G20 ülkelerinin enerji bakanları, düşen petrol fiyatlarına müdahale için telekonferansla bir toplantı gerçekleştirdi. Yapılan toplantıda alınan kararların bir karşılığının olması beklenmiyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Koronavirüs salgını ile tüm dünyada hava kirliliğinde bir gerileme yaşandı. Bu gerilemenin nedeni ise, petrol tüketiminde ortaya çıkan azalmaydı. Bu durum, dünyada yaşanan ekolojik krizin nereden kaynaklandığını açıkça gösterirken, bu kirliliğe neden olan petrol üreticileri ise telaşa kapıldı. Talebin azalmasıyla birlikte, rekabetin kızışması sonucu petrolde ciddi bir fiyat düşüşü yaşandı. Bu durumdan rahatsız olan G20 ülkeleri, şirketleri yeniden karşı hale getirmek için bir araya gelerek üretimde kısıtlama yapılmasını görüştü. Bu görüşmede, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile Meksika hariç Rusya gibi OPEC dışı bazı ülkeler, günlük petrol üretimlerini ilk etapta toplam 9.7 milyon varil azaltma kararı almıştı. COVID-19 salgını nedeniyle telekonferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda, petrol fiyat oynaklığının bir an önce sona ermesi çağrısı yapıldı.
Kanada ve Meksika’nın onayı yok
G20 toplantısında, petrol fiyatlarında istikrarının yakalanması için bir mekanizma oluşturulması istendi. G20 ülkeleri, küresel petrol üretiminin yüzde 70’inden fazlasını ve küresel petrol tüketiminin yüzde 80’ini karşılıyor. Bu arada toplantıya katılan Kanada Enerji Bakanı Seamus O’Regan, ülkesinin petrol üretimi kesintisinde belirli bir miktar vaat etmediğini söylemesi dikkat çekti. Petrol üreticileri arasındaki Meksika’dan günlük petrol üretimini 400 bin varil kesmesi istenirken, Meksika Enerji Bakanı Rocio Nahle Garcia, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, OPEC’e 100 bin varil üretim kesintisi teklif ettiklerini duyurdu.
‘Doğal gazda da oynaklık var’
Toplantıya Türkiye adına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Hem arz hem de talep tarafının dayanışma ve yardımlaşma içinde olması gerekiyor. Özellikle son birkaç haftadır fiyatlardaki oynaklık, hemen hemen tüm katılımcılar tarafından gündeme getirildi. Fiyatlardaki oynaklık piyasaları olumsuz etkiliyor” dedi. Doğal gazda daha uzun dönemli kontratlar yapıldığını söyleyen Dönmez, Türkiye’nin doğal gazı ağırlıklı olarak boru hatları üzerinden aldığını belirterek, “Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) aldığımız ülkeler var. Onlardan daha çok spot dediğimiz günlük piyasadan uygun fiyatlar yakalandığında alıyoruz” dedi. Türkiye’nin alım garantileri verdiği doğal gazın bugünkü fiyatlarında ciddi düşüşlerin yaşanıyor olması, ekonomiyi önemli oranda olumsuz etkiliyor.
Rusya: Anlaşma sağlandı
Kanada’nın hiçbir anlaşmaya imza atmadıklarını açıklaması ile Meksika’nın da anlaşmaya onay vermemesine karşın, Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak’ın OPEC ile Suudi Arabistan, Rusya ve petrol ihraç eden diğer ülkelerin anlaşmaya vardığını açıklaması dikkat çekti. Anlaşmaya göre Novak, OPEC üyesi 13 ülkenin 1 Mayıs tarihinden itibaren petrol üretimlerini 10 milyon varil (9.7 milyon) azaltacağını ifade ederken, anlaşmaya en çok itiraz eden Suudi Arabistan’ın günlük petrol üretimini 3.3 milyon varile, Rusya’nın ise günlük üretimini 2 milyon varile düşüreceğini açıkladı. Novak, OPEC ile petrol üreten ülkelerin anlaşmasının Mayıs ve Haziran ayını kapsadığını belirtirken, petrol üretimini azaltmaya yönelik uygulamaların, Mayıs 2022’ye kadar devam edeceğini vurguladı.
Trump yine anlaşılmadı
ABD Başkanı Donald Trump ise yaptığı açıklamada, müzakerelere katıldığını anımsatarak, “OPEC+ ülkelerinin beklediği kesinti, genellikle rapor edilen 10 milyon varil değil, günlük 20 milyon varildir” ifadesini kullandı. Trump, “Buna yakın bir şey olursa ve dünya COVID-19 felaketinden kurtularak işe dönerse, enerji endüstrisi beklenenden daha hızlı bir şekilde yeniden güçlenecektir. Özellikle Rusya ve Suudi Arabistan olmak üzere, bu çok büyük işi yeniden rayına oturtmak için benimle birlikte çalışan herkese teşekkür ederim” değerlendirmesinde bulundu. OPEC ve OPEC dışı bazı ham petrol üreticisi ülkelerin, ham petrol üretimlerini 1 Mayıs’tan 30 Haziran’a kadar günlük 9.7 milyon varil azaltma kararı aldıklarını duyurmuş olmalarına karşın bu açıklamayı hangi amaçla yaptığı anlaşılamadı.
Kısıntı 4.7 milyon varil olur
ABD yatırım bankası Goldman Sachs, OPEC+’nın 9.7 milyon varil/gün olarak açıkladığı üretim kısıntısının gerçekte daha az uygulanacağını ve fiyatlardaki düşüşü engelleyemeyeceğini açıkladı. ABD yatırım bankası Goldman Sachs, OPEC+’nın aldığı üretim kısıntısının petrol fiyatlarında önümüzdeki haftalarda düşüş yaşanmasının önüne geçmek için kısıntının çok az bir miktar olduğunu vurguladı. OPEC+’nın 9.7 milyon varil/gün olarak açıkladığı üretim kısıntısına, Mayıs ayında çekirdek OPEC üyelerinin tam uyacakları ve diğer üyelerin ise yüzde 50 uyacaklarını öngören Goldman Sachs, gerçekleşecek üretim kısıntısının 4.1 milyon varil/gün olacağını savundu.
Fiyatların düşmesini engeller
Malezya merkezli Kenanga Research da, OPEC+’nın günlük petrol üretimini 9.7 milyon varil/gün kısma kararı ile ilgili benzer bir açıklama yaparak, bu kararın talepteki zayıflık konusunu çözmek için yeterli olmayacağını savundu. Mayıs ve Haziran aylarında uygulanacak üretim kısıntısının sadece petrol fiyatlarının daha aşağı gelmesini engelleyeceğini savunan Kenanga Research, “Üretim en az 20 milyon varil/gün kısılmadıkça fiyatlar 50-65 dolar/varil bandına geri dönmez” değerlendirmesini yaparak, 2020 yılı Brent petrolüne yönelik ortalama fiyat tahminini 40 dolar/varil olarak sürdürdüğünü vurguladı.
Kapitalizm kirletir!
Kapitalist üretimlerin gezegenimize yaptığı bazı kötülükler; çevre kirliliği, radyoaktif salınımlar, ekolojik sorunlar, ormansızlaşma, küresel ısınma, pestisitler, otomobillerden çıkan egzoz gazları, çölleşme, plastik atıklar, kirli hava-su-toprak ve petrol sızıntıları vd. Dünya’da sadece deniz yoluyla nakledilen petrolün yüzde 0.2’si denizlere karşıyor. Bunun yanında Meksika Körfezi’nde yaşanmış olan petrol sondaj kaçağı gibi büyük felaketler ise, denizlerin ve yaşamın başlıca kirleticileri. Petrol üretim alanlarında yaşanan kirliliklerle yeraltı suları ve tarım arazileri tamamen zehirlenirken, birçok canlı da bundan nasibini alıyor. Kısaca vurguladığımız yaşamsal kötülüklerin en temel nedenlerinden birisi petrol, kömür ve doğal gaz gibi karbon yakıtlardır. Uzun yıllardır yapılan iklim zirvelerinin tek başlığı olan karbon yakıtlarla küresel ısınmanın önlenmek istenmesi. Karbon yakıtlardaki üretimlerin azalmasıyla iklim sorununa yanıt bulunabileceği belirtiliyor. Fakat bu toplantılarda konuşan ülkelerin, OPEC+ vb. toplantılarda farklı konuşmaları ikiyüzlülüklerini ortaya koyarken, tek çözüm olan anti-kapitalist bir sistem, artık daha çok taraftar topluyor. Son yaşanan pandemi ile bu gerçeğin çok daha net anlaşılmaya başlandığı belirtiliyor.