Evimden gazetemizin bürosuna -uzun zaman alan- gidişlerde çantamda okumak üzere daima bir kitap bulundurduğumu daha önce de belirtmiştim. Bu okumalarımdan birinde “dev” bir esere rastladım. Aslında oldukça ince bir kitaptı, Aylak Adam Yayınları tarafından yayımlanmış.
Elimdeki kitap, 2018 yılında yayınlanmış ve ikinci baskısı. Kitabın kapağı için görsel ararken fark ettim ki meğerse kitap, Türkçede epeyce bilinen bir eser. Nitekim birkaç yayınevi farklı dönemlerde kitabı yayınlamış.
Dahası, yazarı Elio Vittorini’yi de daha önce hiç duymamıştım. Yazarı hakkında kitabın girişinde biraz bilgi var; kendisi komünistmiş ve İtalya’da faşistlere karşı yürütülen direniş hareketine katılmış. Böylece kitabı okumak için elimde epeyce “ilgi” birikmiş oldu ve okumaya başladım. Romanın adı “Fil” ve İtalya’da geçiyor. Romana bir filin ya da fillerin nasıl dahil olacağını büyük bir merakla bekliyorum. Öyle ya, İtalyan tarihinde filleri Kartaca savaşlarından bu yana görmedik. Nitekim Hannibal’lı Kartaca (ya da Pön) savaşları Milattan Önce 200’lü yıllarda kalmıştı.
Yazar, oldukça kalabalık bir ailede sadece bir kişinin çalışabildiği, çok düşük bir ücreti eve getirebildiği bir ortamı anlatıyor. İşsizlik ülkeyi kasıp kavuruyor. İş bulabilenler çok düşük bir ücrete çalışmak zorunda kalıyor ve sadece alınabilen birkaç ekmekle geçirilen öğünler ile tarlalardan toplanan kimi otlardan yapılan sade suya tirit haşlama yemekle doyulmaya çalışılan bir aileyi sofrada betimliyor.
Romandaki filin ne olduğunu burada anlatmayacağım. Merak edip bu romanı okumak isteyen okurlarımızın tadını kaçırmak istemem. Ancak açlık üzerine yazılan romanların başyapıtı Knut Hamsun’un “Açlık” romanı ise, bundan sonra “Fil” romanını da unutmamak gerekir bence. Üstelik Norveçli Hamsun hayattaki duruşunu faşistlerden yana seçmişken, açlık üzerine bu roman, komünist olmayı tercih eden bir yazar tarafından kaleme alınmış!
Vittorini Kimdir?
İtalyan gazeteci-yazar Elio Vittorini, 23 Temmuz 1908 günü Siracusa’da doğdu. Bir demiryolu işçisi olan babasıyla birlikte çocukluğunu Sicilya’da geçirdi. Yeni gerçekçiliğin İtalyan edebiyatındaki en önemli temsilcilerinden sayılan yazarın en bilinen eseri *Sicilya Konuşmaları*’dır. Bu kitabın yayınlandığı yıl, faşist diktatörlük tarafından hapse atıldı.
Diktatörlük zamanında eserleri sık sık sansüre uğramış ve yayınlanamamıştır. İspanya’daki iç savaşta Cumhuriyetçileri destekleyen yazılarından dolayı Ulusal Faşist Parti tarafından Sicilya’dan kovuldu. 1939 yılında Milano’ya taşındı ve faşist yönetim tarafından sansürlenen *Amerikan Edebiyat Antolojisi*’ni hazırladı. Faulkner, Poe ve Lawrence gibi yazarların İtalyanca çevirmeni oldu.
1942 yılında İtalya’nın faşist diktatörü Benito Mussolini’ye getirdiği eleştiriler yüzünden suçlandı ve tekrar cezaevine atıldı. Daha sonra İtalyan Komünist Partisi’ne katıldı ve faşistlere karşı başlatılan direniş hareketinde aktif rol oynadı. Dahası, 1945 yılında Komünist Parti’nin günlük gazetesi *L’Unità*’nın genel yayın yönetmenliğini üstlendi.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kendini daha çok editörlüğe ve aralarında Italo Calvino ile Beppe Fenoglio’nun da bulunduğu genç İtalyan yazarların gelişimine adadı. Sovyetler Birliği’nin Macaristan’a askeri müdahalesi yüzünden komünizme olan inancı sarsıldı. Bundan sonraki hayatı boyunca sadece editörlüğe devam etti ve 12 Şubat 1966 günü Milano’da öldü.
Vittorini’nin Türkçeye çevrilen eserleri ise şunlardır: ‘Sicilya Konuşmaları’, ‘Kırmızı Karanfil’ ve ‘Fil’…