Türkiye’nin Süleymaniye’de içinde Kürt gazetecilerin bulunduğu aracı hedef almasına karşı basın açıklaması düzenlendi. Gazetecilik örgütleri saldırıyı uluslararası topluma taşıyacaklarını belirterek, ‘Saldırının nedeni hükümetlerin sessizliğidir’ denildi
Türkiye bugün, Süleymaniye’nin Seyidsadık ilçesinde SİHA’larla Kürt gazetecileri taşıyan ve medya şirketi Chatr Production’a ait olan bir aracı hedef aldı. Saldırıda 2 gazeteci yaşamını yitirdi. Gazeteci Behêz Hüseyin saldırı hakkında konuşarak, Türkiye’nin ayrım gözetmeksizin tüm Kürtleri öldürdüğünü söyledi.
Aynı zamanda YNK Basın Ofisi Üyesi olan Gazeteci Behêz Hüseyin, dijital medya hesabından saldırıya ilişkin bir mesaj yayınladı.
Behêz Hüseyin, mesajında şunları söyledi; “Gazeteciler savaş durumunda bile korunması gerekir. Ancak Türkiye ister gazeteci olsun isterse köylü olsun ayrım gözetmeksizin tüm Kürtleri öldürüyor.”
Gazeteciler Sendikası: Gazetecilere yönelik saldırıları uluslararası topluma taşıyacağız
Kurdistan Bölgesi Gazeteciler Sendikası Süleymaniye Şube Başkanı Karwan Enwer, işgalci Türkiyenin gazetecilere yönelik saldırısına ilişkin basın açıklaması yaptı.
Bugün gerçekleştirilen saldırıda 2 gazetecinin şehit düştüğünü bildiren Karwan Enwer, “Gazetecilere yönelik bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Uluslararası hukuka göre gazeteciler tüm çatışmalardan uzak tutulmalı ve savaş bölgesinde olsalar dahi hedef alınmamalıdır. Bugün yaşanan saldırıyı tüm uluslararası örgüt ve federasyonlara taşıyacağız” dedi.
Karwan Enwer, devamında şunları söyledi; “Bu saldırının gazetecilerin yaşadığı son felaket olmasını umuyoruz. Gazetecilerin silahı yoktur. Ancak bizler de gazetecilerin bir daha bölgede yaşanan sorunlara kurban gitmemesi için bu saldırılara karşı tepki göstermeliyiz.”
Metro Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi: Saldırının nedeni hükümetlerin sessizliğidir
Yapılan basın açıklamasında konuşan Metro Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi Yöneticisi Rahman Garib, “Türk devletinin devam eden saldırılarının ve işgalinin nedeni Irak ve Kurdistan Bölgesi hükümetlerinin sessizliğidir. Bilindiği üzere Türk devleti Kurdistan Bölgesi topraklarında 50 kilometre kadar ilerledi ve her gün sivil yurttaşları hedef alıyor” dedi.
RONUS: Saldırıyı kınıyoruz
Bağımsız Gazeteci ve Yazarlar Federasyonu da (RONUS), gazetecilere yönelik gerçekleşen ve iki gazetecinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan saldırısı hakkında açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Korkakça bir girişim olan ve tüm insan hakları yasalarını ihlal eden bu saldırıyı kınıyoruz. Askeri bir rekabet sonucu gazetecilerin hedef alınması insanlığa aykırıdır. Uluslararası hukuka göre gazetecilere saldırı düzenlenemez ve bu yönde bir saldırı savaş suçu olarak tanımlanmaktadır. Bu suçu kınıyor, Kurdistan Bölgesi halkına yönelik saldırıların durdurulması için baskı yapılması çağrısında bulunuyoruz. Topraklarımız işgal ediliyor, her gün bir yerde yurttaşların yaşamı tehdit ediliyor. Öyle bir noktaya gelindi ki artık gazeteciler açıkça hedef alınıyor. Irak hükümeti ile güvenlik kurumlarına, Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırı ve işgale karşı üzerlerine düşen görevi yerine getirme ve Kürt çocuklarının öldürülmesine seyirci kalmama çağrısında bulunuyoruz. Tüm büyükelçilikleri, ülke temsilciliklerini ve insan hakları örgütlerini saldırıların durdurulması ve gazetecilerin korunması için ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz. Ailelere, gazetecilere ve Sterk TV’ye başsağlığı diliyoruz.”
KJK: Alçak saldırıyı nefretle kınıyoruz
Komalên Jinên Kurdistan (KJK) Koordinasyonu, Türkiye’nin iki kadın gazeteciyi katletmesine ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada şunlar belirtildi: “Bugün sabah saatlerinde Kürt Özgür Basın emekçilerinden Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn, Türk SİHA saldırısı sonucu katledildiler. Öncelikle bu alçak saldırıyı nefretle kınıyor, özgür basın emekçilerine, ailelerine, halkımıza başsağlığı diliyoruz. Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn kadın mücadelemizde özgür dünyanın kadın kahramanları olarak yaşatma sözünü veriyoruz. Saldırıda yaralanan Rêbîn‘e acil şifa diliyoruz.”
YRA: Saldırılar karşısındaki sessizlik katillerle işbirliğidir
Özgür Basın Birliği (YRA) ise Türkiye’nin gazetecilere yönelik saldırısıyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu saldırılarla Kuzey ve Doğu Suriye ve Federe Kurdistan Bölgesi’ne düzenlediği saldırılardaki yenilgisini gizlemek istediğini belirtti.
YRA, Türkiye’nin saldırılarında Irak hükümetinin aldığı tutumu, KDP’nin yaptığı işbirliği ve yasalarında gazetecilere yönelik saldırıları yasaklayan Birleşmiş Milletler (BM) ile kurumlarının sessizliğini de kınadı.
Yaşamını yitiren gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in ailelerine başsağlığı dileyen YRA, uluslararası kurum ve kuruluşlara sorumluluklarını yerine getirerek Türkiye’ye karşı ciddi tavır almaları çağrısında bulundu. YRA, bu kurumların saldırılar karşısındaki sessizliklerini katillerle işbirliği olarak değerlendi.
Umer Gulpî: Sivil halka yönelik devlet terörü
Federe Kurdistan Bölgesi eski Parlamenteri Umer Gulpî, Türkiye’nin özgür basın çalışanlarına yönelik saldırısına ilişkin bir açıklama yayınladı.
Umer Gulpî, Seyidsadık’a program yapmak için giden Stêrk TV kanalının iki çalışanının hedef alınmasının sivil halka yönelik devlet teröründen başka bir anlam ifade etmediğini söyledi.
Umer Gulpî, Irak ve Federe Kurdistan Bölgesi’nin üst düzey yetkililerinin bu saldırılara karşı seslerini yükseltmeleri ve SİHA’ların Federe Kurdistan Bölgesi’nde daha fazla korku yaymasının önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.
RAJIN: Onların mücadelesi bizlere güç, inanç ve hakikatin ışığı olacaktır
Özgür Kadın Basını (RAJIN), Türkiye’nin özgür basın çalışanlarına yönelik saldırısına ilişkin bir açıklama yayınladı.
Gulistan Tara şahsında yaşamını yitiren özgür basın emekçilerini anan RAJIN, şunları söyledi: “Gulistan ve tüm özgür basın şehitlerinin mücadelesini çalışmamızın özgür ve eşit yaşam mücadelesinin temeli haline getireceğiz. Onların mücadelesi bizlere güç, inanç ve hakikatin ışığı olacaktır. Özgür basın, hakikati susturmaya çalışan tüm saldırılara, baskılara, tutuklanmalara rağmen hakikatin sesi olma mücadelesinden asla geri adım atmayacaktır.”
Necibe Mahmut: Bu olay hem iç hem de dış karanlık ellerin utanç verici bir işbirliği
Kadın hakları aktivisti Necibe Mahmut, Türkiye’nin bugün Süleymaniye’de özgür basın çalışanlarına yönelik gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin açıklama yaparak gazetecilerin can güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyledi.
Necibe Mahmut, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün Türk devletinin Seyidsadık ilçesinde düzenlediği hava saldırısında maalesef 2 değerli gazeteci olan Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn hayatını kaybetti. Bu olay hem iç hem de dış karanlık ellerin utanç verici bir işbirliği olduğunu, bölgede devam eden kaosun özgür basın ile gazetecilerin güvenliği üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça göstermektedir.”
Kubat Talabani: Irak toprağının egemenliğine yönelik bir ihlaldir
Federe Kurdistan Bölgesi Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani, Türkiye’nin Seyidsadık’ta gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin bir açıklama yaptı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Seyidsadiq yakınlarındaki drone saldırısında katledilenler iki kadın gazeteciydi, silahlı bir grup üyesi değil. Bu iki gazetecinin öldürülmesi kabul edilemez bir suçtur ve her türlü uluslararası yasa ve normlara aykırıdır. Bu suçu şiddetle kınıyoruz. Aynı zamanda bu, Irak toprağının egemenliğine yönelik bir ihlaldir. Bir kez daha Irak hükümetine ve uluslararası topluma bu tür ihlalleri durdurmaları ve Kurdistan Bölgesi’ndeki sivillerin yaşamları için ciddi bir tehdit oluşturan bu eylemlere bir sınır koymaları çağrısında bulunuyoruz.
Bu vesileyle her iki şehit gazetecinin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyor ve yaralılara acil şifalar diliyorum.”
Şengalli gazeteciler: Saldırı ihanetçilerin eliyle gerçekleştirildi
Şengal’de yaşayan özgür basın emekçileri, bu saldırının Irak hükümetinin onayı ve Barzani ailesinin desteklediği güçlerle birlikte gerçekleştiğini belirterek hiçbir gücün hakikati ortaya çıkarmanın önünde duramayacağını ifade etti.
Çira FM Radyosu Yöneticisi Gazeteci Halil Emo, şehit düşen gazeteciler Gulistan Tara, Hêro İbrahim ve Murat Mîrza’yı anarak şunları söyledi: “Kürt halkı onurlu duruşunu hiçbir zaman teslim etmedi ve düşmana boyun eğmedi. Türk devletinin bu saldırılarla özgürlük savaşçılarına yönelik baskıları artırmaya çalışıyor. Çünkü Bağdat ve Ankara arasındaki son görüşmeler Kürt halkına yönelik yeni bir planın başlangıcıdır. Bu saldırılar karşısında sessiz kalmak büyük bir utançtır ve gazetecilerin hedef alınması kabul edilemez. Gazetecilerin korunması Irak’ın sorumluluğundadır. Ancak ne yazık ki Irak, Türk devletinin bu suçlarına karşı sessiz kalıyor. Sudani hükümeti, Türk devleti ile istihbarat anlaşmaları imzalayarak Irak topraklarına yönelik saldırıları desteklemektedir.”
‘Bu saldırılar hakikati gizleyemez’
Gazeteci Mervan Malo, işgalci Türk devletinin son dönemlerde gazetecilere yönelik saldırılarının arttığını belirterek, “Türk devleti, hakikati gizlemek amacıyla basını hedef alıyor. Özellikle özgür basın çalışanları, düşmanın gerçek yüzünü açığa çıkardığı için hedef haline geliyor. Bizler de şehit düşen arkadaşlarımızın yolunda gerçekleri ortaya çıkarmaya devam edeceğimize söz veriyoruz. Hiçbir saldırı, hakikati açıklamamızı engelleyemez. Gazetecilerin haklarını koruyan kuruluşlara, bu saldırıları kabul etmeme ve Irak hükümeti üzerinde baskı oluşturma çağrısında bulunuyoruz” dedi.
‘Bu saldırılar işbirlikçilerin desteğiyle gerçekleştirildi’
Gazeteci Ziyad Aziz ise aynı konuya ilişkin görüşlerini şu cümlelerle paylaştı: “Bugün bir kez daha Türk devleti, gazeteci arkadaşlarımızı hedef aldı. Bu saldırı, kendilerini Kürt olarak nitelendiren bazı işbirlikçilerin desteğiyle yapıldı. Bu kişiler, düşmanın çıkarları için çalışıyorlar. Arkadaşlarımız, baskı altındaki halkların özgürlüğü ve toplumsal gerçeklerin açığa çıkarılması için çalışıyorlardı. Ancak Barzani ailesinin desteğiyle hedef alındılar ve şehit oldular. Barzani ailesinin bu utanç verici durumu, Kürtlere karşı duruşlarını açıkça gösteriyor ve düşmana destek verdiklerini bir kez daha ortaya koyuyor.”
CFWIJ: Gazetecilere yönelik gerçekleştirilen saldırı korkakçadır
Kadın Gazeteciler İçin Koalisyon Örgütü (Coalition For Women In Journalism-CFWIJ), Türkiye’nin saldırısı sonucu yaşamını Kürt kadın gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn için resmi X hesabından bir açıklama yayınladı.
Yaşamını yitiren 2 Kürt gazeteci Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn için derin üzüntü içinde olduklarını ifade eden CFWIJ, gazetecilerin hakikati savundukları için katledildiklerinin altını çizdi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bu saldırı, korkakça bir şiddet eylemidir. Bizler CFWIJ olarak katledilen gazetecilerin aileleri ve meslektaşlarına başsağlığı diliyoruz. Türk ordusu Kurdistan Bölgesi’nde gazetecileri hedef almayı bırakmalıdır. Adaletin hızlı bir şekilde sağlanması ve saldırıdan sorumlu olan herkesin hesap vermesini istiyoruz.”
Süleymaniye Valisi: Askeri saldırıları şiddetle kınıyorum
Süleymaniye Valisi Heval Ebubekir, saldırıya ilişkin bir mesaj yayınladı.
Mesajda şu ifadelere yer verildi: “Ben Süleymaniye Valisi olarak, Kürdistan Bölgesi topraklarında, Süleymaniye ilimizde ve halkımızın canı, malı ve mülkü üzerinde gerçekleştirilen bu bilinçli askeri saldırıları şiddetle kınıyorum.”
Heval Ebubekir, mesajında son olarak şu ifadelere yer verdi: “Savaş, saldırılar ve askeri çözümler sorunları çözmeyecek ve durumu daha da kötüleştirecektir. Tüm taraflara diyalog, anlayış ve gerçek barış yoluna dönme çağrısında bulunuyoruz. Bu kötü durumun son bulması ve bölgemizin güvenli ve istikrarlı bir hale gelmesi gerektiğini vurguluyoruz.”
Nexîl: Saldırı uluslararası kamuoyuna taşınmalıdır
Nexîl Gazetecilik Hak ve Özgürlükleri Merkezi, Türkiye’nin Süleymaniye’de özgür basın çalışanlarına yönelik gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin bir açıklama yaptı.
Açıklamada, yaşamını yitiren gazeteciler için başsağlığı, yaralılar için de şifa dileklerinde bulunularak şöyle devam edildi: “Türk devletinin gazetecilere yönelik saldırıları uluslararası kamuoyuna taşınmalıdır. Irak hükümeti ile basın özgürlüğü alanındaki örgütler ve aktivistlere bu konuda sadece kınama ve protestolarla yetinmemeleri çağrısında bulunuyoruz.”
Kürt PEN saldırıyı kınadı
Kürt PEN Merkez Yürütme Komitesi, Türkiye’nin Seyidsadık’ta özgür basın çalışanlarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılar hakkında yazılı bir açıklama yaptı ve saldırıyı kınadıklarını duyurdu
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bugün, Türk devletinin sivil hedeflere yönelik bombalı saldırısının ardından, Güney Kurdistan’ın Süleymaniye iline bağlı Seyidsadık kasabasında, Chatr Production’da çalışan gazeteciler hedef alındı. Saldırıda, 40 yaşındaki Gulistan Tara ve 27 yaşındaki Hêro Bahadîn katledildi. 30 yaşındaki Rêbîn Bekir ise ağır bir şekilde yaralandı.”
Sivillere yönelik saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi: “Kürt PEN Merkezi olarak bu tür eylemleri sert bir şekilde kınıyoruz ve Chatr Production çalışanlarına başsağlığı diliyoruz. Ayrıca, dünya genelindeki tüm dostlarımızdan bu zulme ve baskılara karşı barış ve özgürlük sesi olmalarını bekliyoruz.”
Kaynak: Rojnews