Gar Katliamı Davası’nın 23’üncü duruşmasında sanık avukatının mağdur ailelere hakaret etmesi üzerine izleyiciler ve avukatlar arasında gerginlik yaşandı
DAİŞ’in 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda yaptığı ve 103 kişinin ölümüyle sonuçlanan canlı bomba saldırısına ilişkin görülen Gar Katliamı Davasının 23’üncü duruşması, Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmayı İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Eşbaşkanı, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz ve Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, 10 Ekim Barış Derneği, Davanın tarafları ve pek çok kişi izledi.
Tutuklu 4 sanık, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
‘Katliamın faili şartlı tahliyeden faydalanabilir’
Avukat Senem Doğanoğlu, eksik delillerin dosyaya eklenmesini ve taraflarına iletilmesini tekrar talep etti.
Katliamın faillerinden biri olan Mehmettin Baraç’ın neden önemli olduğunu belirterek, “Mehmettin Baraç dosyanın Bingöl ayağının önemli faillerinden biriydi. Şartlı tahliyeden faydalanırsa bir yıl sonra aramızda” dedi.
Baraç’ın dijitallerinden çıkan DAİŞ’in infaz ve soykırım sürecine ait propaganda malzemelerinin üye olmadan elde edilemeyeceğinin altını çizen Doğanoğlu, dijitallerin 8 yıl sonra değerlendirilmesine tepki göstererek, “10 Mart 2016’da alınan dijitaller neden 2022 yılında inceleniyor? Zaten çıkmasına bir yıl kalmış bir sanıkla ilgili ‘Ne olacak’ deniyor” dedi
‘Belgelerin saklandığı yargılama’
Doğanoğlu, “Bizim için devletin bütün sorumluluğuyla, sadece devlet ajanlarının değil, IŞİD’lilerin nasıl kullanıldığını bilmek bizim için önemli. Gelinen aşamada Baraç’ın devlete çalışmadığını söyleyebilir miyiz? Söyleyemeyiz. Çünkü dijitallere ulaşamıyoruz. Belgelerin saklandığı, ayıklandığı, unutulduğu bir yargılama içerisindeyiz. Ama sizin temas ettiğiniz bir delile bizim temas etmemiz kabul edilebilir bir durum değil. Devletin çizdiği sınıra güvenelim istiyorsunuz, bununla yetinelim istiyorsunuz. Bizim güvenme gibi bir sorumluluğumuz yok, Türkiye’nin her yerinde olan, Barış sürecinin son mitinginin katliamıdır. Bir mitingde katledilmiş olmamızdır” diyerek Baraç ile ilgili dijitallerin taraflarına verilmesini talep etti.
‘IŞİD teşvik edildi’
Avukat İlke Işık, 15 Ekim’de bütün belgelerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığa gelmesine rağmen savcılığın araştırma yapamadığını belirterek, “Çünkü o dosyaları sakladılar, yok ettiler. O dönemin Valisi bugünün İçişleri Bakanı. 2015 Antep’inde yapılmayan bunlar. Bu dosya sanıklarının gezmeleri sağlanmış, örgütlenmek bir yana teşvik edilmiştir” ifadelerini kullandı.
‘Görevini yapmayan Emniyet korunuyor’
Işık, 2019 ve 2021 yıllarında Antep Emniyetine Yakup Şahin ve Hüseyin Tunç’la ilgili suç duyurusunda bulunmalarını ve sanıklar hakkında işlem yapılmadığını ifade ederek, “Görevini yapmayan Gaziantep emniyetini neden Cumhuriyet Başsavcılığı koruyor? Çok somut bir örnek, görevini yapmayan bir emniyet ve sonrasında gerçekleşen bir katliam var. Bu dosyanın Adalet Bakanlığı’na sorulmasını istiyoruz. Neden suç duyurumuzla ilgili hiçbir şey yapılmadı?” diye konuştu.
Ali Yerlikaya hakkında suç duyurusu talebi
Avukat Eylem Sarıoğlu, katliamın organizasyonun en önemli isimlerinden bir olan Yunus Durmaz hakkında 3 dosyadan yakalama kararı olmasına ve telefonunun tespit edilmesine rağmen 20 gün boyunca yakalanmadığını ifade etti.
Yunus Durmaz neden yakalanmadı sorusunu soran Sarıoğlu, dönemin Antep valisi Ali Yerlikaya, Antep Cumhuriyet Başsavcısı ve dosyada görev alan yetkililer hakkında mahkemenin görevi kötüye kullanmadan suç duyurusunda bulunmasını istedi.
Ali Yerlikaya’nın günümüzde birçok suç örgütünün yakalandığına dair paylaşımlar yaptığını söyleyen Sarıoğlu, “Ali Yerlikaya Antep valisi iken IŞİD’e karşı hangi faaliyetleri gerçekleştirmiş bunu sormak gerekiyor” dedi.
Mahkemeye ara verildi
Sanık Resul Demir de dosyalardaki belgeleri tekrar talep etti. Erman Ekici, kendisi ile alınan pek çok kişiye takipsizlik verilmişken neden kendisinin hala tutuklu olduğunu belirtti. Hiçbir suçlamayı kabul etmeyen Ekici Resul Demir gibi mahkeme sürecinin belgelerinin kendisine iletilmesini isteyerek tahliyesini talep etti.
Erman Ekici’nin avukatı, Heyam Fidan, Mahir Çayan ve Che Guevara’ya katil diyerek anılmalarına tepki gösterdikten sonra mahkemeyi izleyen taraflar sanık avukatına tepki gösterdi. Mağdur ailelere küfür ve hakaret eden sanık avukatı ile izleyiciler arasında gerginlik yaşandı.
Mahkeme heyeti, bunun üzerine duruşmaya ara verdi.
Kaynak: MA