Dersim Valiliği, Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ni kentte sağlanan huzur ortamını bozacağını iddia ederek yasakladı. Valilik açıklamasında, ‘Huzur ortamını bozmaya yönelik pankart açılacağı yönünde duyum alındı’ dedi
Dersim’de 2000 yılından bu yana barajların inşaasına karşı düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali, Valilik tarafından yasaklandı. Her yıl temmuz ayının son haftasında yapılan festival, son iki yıldır OHAL gerekçe gösterilerek yasaklanmıştı. Bu 26-29 Temmuz tarihleri arasında yapılması planan festival ise, Valilik tarafından “Örgüte finans ve elaman kazandırdığı” gerekçesiyle yasaklandı. Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Festival Tertip Komitesi tarafından yapılan başvuruya yanıt veren Valilik, Tertip Komitesi’nin festivale katılacakların huzur ve güvenlik önlemlerini almadığını ileri sürdü. Valilik iptal gerekçesini şöyle sıraladı: ” Festival ile ilgili olarak açık kaynaklarda yapılan incelemelerde yasa dışı terör örgütlerine müzahir kişiler tarafındn da festival ile ilgili çağrı ve paylaşımlar yapıldığı, geçmiş yıllarda yapılan festivallerde kırsal alanda faaliyet gösteren bölücü ve sol terör örgütlerinin bu festivali propaganda ve kırsal alana eleman temini açısından bir fırsat olarak gördüğü bilinmektedir.”
Duyum üzerine yasak
Kentte son dönemlerde huzurun arttığını iddia eden Valilik, festivalde slogan altılacağı varsayımında bulunarak, huzuru bozdurmayacağını ifade etti. Valilik açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: ” Bu huzur ortamını bozmaya yönelik, yasa dışı pankart-poster açma ve şiddet eylemlerinde bulunabilecekleri yönünde duyum alınmıştır.” Valilik, son olarak şöyle dedi: “Vali ve Kaymakam, milli güvenlik kamu düzeni suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığı ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacı ile belirli bir tolantıyı bir ayı aşmamak üzere erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması halinde yasaklayabilir.”
‘İddialar mesnetsizdir’
Festivalin yasaklanmasına karşı açıklama yapan DEDEF ise, kararın son güne kadar bekleyerek verilmesinin manidar olduğunu belirtti. DEDEF yazılı olarak yaptığı açıklamada, “Öne sürülen gerekçelendirmede, festivalimizin “yasadışı faaliyetlere, terör ve provakasyonlara” alan açacağı iddiası mesnetsizdir. Kaldı ki böylesi olasılıklara karşı önlem almak, festivalimizi güvenlik içinde yapmamızı sağlamakla yükümlü olanların, bu gerekçelendirmeyi demokratik hakkımızın yasaklanması gerekçesi yapmaları, temel hukuk normlarının ihlalidir” ifadelerini kullandı.
Hukuki dayanak yok
17 yıldır yapılan festivalde güvenlikle ilgili hiçbir sorunun yaşanmadığı hatırlatan DEDEF, açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: “Bu bağlamda öne sürülen ‘huzur ve güvenlik’ gerekçesi de, 17 yıldır bir güvenlik ve huzursuzluk problemi yaratmamış festivalimize karşı açık bir zorlamadır. Atıfta bulunulan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ruhu ve temel haklara güvence olan maddeleri, keza bizzat anayasamızın 4, 23, 26 ve 34. Maddeleri, başta ‘milli güvenlik’ olmak üzere zorlama gerekçeler üretilerek ihlal edilmektedir. Yine öne sürülen, ‘halkın bir kesimin olumsuz etkilenmesi’ gerekçesi, şehrimiz özgülünde geçerli bile değildir. Aksine halkın bütünü bu festivale istekle katılmakta ve herhangi bir rahatsızlık belirtilmediği de devletin kayıtlarıyla sabittir. Kaldıki AİHM ve hatta Anayasa Mahkemesi kararları, toplantı özgürlüğünün halkın bir kesimini rahatsız etmesinin bile, yasaklama gerekçesi yapılamayacağını defaatle karar altına almış bulunmaktadır. Tarafımıza iletilen yasaklama gerekçesi her açıdan hukuki meşruiyetten, demokratik bir toplum ölçüsünde başvurulabilecek gereklilik ve ölçülülük gerekçelerinden bütünüyle yoksundur. Karar hukuksal normlar dışında demokratik devlet sorumluluklarının da açık ihlalidir. Çünkü demokratik devlet olmanın birinci koşulu halkın beklenti ve temel haklarını güvence altına almak, ona yasakçı, boyun eğdirici bir zihniyetle yaklaşmaktan vazgeçmektir.”
KÜLTÜR SERVİSİ