Ferrero Group yaptığı açıklamalarda fındık tekeli olma yolunda ilerlediğini gösterirken, devlet eliyle bahçeler şirketlere devredilmeye hazırlanıyor. Bunun önünü almanın yolunun ise üreticilerin bahçelerini kooperatifler etrafında birleştirmeleri olduğu belirtiliyor
Dünya Fındık Konseyi üyeliği de yapan AKP’li Cüneyt Zapsu’nun aracılığı ile Türkiye’de Oltan Gıda’yı aldıktan sonra fındık tekeli haline gelen Ferrero’nun, fındık fiyatlarından sonra fındık bahçelerini de spekülasyonlarla yönettiği görülüyor. İtalyan çikolata üreticisi Ferrero Group, son altı yılda Türkiye’de 5 kattan fazla büyüdü. Ferrero Türkiye, fındık ticaretiyle birlikte 1 milyar euro olan cirosunu bu yıl yüzde 20 artırmayı hedeflediği duyurdu. Ferrero’nun sahibi olduğu Nutella Almanya, İtalya, Fransa ve ABD’den sonra Türkiye’de tüketiliyor. Manisa’daki tesislerinde yılda 33 bin tonluk Nutella üreten şirket, bunun yaklaşık 14 bin tonunu ise ihraç ediyor. Ferrero Türkiye Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu, “Türkiye’de cirosal olarak da sürekli büyüyoruz. 2012 yılından bugüne kadar beş kattan fazla büyüdük. Geçen yılı 1 milyar TL’ye yakın bir ciro ile kapattık. Fındık ticaretini de kattığımızda ciromuz 1 milyar euro civarında. Bu yıl yüzde 20’lik ciro artışı bekliyoruz” dedi. Gümüşoğlu’nun “Fındıkta fiyatı Türkiye belirliyor ve Türkiye fındıkta tekel olmalıdır” sözlerinin tekelleşmenin gelişeceğini gösteriyor.
Operasyon hızlanacak
Ferrero Tarım Geliştirme Direktörü Ersin Sarısoy, geçtiğimiz aylarda fındık bahçelerinde 55-60 yaş üstü insanların çalıştığını belirterek şöyle demişti: “Problem olarak gördüğümüz şey, fındık tarımının gerçek anlamda bir değişime ihtiyacı var ve bunun meslek olarak edinilip, geleceğe taşınması gerekiyor. Şu an, fındık tarımında bir nesli kaybetmiş durumdayız. Bahçelerimizde yaşlı diyebileceğimiz 55-60 yaş üstündeki kişiler kalmış durumda. Bunların yenilenip, bahçelerimizin giderek iyileştirilmesi lazım ve gerçek anlamda tarımsal uygulamaların adapte edilmesi gerekiyor.”
Fakıbaba ve sermaye aynı
Fındık Konseyi yöneticisi olan Özer Akbaşlı, “Bugün başlasak, önümüzdeki 20 yılda neleri değiştirebiliriz? 8 dönümleri nasıl 25 dönüme, 30 dönüme veya 50 dönüme çıkartabiliriz? Bunları nasıl bir tarım işletmesi haline getirebiliriz? Verimliliğin arttırılması, maliyetlerin düşürülmesi, malın kalitesinin ortaya çıkarılmasını nasıl yaparız? belki önümüzdeki 3 yıl boyunca bunu tartışmalıyız” açıklamasında bulunmuştu. Eski Tarım Bakanı Fakıbaba da aynı eksende yaptığı açıklamada, “Karadeniz’de fındık bahçelerini toplulaştıracağız. Üreticiden kiralayacağız. Fındığı biz toplayacağız. Satıp parasını üreticiye vereceğiz. Devletin kiralayacağı bahçeleri, devlet özel sektöre de kiralayabilecek” dedi. Bu açıklamaların bütününe bakıldığında fındık bahçelerinde “Yeni Sistem’in” şirket sahiplerinden ve temsilcilerinden oluşan bakanlıkların varlığı yapılan hesapların sonuna gelindiğini gösteriyor.
Çiftçiyi bir de iklim vurdu
Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, iklim ve hastalık etkenleri nedeniyle rekoltede kayıp olduğunu düşündüklerini bildirdi. Karan, Türkiye geneli rekoltenin bu yıl çok iyi olmayacağına işaret ederek, “İklim şartlarından dolayı kış sıcak geçti, kar fazla yağmadı. Bu da karanfili etkiledi. Külleme hastalığı da fındığın dökülmesine neden oldu. Kayıp Giresun’da yüzde 40, Türkiye genelinde de yüzde 30’lara çıkabilir” dedi.
Çözüm kooperatiflerde
Geçtiğimiz Mayıs ayında Yozgat’ın bir köyünde arazi toplulaştırılması tamamlandı. Köyün tüm tarım arazileri bir şirkete 25 yıllığına kiralandı. Şu an köyün genç kızları, kadınları ve çocukları yevmiyeci olarak kendi arazilerinde çalıştırılmakta. Ayrıca şirket arazi sahiplerine yıllık kira ödemesi yapmakta. Fakıbaba’nın yaptığı açıklama tam da budur. Ancak toplanan ve şirkete kiralanan gelirlerin bugünden daha iyi olması olanaksız. Şirket kendi kârı için çiftçinin cebine elini sokacaktır. Nihayetinde çiftçiler bu arazileri şirketlere 3-5’e bakmadan satmak zorunda bırakılacak. Bu gerçeği gören bir yerden fındık üreticileri hiç kaybetmeden arazilerini kendi kuracakları bir kooperatif içinde birleştirmelidir. Bu birleşme hali Ferrero’nun ve diğer tüccarların oyununu bozabilecek yegane yoldur.
EKOLOJİ SERVİSİ