İngiliz yazar Robert Fisk, Türkiye-ABD krizini ele alan bir analiz yayınladı. “Az bilinen bir pastör yüzünden ABD Türkiye ile ticaret savaşına mı girecek? Tek bir kelimesine bile inanmayın. Erdoğan’ın Trump’ı kızdıran adımları başka…” diyen Fisk, analizini şöyle sürdürdü: “Erdoğan’ın asıl suçlarının listesi şöyle: Türkiye’ye Rus yapımı S-400 füze sistemi alıyor. ABD’nin Kürt müttefiki YPG’ye desteğini kabullenmeyi reddediyor. İslamcı savaşçıların Türkiye sınırından çok sayıda silah, havan topu ve füze ile akmasına izin verdi. Ki, O dönem Erdoğan’ın eski dostu Beşar Esad’ı devirmeye çalışan ABD’nin buna hiçbir itirazı olmadı.”
‘İran yaptırımları hafifleyecek’
Robert Fisk bu listeye, Türkiye’nin İran’a yönelik yeni Amerikan yaptırımlarını kabul etmeyerek, Tahran’dan petrol almayı sürdürmesinin Trump’ın planlarını bozduğunu da ekledi. “Trump’ın en yakın müttefiklerinden biri olan ve Pastör Brunson’ın benzerleri için din özgürlüğünün hiç var olmadığı Suudi Arabistan da Erdoğan’a öfkeli” diyen Fisk, Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman’ın ‘Türkiye’nin İran ve İslamcı militanlarla birlikte şeytan üçgeninin bir parçası olduğu söylendi.”
‘Kazanan Esad olabilir’
Erdoğan’ın Rusya ve İran’ın yanı sıra Suudi Arabistan’ın abluka uyguladığı Katar’la da arasının iyi olduğunu ifade eden Fisk, yazısına şu dikkat çekici yorumla son verdi: “Ve, Suriye ile Katar arasındaki ilişkilerin çok yavaş olmakla beraber düzenli olarak yeniden ısındığı düşünüldüğünde, tüm bunlardan en büyük yararı kimin sağlayacağını merak ediyorum. Belki de Beşar Esad? Suriye’nin İdlib’deki son İslamcı kalesini Rus yardımıyla ezmesi ve vilayetteki savaşçıların inatçı olanlarını tekrar Türkiye’ye göndermesi gerekiyor. Katar Türkiye’ye daha da fazla para akıtacaksa, o zaman Doha ile Ankara arasında bir tür stratejik dengeye tanık olabiliriz. Ve belki de Erdoğan ile Esad arasındaki aile dostluğunun yeniden keşfedilmesine?…”
DIŞ HABERLER