10 Ekim Gar Katliamı davasının karar duruşması bugün görülüyor. Duruşmasında söz alan aileler, tüm sorumluların yargılanmasını talep etti
Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde Tren Garı Meydanı’nda barış mitingine dönük DAİŞ saldırısında 103 kişi hayatını kaybetti, 20’si çocuk 391 kişi yaralandı. Katliama dair açılan davanın bugün karar duruşması görülüyor. Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, katliamda hayatını kaybedenlerin yanı sıra Pirsûs (Suruç) Katliamı’nda yakınlarını kaybeden aileler, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), 10 Ekim Derneği, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Emek Partisi (EMEP), Sol Parti, Halkevleri ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı.
Davada, 26 sanıktan 10’u hakkında hüküm verilecek. Saldırıya ilişkin DAİŞ üyesi oldukları düşünülen 16 kişi halen firari durumda. Ayrıca, ihmali olduğu iddia edilen bazı kamu görevlileri hakkında henüz soruşturma izni verilmedi.
Ailelerin, duruşma öncesi adliye binası önünde yaptığı açıklamaya; 10 Ekim Derneği üyeleri, katliamda hayatını kaybedenlerin aileleri, siyasetçiler, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
TBB’nin katılma talebi kabul edildi
Duruşmada söz alan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, katliamı “Türkiye’de yaşanmış en büyük katliam” olarak nitelendirdi. Sağkan, baronun davaya katılma talebinin olduğunu belirtti. Mahkeme, talebi kabul etti.
Avukat İlke Işık ise şunları söyledi:
“Bugün 25 celsedeyiz. 2019 yılında insanlığa suç iddianamesi düzenlendi, mahkemeniz tarafından kabul edildi. Bu dosyanın 3’üncü heyetsiniz. Verdiğimiz dilekçeleri her duruşma özetledik, tane tane anlattık. Sizin döneminizde sizinle birlikte yaptığımız duruşmalarda 35 talep sunduk sadece 6’sını kabul ettiniz. Bütün kararları ret biçiminde kurdurunuz. İnsanlığa suç demek neden bu kadar zor? Türkiye yargısı buna neden bu kadar direniyor? IŞİD sadece Türkiye’de katliamlar yapmadı; Êzidilere, Kürtlere karşı soykırım uyguladı. Tek bir kamu görevlisine bile soruşturma açılmadı, Ankara’nın orta yerinde yapılan bir katliamla ilgili hiçbir kamu görevlisinin suçu yok diyorsunuz”
‘Arkanızda yazan yazıya saygı duymanızı istiyoruz‘
Avukatlar, daha sonra alkışlarla cübbelerini bırakıp ailelerin yanına geçti. Duruşma salonunda “adalet istiyoruz” sloganları atıldı. Ardından katliamda hayatını kaybedenlerin aileleri söz istedi. Bir kişi, “Sayın başkan oğlumu kaybettim, adalet istiyorum, sizden adalet istiyorum, arkanızda yazan yazıya saygı duymanızı istiyoruz” dedi.
Aileler, mahkeme salonunda hoparlör olmamasına tepki gösterirken, mahkeme başkanı, “Hoparlör yok” yanıtı verdi. Bunun üzerine avukat Mehtap Coşkun Sakinci, “Biz söz hakkımızı kullanmadan, karar veremezsiniz. Bu hukuka aykırıdır. Hoparlör getirilene kadar bekleyeceğiz” dedi.
Avukat Murat Yılmaz, “Bu meseleyi çözemiyorsanız o cübbeye çıkaracaksınız” diyerek tepki gösterdi. Tepkiler üzerine duruşmaya ara verildi.
‘İnsanlığa karşı suç işlendi’
Duruşma, verilen aranın ardından devam etti. 10 Ekim Derneği Eşbaşkanı İhsan Kocabıyık, “9 senedir hiçbir talebimiz kabul edilmedi. Geldiler, bir canlı bomba organizasyonuyla katliam yaptılar. İnsan olduğumuz için katledildik. Hiç mi merak etmediniz siyasilerin ne dediklerini? Bildiklerini sakladıklarını nasıl bilmezsiniz. Herkes bildiğini söylemek zorunda. Biz adalet ediyoruz. İnsanlığa karşı bir suç işlenmiştir” dedi.
Ailelerin sözleri
Katledilen avukat Uygar Coşgun’un annesi Nuray Coşgun, “Benim torunum ömür boyunca babasını göremeyecek. Baba acısını içinde yaşıyor. Bir kere evladıma sarılmak isterim. Siz şimdi benim ‘adalet’ dememin anlamını anlayabilirsiniz. 9 yıldır biz yaşamıyoruz. Adaletten başka bir şey istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Güney Doğan’ın annesi Derman Doğan, “Barış istediler sadece. İnsanların bir arada yaşamalarını istediler. Ben çocuğumu evlendiremedim, torun göremedim. 9 yıldır aynı acıyı yaşıyorum” diye konuştu.
Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik, “Ne gençler ne polisler ne de askerler ölmesinde diye buraya barış talebi için geldik. Hiç suçu olmayan çocuklar katledildi. 19 firari sanık var. Yerlerini bilmenize rağmen tutuklamıyorsunuz. Canlı bombadan sonra gaz bombası yağdırdılar. Benim oğlum nefesi kesildiği için öldü. Hiç mi görmediniz? Hiç mi vicdanınız yok? Bizim ciğerimiz yanıyor. Adalet istiyoruz 9 yıldır. Son 5 celsede insanlığa karşı suç işlemiş katile ‘işlemedi’ diyorsunuz. Bir gün sıra gelecek; o zaman biz katilleri ve yol verenleri yargılayacağız. Türkiye kamuoyu hesap soracak” ifadelerini kullandı.
Başak Sidar Çelik’in annesi Hatice Çelik, “Göz göre göre yapılan bir katliam var. Adalet için elinizden geleni yapmanızı istiyoruz. Hala rahat uyuyamıyoruz. Yaşananlar daha dün gibi. Bu sandalyeler (sanık sandalyeleri) dolu olabilirdi. Talebimiz kamu görevlilerinin yargılanması, katillerin bulunması” diye kaydetti.
‘Ailelerin adalet talebi bastırılmıştır’
Duruşmada katılan sıfatıyla söz alan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan şu ifadeleri kullandı:
“En büyük adalet sarayları yapılıyor ama içinde adalet yok. Bu ülkeyi yönetenler, Türkiye’nin dünyanın en büyük devletlerinden bir tanesi olduğu söylüyor. Ama 9 yıldır adalet arayan ailelerin adalet talebini söylemesi için bir mikrofonu çok görüyorlar. Çünkü işledikleri suçu gizlemek istiyorlar. Ankara’nın göbeğinde göz göre göre 103 canımızı katlettiler. Bugün bir mahkeme var. Mahkeme olduğunu söylemek mümkün değil. Burada ailelerin adalet talebi bastırılmıştır. Başbakanı, cumhurbaşkanı, bakanları, emniyeti… hepsi sorumludur. Onlar yargılanmadan, şu sanık sandalyelerine oturmadan adalet talebinin yerine gelmesi mümkün değil. Barış içerisinde yaşamak istiyorsak geçmişte yaşananların karanlıkta kalan her yönüyle açığa çıkartılması, suçluların yargılanması gerekiyor. Halkın nezdinde bu suçu işleyenlerin hepsi mahkum olmuşlardır. Bu dava biz bitti demeden bitmeyecek. Hesap sormaya devam edeceğiz.”
‘IŞİD bu katliamı tek başına yapmadı’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak, “Bu davanın barışa yönelik bir saldırının yargılanması olduğunu bilincinde olmanız gerekiyor. Bu katliamı yapanlar IŞİD’liler, ama IŞİD tek başına mıydı ona bakmak lazım. IŞİD bu katliamı tek başına yapmadı. 2 duruşma öncesinde o katillerden Yakup Şahin, mahkemenin olaydan 3 gün önce teknik takibe almış. Bütün bunlara bakıldığı zaman IŞİD bu katliamı tek başına yapmadı. İşbirlikçisi var, o da AKP’dir. İnsanlığa suç tanımı çok açık net ceza sistemine girdi. Bu kavram mevzuatla sınırlandırılamaz. Vicdan şudur; ortak kanı, ortak akıl, empati kurmaktır, vicdan en yumuşak yastıktır. Barış mücadelesine bir katkı sunabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
‘Esas sorumlular yargılanmıyor’
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, “Esas sorumlular yargılanmadığı sürece bu davanın kapaması bizim açımızdan mümkün değildir. Arkadaşlarımızı anmak istediğimizde bize saldırdılar, onların yasını tutamadık. Bu davalar yetmezmiş gibi hakkımızda yeni davalar açıldı. Zaten bu yargı, bu devlet tarafını defalarca kez belli etti. 10 Ekim’de katledilen hiçbir arkadaşımızı unutmadık, katillerinden hesap soracağız demek için buradayız. Sarayın iktidarına, yargısına güvenmiyoruz. Biz azmimizi mücadelemizden alıyoruz. Gözümüzün içine bakamayanlar şunu bilsin ki tüm dünyanın tarihini ezilenler yazmıştır” şeklinde konuştu.
‘Umudun yeniden yeşermesini istiyoruz’
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da “O gün 27 KESK üyemiz hayatını kaybetti. Eğer orada güvenlik alınmadıysa, alınmak istenmediği içindir. Burada alınacak karar bizlerin savaşlar karşısında, hukuksuzluklar karşısında halkın, emekçilerin tavır koyma hakkının da devamının güvenceye alınıp alınmaması anlamına gelir. Umutların tükendiği bir yerden size sesleniyoruz; biz umudun yeniden yeşermesini istiyoruz. Sonuna kadar barış mücadelesinin içinde olacağız” diye belirtti
Duruşmaya ara verildi.
Kaynak: MA