Hamas’ın 7 Ekim’deki kanlı saldırısını gerekçe göstererek İsrail devletince başlatılan Filistin halkına yönelik soykırım dünyanın gözleri önünde sürüyor.
Resmi verilere göre, bu saldırılarda hayatını kaybeden Filistinli sayısı 10,000’i aşarken, İsrailli sayısı 1,400’ü buldu. Öldürülenlerin 4,000’den fazlası ise çocuk. Birleşmiş Milletler, Gazze’deki saldırılarda yaralanan çocukların yaşadıkları travmalara ve uygulanan ampütasyon (organ kesme) gibi tıbbi müdahalelere dikkat çekmeye başladı.(1)
Bu saldırılara, dünyanın her yanında ayağa kalkmış olan barış ve insanlık yanlıları karşı çıkıyor kuşkusuz. Keza Bölgedeki Arap devletleri ve Türkiye de tepki veriyor. Çünkü böyle bir insanlık dramı karşısında sessiz kalmamak gerekiyor.
Ancak gerçekten barış yanlısı insanların ve örgütlerin dışında, verilen tepkilerin ardında asıl olarak hâkim sınıfların uzun vadeli çıkarları, politikacıların iktidarda kalma ihtiyacı, iç politika hesapları, kendi ülkelerindeki ezilen halkların isyan etme korkuları gibi güdüler ve korkular da yatıyor.
Birkaç örnek sunalım bu tür tepkilerden.
Arap hâkim sınıflarının çıkarları ağır basıyor
- Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) bir önemli devlet yetkilisi, Ulusal Federal Meclis Savunma, İçişleri ve Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ali Al Nuaimi, ülkesinin İsrail ile ilişkilerinin ve 2020 tarihinden bu yana geçerli olan ‘Abraham Anlaşmaları’nın devam ettiğini ve bundan böyle de devam edeceğinin şu sözlerle altını çizdi:
“Bu anlaşmalar bizim geleceğimizdir. Bunlar sadece iki hükümet arasındaki bir anlaşma değil, aynı zamanda herkesin güvenlik, istikrar ve refahtan yararlanacağı Bölgeyi dönüştürmesi gerektiğine inandığımız bir platformdur.” (2)
Bu açıklama, Arap hâkim sınıflarının maddi çıkarlarının ve siyasal iktidarlarının kendi geleceklerinin ve güvenliklerinin Filistin halkının soykırıma uğratılmasından çok daha önemli olduğunu gösteriyor.
ABD savaş uçaklarının İncirlik’teki yakıt ikmali?
- İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sürerken, 31 Ekim 2022 tarihli bir haberde, aynı günlerde ABD Hava Kuvvetlerine ait 2 adet B-1 Lancer Bombardıman Uçağının, Adana İncirlik ABD Hava Üssüne ilk kez, “hot pit” yakıt ikmali için iniş yaptığı bilgisi yer aldı. Pentagon’un Savunma Görsel Bilgi Dağıtım Servisi tarafından yapılan basın açıklamasında, İncirlik ziyaretinin B-1’lerin İncirlik Üssü’nde gerçekleştirdiği ilk “hot-pit” yakıt ikmalini içerdiği vurgulandı.
Hot pitting (sıcak çukur yakıt ikmali), uçağa yer ekipleri tarafından yakıt ikmali yapılırken motorların çalışır durumda tutulması anlamına geliyor. Bu taktik, eğitim sorti oranlarının arttırılmasından, savaş sırasında düşman hatlarına yakın ileri harekat noktalarındaki savaş uçaklarının daha hızlı bir şekilde savaşa geri dönmelerini sağlamak için hızla yakıt ikmali ve yeniden silahlandırılmasına kadar her şey için kullanılıyor. (3)
Savaş sürerken ticarete devam
- “Hamas’ın üç hafta önce gerçekleştirdiği sınır ötesi saldırılara karşılık olarak İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlediği acımasız askeri operasyonlar nedeniyle İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin neredeyse çökmesine rağmen, İsrail’in petrol ithalatı Türkiye üzerinden geçmeye devam etti.
Bloomberg’in haberine göre, “Malta’da kayıtlı bir petrol tankeri olan Seaviolet kısa bir süre önce Türkiye’nin Akdeniz’deki petrol merkezi Ceyhan Limanı’ndan İsrail’in Eilat Limanı’na 1 milyon varil Azerbaycan ham petrolü taşıdı. İsrail’in yıllık petrol tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ı Ceyhan’a nakledilen ham petrolden karşılanıyor”. (4)
Kısaca, İsrail saldırıları sürerken, İsrail’in Azerbaycan’dan ithal ettiği ham petrol Türkiye üzerinden İsrail’e ulaştırılmaya devam etti.
Erdoğan “savaş suçu işleniyor” diyor, ancak…
Bunlar yaşanırken, Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Filistinli sivillerin hayatlarını acımasızca hiçe saydığı için İsrail’i eleştiren sert bir konuşma yaptı. Batının muhtemelen yeni bir kutsal savaş başlatmak istediğini ve İsrail’in savaş suçu işlediğini söyledi.
Keza, “bazı yorumcular Erdoğan’ın Hamas ile arasına mesafe koymaya çalıştığını öne sürse de, Erdoğan, 25 Ekim’de yaptığı konuşmada, Hamas’ın bir terör örgütü değil, özgürlük savaşçıları ve “mücahitler” ya da inançları için savaşan insanlardan oluşan bir grup olduğunu söyledi. Ayrıca tüm vatandaşları 28 Ekim’de İstanbul’da düzenleyeceği “Büyük Filistin” mitingine davet etti”. (5)
Gazeteci-yorumcu C. Gallagher, 2 Kasım tarihli makalesinde, Erdoğan’ın savaş ile ilgili yorumlarını Mart 2024’te Türkiye’de yapılacak yerel seçimler bağlamında da değerlendirmek gerektiğini çünkü Erdoğan’ın İstanbul’u (ve Ankara gibi diğer büyük belediyeleri) geri almak istediğini ve yaklaşık 1 milyonluk bir kalabalığa konuşma fırsatı bulduğunu, böylece onlara istediklerini verdiğini yazdı.
“Erdoğan’ın yangına körükle giden cesur açıklamaları Erdoğan’ın siyasi manevraları olarak görülebilir ancak gerçek şu ki Türk kamuoyu giderek Batıya daha fazla karşı çıkıyor. İsrail’in Filistinlileri katletmesinin arkasında Batı ile birlikte durmak Erdoğan için siyasi bir intihar olur (Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 99’u Müslüman) ve ABD ve Avrupa İsrail’in tek destekçileri olduğu için bu çatışma giderek Doğu-Batı dinamiğine dönüşüyor. Erdoğan muhtemelen bu yeni soğuk savaşın sonsuza dek sürmesini diliyor. Washington’un Erdoğan’a baskı uygulayıp ondan kurtulma çabalarının aslında onun iktidarda kalmasına yardımcı olduğunu düşüncesini göz ardı etmeyelim.” (6)
“Militarist kafa” her yerde aynı
- İsrailli Milletvekili, Knesset üyesi ve eski Kamu Diplomasisi Bakanı Galit Distal Atbaryan ise Facebook’ta yaptığı bir paylaşımda, “İsrailli yetkililerin tüm enerjilerini Gazze’nin tamamını yeryüzünden silmek için harcamaları gerektiğini” yazdı.
Filistinlileri kast ederek, “Gazzeli canavarlar Güney Çitine uçacak ve Mısır topraklarına girmeye çalışacak ya da ölecekler ve ölümleri kötü olacak” dedi. (7)
Bu tür insanlık adına ürkütücü yaklaşımlar İsrail ile sınırlı değil. Devlet Bahçeli de 2016 yılında, “Nusaybin’de taş üstüne taş, baş üstüne baş koymayın” diye dönemin başbakanına seslenmişti. (8) Bahçeli ayrıca, “Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin 25 Eylül’de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumuyla ilgili olarak, “bu referandum Türkiye için gerekirse savaş sebebi sayılmalıdır” demişti. (9)
Tüm bunları nasıl okumalı?
Ulusal çıkarların savunulması mı, savaş baronlarının çığırtkanlığı mı, iktidarların tribünlere oynaması mı, kötü uluslararası politika mı, kapitalist emperyalist sistemin çürümüşlüğü mü, yoksa insanlığın yok oluşuna doğru son adımlar mı, hangisi ya da hangileri?
Nasıl değerlendirirsek değerlendirilelim, Filistin ve İsrail halkı için dökülen gözyaşlarının “timsah gözyaşları olduğunu” akılda tutalım. Ne Hamas ne İsrail devleti ne Bölgedeki hâkim sınıflar ve onların iktidarları ne de ABD ve Avrupa, Rusya ya da Çin, Filistin ve İsrail halklarının gerçek dostlarıdır. Ezilen, katledilen bir halkın gerçekte tek bir dostu vardır: Diğer ezilen halklar. Bu, Filistin ve İsrail halkları için de geçerlidir.
Tarih, sadece Orta Doğu coğrafyasında değil, kendi coğrafyamızda ve dünyanın her yerindeki ezilen uluslara ve halklara yönelik katliamları, soykırımları, bunlara sessiz kalanları ve sözde “dengeli” tutum sergileyenleri ve daha kötüsü, “ulusal çıkarlar” gibi gerekçelerin ardına saklanarak, bunları savunanları affetmedi, affetmeyecektir.
Dip notlar:
- “Toll of Israel-Palestine crisis on children beyond devastating”, https://news.un.org/en/story (31 Octoer 2023).
- https://breakingdefense.com/2023/11/as-tensions-rise-over-israels-fight-in-gaza-why-a-uae-official-says-abraham-accords-will-endure (2 November 2023).
- https://www.thedrive.com/the-war-zone/b-1b-bombers-just-made-historic-visit-to-turkey (31 October 2023).
- https://www.nakedcapitalism.com/2023/11/turkiyes-middle-ground-position-becomes-untenable-as-us-intensifies-conflicts.html (2 November 2023).
- https://www.cfr.org/article/turkey-united-states-and-israel-hamas-war (25 October 2023).
- https://www.nakedcapitalism.com/2023/11/turkiyes-middle-ground-position-becomes-untenable-as-us-intensifies-conflicts.html (2 November 2023).
- https://twitter.com/muhammadshehad2/status/1719742662796833156).
- https://www.facebook.com/watch/?v=10153605861317921 (5 Nisan 2016).
- https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye (24 Ağustos 2017).