AKP, ‘kentsel dönüşüm’ adı altında belediyeyle birlikte 18 yıldır ranta açmak istediği Fetihtepe Mahallesi’nde, boşaltılması için birçok evin elektrik, su ve doğalgazını kesti
“Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Kanunu Yasa Tasarısı” düzenlemesiyle yüzlerce bölgeyi “acele kamulaştırma” ile yıkım kapsamına alan AKP, yandaşlarına verdiği ihalelerle mahalleleri ranta açtı. Bunun son örneği ise Beyoğlu ilçesinde bulunan Fetihtepe Mahallesi oldu. 2004 yılında Beyoğlu Belediye Başkanı olan ve şimdi Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı olan Ahmet Misbah Demircan’ın, 2004 yılında mahalle ile ilgili projeleri, 16 kez mahkeme tarafından reddedildi.
Yıkımın altından Bilal Erdoğan çıktı
Mahkeme kararlarına rağmen mahallenin yıkımından vazgeçmeyen AKP, projelerini sürdürmeye devam etti. İktidarın mahalleyi ranta açma çabaları, 2014 yılında AKP Beyoğlu Belediyesi Başkanı olan Haydar Ali Yıldız ile AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile arasında sohbetin kamuoyuna yansımasıyla ortaya çıktı. Bir etkinlikte Erdoğan ile bir araya gelen Yıldız, “Bakalım, şu dönüşümden de birkaç şey yapabilirsek, bir şey kalırsa bize…” ifadeleriyle icazet istedi. Bilal Erdoğan ise, “Projede var değil mi?” şeklinde yanıt verdi. Bunun üzerine Yıldız, “Olmasa da bir iki yer bina olarak aldık mı yeter bize” diyerek, sözlerini sürdürdü. İki isim arasındaki rant sohbetinin kamuoyuna yansımasıyla tepkiler büyüdü. Bunun üzerine Yıldız ve Erdoğan’ın bu sözlerinin yer aldığı haberlere erişim engeli getirildi.
Talebe göre ‘risk alanı’
İki yıl sonra 2016’da ise söz konusu mahalle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deprem açısından “riskli alan” ilan edildi. Bunun yanı sıra bakanlık, 2017’de söz konusu mahalle hakkında yapılacak herhangi bir plan ve uygulama yetkisini ise AKP’li belediyenin insafına bıraktı. Bunun üzerine söz konusu mahallenin bulunduğu ve resmi kayıtlarda 3550 ada 1 parseli olarak görülen Fetihtepe, birinci etap uygulama alanı olarak belirlendi.
Mahalleli dava açtı
AKP’li belediye, bakanlığın verdiği riskli alan kararını gerekçe göstererek, kısa bir süre sonra mahalle sakinlerinin evlerini boşaltması için tebligat gönderdi. Mahallede uzun yıllardır varlığını sürdüren birçok kişi, tebligatı imzaladı. Ancak birçok yurttaş ise, söz konusu evlerini karşılıksız boşaltamayacağını bildirerek, tebligata imza atmadı. Birçok kişi, plansız dönüşüm olmayacağı yönünde dilekçelerle idari mahkemelere başvurdu. Birçok yurttaşın açtığı dava hakkında “yürütmeyi durdurma” kararı verildi. Dava açmasına rağmen henüz karar verilmeyen yurttaşların elektriği, suyu ve doğalgazı 7 Haziran’da kesildi.
Günlerdir susuz ve elektriksiz
Elektrik, su ve doğalgazın olmadığı mahallede, yurttaşlar 6 gündür camii, market ve mahalleye getirilen su tankerleriyle zaruri ihtiyaçlarını karşılıyor. Mahalle sakinleri, mum ışında yaşamanı sürdürüyor. 20 yıl önce Batman’dan ekonomik sorunlar nedeniyle İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Asya Kaya, Fetihtepe’de inşaat halinde olan bir evde yaşadığını söyledi. Gönderilen tebligatları imzalamadığını, bu nedenle sularının kesildiğini belirten Kaya, günlerdir susuz ve elektriksiz yaşadıklarını belirtti.
Sürekli baskı altında olduklarını dile getiren Kaya, “Şu anda perişan haldeyiz. Gidip, başka yerlerden su getiriyoruz” dedi. Yaşadıklarının zulüm olduğunu ifade eden Kaya, “Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Son olarak memlekete dönmeyi düşünüyoruz. Buna mecburuz” diye konuştu.
Polis ve jandarmayla tehdit
50 yıl önce anne ve babasının 3 çocuğuyla Sivas’tan buraya geldiğini ve yaşadıkları evleri elleri ve tırnakları ile yaptığını söyleyen mahalle sakinlerinden Birsen Ardıç, babasının bu evi yapmak için yıllar boyunca hamallık yaptığını paylaştı. O günden beri aynı mahallede yaşadığını söyleyen Ardıç, AKP’lilerin 8 yıl önce kendilerine “Size ev yapacağız. Borç yok” dediğini ve ancak şimdilerde ise kendilerine borç çıkardığını aktardı. Evlerin boşaltılması için tehdit edildiklerini söyleyen Ardıç, kendilerine “20 gün içinde çıkmazsanız, polis ve jandarma ile sizi evinizden çıkaracağız” şeklinde tehdit mesajlarının atıldığını paylaştı.
‘Her kes kendi kanununu kendi yapıyor’
Evinden çıkmayacağını ve sonuna kadar direneceğini vurgulayan Ardıç, “Kapılarımı kapatıp çıkmayacağım. İsterlerse öldürsünler, çıkmayacağım. Eğer mahalle sakinleri direnseydi, bu duruma gelmezdik. Zamanında herkes bizi evinin camından izliyordu. Şimdi aynı durumu onlar da yaşıyor. Türkiye’de ne adalet var ne kanun var. Herkes kendi kanununu kendi yapıyor” diyerek tepki gösterdi.
‘Direndiği için ters kelepçeyle darp edildi’
AKP’nin talebi doğrultusunda polis gözetiminde elektrik, su ve doğalgaz kesintisine karşı tepki gösterdiği için ters kelepçeyle gözaltına alınan 15 yaşındaki Arda Çiftçi ise, yıkım kararına karşı direndiklerini söyledi. Yaşananlardan çok kötü etkilendiğini dile getiren Çiftçi, ters kelepçeyle şiddete uğradığını ifade etti. Vücudunda yaralar ve morluklar çıktığını aktaran Çiftçi, elektrik, su ve doğalgazın kesilmesini ise “korkunç” olarak tanımladı. Kendilerine bin 500 yüz TL ev kirası vermeyi düşündüklerini, ancak bu rakam ile İstanbul’un herhangi bir yerinde ev bulmanın mümkün olmadığının altını çizen Çiftçi, “İnsanlar işlerine, çocuklar okullarına gidemiyor. Çünkü evlerini bırakamıyor. İnsanlar temel ihtiyaçlarından mahrum kalıyorlar. Ancak geri adım atmayacağız” ifadelerini kullandı.
Plan proje yok, bir milyon borç var
45 yıldır mahallede yaşayan Zeki Çiftçi ise, “Plan ve projenin olmadığı bir yer yapılır mı?” diye sorarak, evlerinin yıkılmak ve borçlandırılmak istendiklerini söyledi. Çiftçi, “Onların çıkaracağı borç bir milyonu geçiyor. Buna ömrüm yetmez. Buradan ölümüm çıkacak ama bu mahalleden çıkmayacağım” dedi.
Talepleri neler?
Çiftçi, sokağın duvarına yapıştırılan ve mahallenin taleplerinin yer aldığı afişi göstererek, bu taleplerinin karşılanmadan evlerinden çıkmayacağını söyledi. Öncelikli taleplerinin bir plan olduğunu, bu planın üniversite, şehir plancıları ve mimarlar odasının görüşü de gözetilerek hazırlanması gerektiğini dile getiren Çifçti, “Plan yapılıncaya kadar yıkım durmalı. Karşılıklı hak ve sorumlukların yer aldığı, ekinde avan proje, idari ve teknik şartnamenin olduğu hukuki sözleşme yapılmasını istiyoruz. Ayrıca bu plan sosyal devlet anlayışına göre yapılmalı. Kar amacı gütmemeli” şeklinde konuştu.
Çiftçi, ayrıca yıkılacak evleri için verilecek kira yardımının 5 ay ile sınırlı olduğuna değinerek, “Bunun da bin beş 500 TL olduğu söyleniyor. Bununla İstanbul’da ev bulmak imkansız. Bunun yeniden belirlenmesi ve hak sahipleri evlerine girene kadar ödenmeli” talebinde bulundu.
MA / Mehmet Aslan