Dalga dalga on yıllardır süren, kimi zaman tüm toplumu bir kasırga gibi önüne katan, kimi zaman da küçük dalgaları birleştirip toplumun iradesini kıran devlet aygıtı harekâtlar düzenlemektedir. En son 22 mayıs 2020’de TJA ve aynı zamanda TJA aktivistleri olan Rosa Kadın Derneği yöneticileri ve üyeleri gece yarısı kapıları kırıldı, evlerine baskın yapıldı, 70 yaşındaki ana da dahil koronavirüs dinlenmeden gözaltına alındılar. Özcesi farklı alanlarda kadın özgünlüğü ile haşır neşir olan kadınlar. Gözaltına alınan gruba baktığımızda kadının yok sayıldığı başta barış olmak üzere siyasal, sosyal, yerel yönetimler, kadına yönelik şiddetle mücadele eden bağımsız kadın örgütlenmesine ‘ortaya karışık’ deyimine denk gelen bir gözaltı listesi ortada. Erkek devletinin temellerini güçlendiren KHK’lardan sonra Rosa Amed’deki tek kadın derneğidir. Aslında devletin yok saydığı şiddete uğradığı, katletmek istediği kadınların kendini koruduğu dernektir.
Bu sonuca nasıl varıyoruz(?), kadınların sorgu sorularından anlıyoruz.
8 Mart’ı tertiplemedeki amacınız nedir? Belediye eş başkanlarının yerine atanan kayyum ile ilgili yapılan basın açıklamaları ve eylemleri neden yaptınız? Barış Anneleri’nin açlık grevlerinin sona ermesi için devletten yasal hakları ve insani taleplerin kabul edilmesi için yapılan etkinliklere neden destek verdiniz? Kadın ile ilgili yaptıkları tüm açıklamalar illegalize ve kriminalize ediliyor. Kadın örgütlerinin ve derneklerinin birbirine destek vermesi bile soru olarak TJA ve Rosa ilişkisi nedir, neden birbirini destekliyorlar? Kadına yönelik şiddetle mücadele için yapılan basın açıklamaları Hev-Serokti xeta me ya binevşi ye (eş başkanlık bizim mor çizgimizdir) etkinliği sorgulanıyor. Dersim’de kaybedilen Gülistan Doku için yapılan ‘Gülistan nerede’ eylemleri ve bağımsız örgütlenmeleri sorgulanmaktadır. Buna benzer 48 saat uyumalarına izin vermeden sorgu bombardımanına tutuldular. Ki güya örgütlenme ve ifade özgürlüğü uluslararası güvencede olan haklardır.
Bu saldırılardan da anlaşılıyor ki AKP-MHP hükümeti kadın düşmanı, militarist, ırkçı, dini istismar eden, cinsiyetçi, tekçi bir devlet olmada ısrar etmektedir. Kadın olmak, Kürt olmak, Kürt coğrafyasında yaşamak üç kat zulmü arttırıyor. TJA çocuk yaşta evlendirilme ve çocuğu tecavüz edenle evlendirilmeye af çıkarma yasa tasarısının Meclis’e getirilmesine karşı çıktığı için saldırıya uğruyor. Eğer bir insanın çocuk yaşta evlenme iradesi varsa neden 18 yaşında seçme ve seçilme hakkı uluslararası tanınıyor(?) sorusunu da TJA sorguluyor. Çocuk yaşta çocuk doğurma, çocuğa dayatılan yüzyılın vahşettir.
Ben hem TJA aktivistiyim hem de Rosa’nın üyesiyim. TJA ve Rosa’nın yaptığı tüm etkinliklerin altına imza atıyorum, suçsa bu suçu işliyorum ve hep işleyeceğim.
Ve TJA kamuoyuna şu açıklamayı yaptı. “TJA olarak 8 Mart’ı tertiplemedeki amacınız nedir sorusuna topluca yanıt veriyoruz: 8 Mart’ı kadın cinayetlerine ve kadın katliamlarına, tacize, tecavüze, cinsiyet eşitsizliğine, çocuk yaşta evlendirilmeye, çocuk istismarına, inanç istismarına, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, kadınların seçme ve seçilme hakkına darbe olan kayyumlara, tecride, mezarlıkların yıkılmasına, cenazelerin kaçırılıp kaldırımlara gömülmesine ve annelere kolilerle gönderilmesini, savaşa, emek sömürüsüne, ataerkil zihniyete karşı organize ediyoruz. Suçsa bu suçu hepimiz işliyoruz.”
Bir öyküyle durumu tarif etmek gerekirse. Vakti zamanında İngiliz kraliyet ailesinin av partileri için kuşların yuvalanma alanlarının üzerine fileler çekilir. Kuşlar yuvadan çıkıp uçmaya başlayınca havalanıp fileye çarpar geri inerler. Bir süre sonra artık file kaldırılsa da kuşlar alçaktan uçmaya şartlanmışlardır. Kraliyet ailesinin erkekleri avlanmaya çıkar, havada hiç kimsenin vuramadığı kuşları avlar ve köylülere dağıtır. Köylüler kraliyet ailesine daha da hayran kalır. Kraliyet ferdi olunmazsa (bugün devlet olmazsa) kimin keskin nişancılığı, yeteneği bu kuşları havada vurabilir(?) ama filenin üzerine uçanlar vurulmaktan kurtulurlar. Kurtulanlar filenin üzerinde uçmayı başaranlardır. Devletin kadınlara, Kürtlere, farklı halklar ve inançlara ve dinamiklere uyguladığı yasalarda aynen kuşları şartlandıran fileler gibi yasalarla katledilmelerini dayatan zihniyettir. TJA, kadın dinamikleri ve mücadele eden karma dinamikler olarak bizi katleden devletin anayasalarının üzerine çıkma suçu işleyenleriz. Tek suçumuz katledilmemek için filenin üzerinde uçmak ve özgürlük kanatlarını çırparak daha da çoğalan dünya kadınlarıyla birbirine ulaşmayı başaranlarız. Devletin yasalarla kurduğu fileyi delip parçalayanlarız. Dünya alem şahittir ki başka bir suç işlemedik. Suçsa bu suçu sonsuza kadar işleyeceğiz. Asla geri adım atmayacağız. Kadın mücadelesi yargılanamaz.