait Bayraktar SİHA’larının Rusya’nın teknolojisi karşısında etkili olamayacağını hatırlatan Kaya, ayrıca Türkiye’nin bu silahların Rusya karşısında etkili bir şekilde kullanılması konusunda isteksiz olduğunu ifade etti. Ukrayna’da yaşanacak gerginliğin bölgeye de yansıyabileceğini dile getiren Kaya, Türkiye’nin bunun olmaması için çaba sarf ettiğini belirtti.
Türkiye benzer tavır izleyebilir
Dünya siyasetinde güç denilebilecek devletlerin utangaç bir yaklaşım sergilediklerini belirten Kaya, şunları söyledi: “Savaş utangaç siyaseti kaldırmıyor. Avrupa Birliği’nin bir atalet durumu var. Hareket edemiyorlar. Putin belirliyor, Erdoğan belirliyor. Bunlar o siyasetin arkasından sürükleniyorlar. Bölgeye yönelik yeniden Putin nasıl Ukrayna’da yaptı ise, Erdoğan da benzer bir tavrı bölgeye yönelik izleyebilir. 2022 yıl olarak da buna müsait görünüyor. Bundan dolayı ben bölgeye bir Türkiye saldırısını bekliyorum. Onun dışında ABD ve Rusya arasında Ukrayna’daki gerginliğin Suriye’ye yansıyacağını düşünmüyorum. Ukrayna’daki savaş ABD-Rusya savaşına da dönüşmez.”
MA/ Ahmet Kanbal