Dünyada 20. yüzyıl edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Franz Kafka’nın, içeriği tam olarak bilinmeyen el yazmaları üzerinden yürütülen hukuki süreç nihayete ermiş görünüyor. İsviçre’de Zürih mahkemesi, on yıllardır Kafka’nın el yazmalarının tutulduğu İsviçre bankalarındaki kasaların açılarak içindekilerin İsrail Milli Kütüphanesi’ne teslim edilmesine hükmetti. Edebiyatçı ve yazar Franz Kafka’nın el yazmalarının hikayesi, hayatını kaybettiği 1924 yılına uzanıyor. Kafka, ölümünden kısa bir süre önce el yazmalarını edebiyatçı arkadaşlarından Max Brod’a göndererek “okunmadan yakılmalarını” vasiyet etti. Ancak Brod, Kafka’nın bu isteğini yerine getirmediği gibi el yazmalarını 1939’da Naziler nedeniyle gitmek zorunda bırakıldığı İsrail’e götürdü ve aralarında “Dava” ile “Şato”nun da bulunduğu başyapıtları ilk kez yayımlatarak Kafka’yı 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri konumuna taşıdı.
400’e yakın yazışma
Süreç içinde İsrail Yüksek Mahkemesi, kütüphane lehine karar verdi, İsrail bankalarındaki kasalar açıldı, Hoffe’nin Tel Aviv’deki evi araştırıldı. Son gelişmelerin ışığında İsviçre mahkemesi de İsrail mahkemesinin verdiği kararı onadı ve süreç nihayete erdi. Yani Max Brod’un sahip olduğu tüm koleksiyon bundan böyle İsrail Milli Kütüphanesi’nin mülkiyetinde olacak. Uzmanlara göre bu el yazmalarından Kafka’nın ölümünden sonra yayınlanmamış ama tamamlanmış popüler eserlerinin sonları çıkabilir. İsviçre bankalarının kasalarında tutulmuş binlerce belgenin arasında ise Kafka ve Brod arasında geçmiş 400’e yakın yazışma ve “Köy Hekimi” nin erken versiyonunun bulunabileceği düşünülüyor.
İSTANBUL