Seçim gecesi Mêrdîn’de kaybolan sandığa ilişkin sanal medyada paylaşım yapan gazeteci Ahmet Kanbal hakkında ‘Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ iddiasıyla dava açıldı
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ahmet Kanbal hakkında Nisan ve Mayıs ayı içinde yaptığı iki haberden kaynaklı “Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla iki ayrı soruşturma açıldı. Kanbal hakkında açılan soruşturmalardan birinde savcılık takipsizlik kararı verirken, bir diğerine ilişkin ise iddianame hazırlanarak dava açıldı.
Takipsizlik kararı
Kanbal hakkında ilk olarak açılan soruşturma 8 Nisan’da Mêrdîn’in Omerîya (Ömeryan) bölgesinde HPG’li Musa Kahraman (Xebatkar Bagok) ile Lokman Görgün’ün öldürülmesine ilişkin haber gerekçe gösterildi. İçişleri Bakanlığı’nın Kahraman ve Görgün’ün PKK’li olduğunu iddia etmesine karşılık, yapılan haberde Görgün’ün 8 çocuk babası ve çobanlıkla geçimini sağlayan bir köylü olduğuna dikkat çekilmişti. Söz konusu habere dair açılan soruşturmada savcılık, “Kamu davası açmayı gerektirecek nitelikte dosya kapsamında somut delil, iz ve emarenin bulunmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.
‘Kayıp sandık’ paylaşımına ceza istemi
Kanbal hakkında açılan ikinci soruşturmaya ise, 14 Mayıs seçimleri sırasında Mêrdîn’de kaybolan 1363 Nolu sandık ve sandık başkanına ilişkin sanal medya paylaşımı gerekçe gösterildi. Söz konusu soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame Mardin 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sandığın kaybolmasına dair tutulan tutanak ve siyasi partilerin sandığa ilişkin yaptıkları başvurulara rağmen hazırlanan iddianamede, paylaşımın sandık bulunduktan 25 dakika sonrasında yapılması gerekçe gösterilerek, ceza verilmesi istendi.
İddianamede, gazeteci Kanbal hakkında TCK’nin “Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” fiilini düzenleyen 217’nci madde uyarınca bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
MÊRDÎN