Garibe’nin öyküsü Kürt’ün öyküsüdür. İsmi bile böyledir. Garibe garipten türetilmiştir. Ailesi kızlarına neden Garibe ismini koymuştur, bilmiyorum ama bir bildiği vardır ki, Garibe ismini koymuşlar kızlarına
Haydar Ergül
Garibe Gezer, genç bir Kürt kadınıdır. 9 Aralık günü “yaşamına son verdiği” ailesine bildirildi. Yaşamına son mu verdi yoksa yaşamı elinde mi alındı ikili soru irdelemeye değerdir. İkinci ihtimalin gerçekleşmesi kuvvetle muhtemeldir. Her hâlükârda Garibe’nin yaşamı elinden alındı. Yani sorduğumuz sorunun ikinci şıkkı geçerlidir. Yaşamına son vermedi, yaşamı elinden alındı. “Yaşamına son verdi” söylemi hükümranın bilinen tarihsel ve güncel söylemi olmaktadır. Kürt gerçeğinde bu durum çok daha fazla somuttur. Yakın geçmişe bakmak bile tek başına doğru olanın bu olduğunu göstermektedir.
Kaldı ki, Garibe’nin yaşadıklarına kısaca bakmak durumu daha anlaşılır kılar. Arkadaşlarının yanına gitme istemine rağmen tekli veya süngerli hücrede tutuluyor. Fiziksel işkence görüyor, cinsel saldırıya uğruyor. Buradan şu saptamayı yapmak yerinde olur. Bu yapılanlara rağmen ailesinin yaptığı açıklamalarda; “yaşamına son verecek” eğilim içinde olmadığı, direngen bir yapıya sahip olduğu vurgulanmaktadır.
Garibe’nin yaşam ve direngen duruşuna bakıldığında, yaşamına son verecek biri olmayacağı da anlaşılırdır. Yurtsever bir ortamda büyümüş, başta kadın olmak üzere özgürlük bilinci edinmiş direnen bir kadındır. Zindanın ne anlama geldiğini bilen, buna uygun konumlanan bir kişiliktir Garibe. Israrla arkadaşlarının yanına gitme, onlarla yaşama arzusu; bunun için tekli hücrede tutulmaya karşı çıkışı, düşünce yapısı, duruşunu ve direngenliğini açığa vermektedir. Ondandır ki bütün bunlar, devletin doğruyu söylemediği, çarpıtarak kamuoyunu yanılttığı ve temize çıkma çabası olmaktadır.
Garibe’nin öyküsü Kürt’ün öyküsüdür. İsmi bile böyledir. Garibe garipten türetilmiştir. Ailesi kızlarına neden Garibe ismini koymuştur, bilmiyorum ama bir bildiği vardır ki, Garibe ismini koymuşlar kızlarına. Ancak yaşadığı hayatı ismine denk düşüyor. Garip, gurbette yaşamak, yabancı anlamındadır. Garibe de ülkesinde doğmuştu, ama ülkesinin adı bile yasaktır. Halkının adı da yasaktır. Yani bir toplumu yoktur. Ülkesinde ama ona yabancı. Belki de ilk arayışlarına isminden ötürü başladı. Kürttü, Kürdistanlıydı, yalnız ona ait değildi. İsmi gibi garipti bu durum. Neden böyledir soruları bilincine düşmeye başlar. Sorulara cevaplar buldukça; halkındaki gariplikleri ortadan kaldırmanın gerekliliğini hissetti ve yönelimini buna doğrulttu.
Aslında her Kürt ismi Garibe ve Garip olmasa da bunu hissederek büyür ve arayışlara girer. Zira inkâr en garip haldır ve ortadan kaldırılması elzemdir. Garibe de bunu yapmaya çalışır. İsmindeki, ruh halindeki garipliklere son vermek için direnmek ve mücadele gerekliğine ulaşır. Bu bir öze dönüş yönelimidir Garibe’de. Çünkü özgürleşmek garipliklerden kurtulmaktır aynı zamanda. Ülkesinde gariptir, Garibe ve bunun reddi gerçekleşecektir. Onun özü olmak istemidir. Ancak bunu yapmaya çalışmak onu devletle karşı karşıya getirecektir ve olan da budur.
Garibe zindana atılır, teslim alınmak istenir. Garibe teslimiyeti reddeder ve bunun sonucu hayatına son verilir. Yani yaşamı elinden alınır. Kürt’ün yaşadığı öykü budur. Ancak garip ülkede milyonlarca Garibe ve Garip vardır, o yüzden özgürlük akışı er geç hedefine ulaşacaktır.