“Helikopterden atarak işkence yaptılar” diye hafızalarda yer edinen olayı haberleştirdikten sonra meslektaşlarıyla birlikte tutuklanan gazeteci Cemil Uğur’un hukuksuz tutukluluğuna dair AİHM’e başvuru yapıldı
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Hukuk Birimi (MLSA), Van’ın Çatak ilçesinde Osman Şiban ve Servet Turgut’un helikopterden atılarak işkenceye uğramasının haberleştirilmesinin ardından 9 Ekim 2020 tarihinde meslektaşları Adnan Bilen, Şehriban Abi ve Nazan Sala ile birlikte tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Cemil Uğur’un hukuksuz tutukluluğunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı.
Uğur’un avukatlarının AİHM’e yaptığı başvuruda, AYM’nin Uğur’un ifade özgürlüğünün de ihlal edildiğine yönelik şikayetinin incelemediğine dikkat çekilerek, Uğur’un mağduriyetinin devam ettiği belirtildi. Başvuruda, AİHM’in Uğur’un tutukluluğunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5 ve 10’uncu maddeleri ile birlikte 18’inci maddesi bağlamında değerlendirilmesi talep edildi.
AYM hak ihlali demişti
Başvuruda gazeteci Uğur’un mağduriyetinin, beraat etmesi ve AYM’nin tutukluluğun hukuksuz olduğuna hükmetmesine rağmen tutuklu halin devam ettiğine dikkat çekildi. Uğur’un kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine dair karar veren AYM’nin, Uğur’un ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine dair şikayeti ayrıca değerlendirmediği hatırlatıldı. Uğur’un gazetecilik faaliyetleri sebebiyle bir gazeteci olarak kamu düzenini ve güvenliğini tehlikeye atması söz konusu olmamasına rağmen “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı hatırlatılan başvuruda, bu suçlama ile Uğur ve meslektaşlarının tutuklanmasının ve yargılanmasının basın üzerindeki caydırıcı etkisi dikkate alındığında basın özgürlüğüne de orantısız bir müdahale yapıldığı belirtildi.
Tutukluluk kararında yer alan, gazetecilerin “örgüt güdümünde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösterir şekilde haberler yaptığı” ve basın kartları olmadığı için gazeteci olmadıkları iddialarına da atıfta bulunulan başvuruda, Cemil Uğur’un 13 Eylül 2020 tarihinde MA’da yayınlanan “Gözaltına alındıktan 2 gün sonra hastaneden çıktılar” başlıklı haberi ile yurttaşların maruz kaldığı işkenceyi ilk duyuran gazeteci olduğu ve meslektaşları ile birlikte yaptığı haberler ile hükümet yetkililerini rahatsız ettikleri için hedef gösterildikleri kaydedildi. Bu hedef gösterme sonucunda gazetecilerin somut gerekçeler olmadan yalnızca yetkilileri rahatsız eden haberlerine devam etmelerini engellemek amacıyla tutuklandığı belirtilerek, kişi hürriyetinin ihlali başlıklı AİHS’nin 18’inci maddesinin ihlal edildiği ifade edildi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) “Yılın Başarılı Gazetecileri-2020” ödüllerinden birini Cemil Uğur’a vermişti.
VAN-MERSİN