Metin Yeğin
Mısır bu hafta bir ‘Altın Kortej’e tanıklık yaptı. Firavunların mumyaları, bulundukları yerden alınarak, yeni inşa edilen müzeye taşındı. Bir iktidarın ihtiyaç duyabileceği, simgesel her şeye sahip bir törendi bu. Firavun mumyaları, yüzyıllar öncesinin iktidarları, aman sarsıntıdan toz buz olmasın diye, çok büyük itina ile taşındı caddelerden. Günler önce yollar tamir edildi. En ufak hasar ihtimali bile hesaplanarak, yapıldığını söylüyordu bütün haber kaynakları. Mesela ne bileyim işte mumya taşıyıcısının ayağının kayması, beklenmedik bir tümsek, kötü müteahhit çukuru, üzüntü ve muz kabuğu filan, ne varsa bu simgesel cenaze törenini bozabilecek, her şey ortadan kaldırılmış. Nihayet hayırlısıyla yeni mekanlarına taşınmışlar firavunlar, daha doğrusu içi boşaltılmış, beyinleri burunlarından çekilerek alınmış, iktidar kabuğu krallar…
İktidar simgelerinin bu halleri içimi ferahlatıyor. Bir manası yok belki ama film seyrederken, mazlumu tutan, makul seyirci keyfi bu benimkisi. İspanya faşist diktatörü Franco’nun da son yıllarını yatakta, bitkisel hayatta geçirirken, ülkeyi yöneten İçişleri bakanının süs bitkisi olarak var olması da bana aynı hissi uyandırıyordu. Her şeye kadir ve kabil diktatörün, boyu kadar bir saksıda, kendi çişini bile tutup, tutamadığını bilmediği bir hayat! İle iktidarını ayakta tutma komedisi de çok keyifli değil mi sizce?
Sonra ETA, büyük ve yüklü bir bomba ile bu iç işleri bakanını, 5-6 katlı bir apartmanın üzerinden, aşırıp, apartman avlusuna savurduğu suikastı ile ancak Franco ölebildi. Çok ironik bence, hayatı boyunca isyanını bastırmaya çalıştığı Bask ülkesi halkının, bu eylemiyle nihayet ölümüne müsaade edilebilmesi. Öyle değil mi?
İçimdeki bu ‘Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ iyimserlik duygularıyla, iktidarların bu halleri o kadar, hoşuma gidiyor ki bu keyifli halimi görebilecek Firavunların ‘Laneti’ne kurban gitmem umarım. Halbuki onların kendilerine bile hayırları yok, çoluk çocuğun iktidar heveslerine sahte altın simi, yaldız boya ile sünnet çocukları gibi bir müzeden diğerine sürüklenip duruyorlar.
Şimdi sırtınızı arkaya yaslayın. Bütün iktidar ölülerinin, görkemli bir son törenle, yerin yedi kat dibine göndereceğimiz bir günü düşleyin…
Halkın laneti bu…
Ve umarım dünyanın yedi kat dibi kabul eder, bu kadar kötülüğü…