Gizli tanık ifadesi ve iki Facebook beğenisiyle hazırlanan çeyrek sayfa iddianameyle gazeteci Lezgin Akdeniz’in 22 yıl hapsi istendi.
Diyarbakır’da 9 Ekim 2018’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 142 kişi arasından bulunan Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Lezgin Akdeniz hakkında hazırlanan iddianame Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede, yalnızca Ezel kod adlı gizli tanık beyanına dayanılarak Akdeniz’in “örgüt üyesi olduğu”, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde Rakka’nın İŞİD’den kurtarılmasına ilişkin haberi ile başka bir iletiyi beğenmesi nedeniyle “zincirleme örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla toplamda 22 yıl hapsi istendi.
Çeyrek sayfalık suçlama
“Kürdistan Demokratik Topluluğu / Türkiye Masası (KCK/TM)” adıyla yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, KCK’nin kuruluşu, amacı ve sözleşmesi, hiyerarşisi, örgütlenme modeli, başkanlık konseyi üyelerine ilişkin bilgilere yer verildi. 9 buçuk sayfalık iddianamenin 8 buçuk sayfaya yakını KCK ve KCK/TM’ye, bir sayfanın biraz fazlası istem ve sevk maddelerine ayrılırken, çeyrek sayfada ise Akdeniz’e yönelik suçlamalarda bulunuldu.
Örgüt üyeliği için gizli tanık beyanı yetti
İddianamede, gizli tanık Ezel’in hiç yurtdışına gitmeyen Akdeniz’in PKK’nin geleceğe yönelik hedeflerine ilişkin PKK’nin tepe isimleri Murat Karayılan ve Cemil Bayık’tan aldığı talimatları örgüt mensuplarına ilettiği öne sürülen ifadesine yer verildi.
Gizli tanık Ezel’in Gazeteci Akdeniz’in Irak’ta bulunan örgüt mensuplarıyla skype ile görüştüğünü öne sürdüğü ifadesi, iddianamede “Skype isimli uygulama üzerinden Kuzey Irak’ta bulunan örgüt mensupları ile görüşür” şeklinde yer aldı.
İddianamede gizli tanık beyanları doğrultusunda Akdeniz’in “örgüt üyesi” olduğu ileri sürüldü.
Rakka’nın IŞİD’ten kurutluşunu beğenmiş
İddianamede, Akdeniz’in facebook’ta Rakka’nın IŞİD’ten kurtarılmasına ilişkin “Rakka’nın özgürleştiğini YPJ duyurdu: Zaferi tüm dünya kadınlarına armağan ediyoruz” adlı haberi, haberle ilişkili PKK/YPG/YPJ mensuplarının ile bu örgütlerin simgeleri ile Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının bulunduğu “siyasihaber.org” adlı facebook sitesini beğendiği belirtildi. Ayrıca PKK/KCK mensuplarının görüntü kayıtlarının bulunduğu Vin TV adlı facebook sayfasını beğendiğine de yer verildi. İddianamede, gazeteci Akdeniz’in facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yaptığı iki beğeniyle “zincirleme örgüt propagandası” yaptığı savunuldu.
Tespit kısmında Akdeniz’in fecebook’ta beğendiği 2 iletinin paylaşımından bahsedilmezken, ceza istemi kısmında ise beğeninin yanına söz konusu iletileri paylaştığı da eklendi.
İddianamede, Akdeniz’in “örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak faaliyet yürüttüğü ve üzerine atılı silahlı örgüt üyesi olma”, “facebook hesabından birden fazla kez beğenerek paylaşmak suretiyle zincirleme şeklinde propaganda yapmak’ suçunu işlediği belirtilerek, toplamda 10,5 ile 22 yıl arasında değişen hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.
‘Dayanaksız suçlamayla 22 yıl hapisim isteniyor’
Hakkındaki suçlamaları değerlendiren Akdeniz, “Doğrusu bu kadar ciddi suçlamalar için bana çeyrek sayfa ayırmalarına alındım. Gazeteci arkadaşlarım hakkında sayfalar dolusu iddianame hazırlanırken bana çeyrek sayfa ayırmaları beni gazeteci arkadaşlarım arasında rencide etti, gazetecilik itibarı mı zedeledi. Bari bir sayfa olsaydı. Madem çeyrek sayfa iddianame hazırlayacaklardı bari az ceza isteseydiler. Çeyrek sayfaya 22 yıl hapis de ne oluyor. Düpedüz orantısızlıktır. Suçlamalardan biri sadece ve sadece gizli tanık beyanına dayanarak örgüt üyesi olduğum iddia ediliyor. Diğeri ise facebookta beğendiğim ileri sürülen 2 tane ileti nedeniyle zincirleme örgüt propagandası yaptığım savunuluyor. Dayanaksız bu iki suçlamadan dolayı 22 yıl hapsim isteniyor” diye konuştu.
‘Suçlamanın absürtlüğüne bakılmaz mı?’
KCK/TM iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındığını ve hakkında dava açıldığını hatırlatan Akdeniz, “Gizli tanık Ezel’in benim hakkımda 2 beyanı yer alıyor. Bunların birincisinde benim PKK’nin başındaki 2 isimden, yani Cemil Bayık ve Murat Karayılan’dan aldığım talimatları örgüt üyelerine ilettiğimi iddia ediyor. Bir örgüt tepedeki 2 ismin talimatlarını örgüt mensuplarına iletmekle görevlendirdiği bir kişiye her gün elde kamera fotoğraf makinesi, polis ablukasında yapılan basın açıklamasını takip eder mi? Gizli tanığın görevi söylemektir, bunun için gizli tanık olmuş. Peki, savcılık makamı suçlamanın absürtlüğüne bakmaz mı, ya da mahkeme bir suçlamaya nasıl itibar etmiş anlamış değilim” ifadelerini kullandı.
‘Benimle chat yaparak zaman geçiriyorlarmış’
Gizli tanık Ezel’in, hakkında yaptığı 2 suçlamadan diğeri olan “örgüt üyeleriyle skype üzerinden görüşme yaptığına” ilişkin beyanına tepki gösteren Akdeniz, “Dağda elinde silah olan bir örgütün üyeleri, zamanlarını benimle skype’de chat yaparak mı geçiriyor? Irak’ın birçok kentinde bile internetin olmadığı bilinirken, Irak’a göre daha gelişkin bir internet ağı olan Türkiye’nin birçok kırsal kesiminde bile internet ağı yokken, ben Irak’ta bulunan Kandil Dağı’ndaki örgüt üyeleriyle nasıl skype üzerinde görüşebilirim. Dağlara ne zaman internet hattı döşendi, dağı geçtik Kandil’e kim internet hattını götürmüş de ben onlarla skype üzerinden görüşeyim? İnsanlar skype görüşmelerini başkalarının yanında mı yapar, yani ben skype üzerinden örgüt üyeleriyle görüşeceğim ve tanık olarak yanımda başkalarını bulunduracağım! Kaldı ki benim skype hesabım yok. Şu ana kadar ne skype hesabı açtım, ne de nasıl kullanıldığını biliyorum. Muteber gizli tanığımız yanımda şahit olarak bulunmadığına göre, böyle bir suçlamaya nasıl itibar edilir?” şeklinde konuştu.
‘Türkiye IŞİD karşıtı koalisyonda değil midir?’
Zincirleme örgüt propagandasıyla suçlandığını hatırlatan Akdeniz, “2 farklı facebook sayfasının birinde, IŞİD’e karşı kurulan Uluslararası Koalisyonun desteği ile YPG tarafından Rakka’nın IŞİD’in elinden alınmasına ilişkin bir paylaşımı beğenmişim. İyi de İncirlik’ten kalkan uçaklar Rakka’da IŞİD hedeflerini bombalamadı mı, YPG’ye hava desteği sunulmadı mı? Ben bu sayfayı beğenince propaganda oluyor ise Türkiye’nin yaptığı ne oluyor?” diye sordu.
‘Örgüt üyelerine talimat iletmek için 4 yıl okumadım’
“Ben bir gazeteciyim, herhangi bir örgütün talimatlarını örgüt üyelerine iletmek için 4 yıl iletişim fakültesi gazetecilik bölümünü okumadım. Bu arkadaşları iletişim okuduğum diye iletişimi yanlış anlamışlar. İletişimden örgüt üyeleriyle iletişimi anlamışlar” diyen Akdeniz, “Yıllardır da bu mesleği icra ediyorum. Hak haberciliği yapıyorum, merkez medyada sesleri duyulmayan dezavantajlı grupların, etnik ayrımcılığa uğrayanları gündeme getiren bir geleneğin temsilcisiyim ve bu minvalde gazetecilik yapıyorum. Resmi ideolojinin teyit etme mercii haline gelen gazeteciliği reddeden, gerçekliğin peşinde olan bir gazetecilik anlayışını sürdürüyorum ve sürdüreceğim de” ifadelerini kullandı.
Kaynak: MA / Aydın Atay