Annesi Emine Şenyaşar ile birlikte Adalet Nöbeti’ni sürdüren Ferit Şenyaşar’ın isyanı: ‘Adalet insan olmaktır. Adalet vicdanlı olmaktır. Adalet insan olduğunu unutmamaktır. Bu anne (Emine Şenyaşar) adliyenin önünde oturduğu sürece huzur gelmez’
Annesi Emine Şenyaşar ile birlikte Adalet Nöbeti’ni sürdüren Ferit Şenyaşar, “Adalet yoksa suçlular toplumun içinde gezerler ve cezasızlıktan yararlanarak suç işlemeye devam ederler. Adaletsizlikler son bulmadan Türkiye’ye huzur gelmeyecektir” dedi.
Türkiye’de yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılması için “Hukuk ve adalet işlerini gören devlet kuruluşları” olarak adliyeler resmi yapı olarak belirlenmiştir. “Adalet mülkün temelidir” yazılı mahkeme salonlarında yaşadıkları hukuksuzluklara karşı yurttaşlar talep ettikleri adalete erişemedikleri için farklı eylem ve etkinliklerle seslerini kamuoyuna duyurmaya çalışıyor.
Cumartesi Anneleri, Gezi Anneleri
Cumartesi Anneleri 900 haftadır uzun soluklu mücadeleleri ile kamuoyunun vicdanına seslenirken, 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç’ta katledilen 33 kişi için Suruç Aileleri 83 aydır her ayın 20’sinde, Roboski İçin Adalet Girişimi 28 Aralık 2011 tarihinde TSK uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin katledilmesine dair 126 aydır her ayın 28’inde, Ankara Garı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde 104 kişinin yaşamını yitirdiği DAİŞ’in gerçekleştirdiği katliama karşı 80 aydır eylemler ile katliamlarda yaşamını yitirenler için adalet arıyor.
Gezi Aileleri, polisler tarafından katledilen Medeni Yıldırım’ın ailesi, İzmir İl Örgütü’nde katledilen Deniz Poyraz’ın ailesi, Van’da helikopterden atılan ve yaşamını yitiren Servet Turgut’un ailesi, Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde sistematik cinsel saldırıya uğrayan Garibe Gezer’in ailesi, Şırnak’ta panzer arkasında sürüklenen Hacı Lokman Birlik’in ailesi, Konya’da ırkçı saldırıda katledilen Dedeoğulları ailesi ve daha birçok aile yıllardır adalet arıyor.
Şenyaşar ailesinin katledilmesi sonrası
Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının saldırısında 3 aile fertlerini kaybeden Emine Şenyaşar ve saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar ise yaklaşık 4 yıldır verdikleri adalet mücadelesi ile sembol haline dönüştü. Urfa Adliyesi önünde zorunlu mevsimsel ve fiziki engellemelere rağmen 486 gündür Adalet Nöbeti tutan Şenyaşar ailesi, hasta ve infazı yakılan tutukluların serbest bırakılması için tutuklu yakınlarına ilham kaynağı oldu. Aileler Diyarbakır, Van, İstanbul ve İzmir’de tuttukları Adalet Nöbeti ile hasta ve infazı yakılan tutukluların durumuna dikkat çekiyor. Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesinden cesaret alan bir diğer aile, Doku ailesi oldu. Dersim’de üniversite okuyan Gülistan Doku’dan 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alamayan aile, birçok kez Dersim’de farklı yerlerde Adalet Nöbeti tutarak seslerini kamuoyuna duyurmaya çalışıyor.
Ferit Şenyaşar anlattı
Annesi Emine Şenyaşar ile birlikte Adalet Nöbeti’ni kesintisiz sürdüren Ferit Şenyaşar, Türkiye’de yargı eliyle yaşanan hukuksuzlukları, ailelerin adalet arayışına dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) Emrullah Acar’a gelinen aşamayı anlattı.
“Adalet nedir?” sorusunu “Adalet insan olmaktır. Adalet vicdanlı olmaktır. Adalet insan olduğunu unutmamaktır” diye yanıtlayan Şenyaşar, katliama maruz kalmadan önce kelimenin kendileri için sıradan olduğunu kaydetti. Katliamdan önce hiç adliyeye ve karakola yollarının düşmediğini belirten Şenyaşar şunları söyledi:
“Bu katliama maruz kaldıktan sonra bizim birinci evimiz adliye sarayının önü oldu. Biz hem işyerimizde hem de devlet hastanesinde güvenlik kameralarının önünde katliama maruz kaldık. Bu katliamın yüzlerce tanığı var. Bir insan hastaneye adımını attığında, ‘devlet güvencesi’ altına giriyor. Milletvekili (AKP’li İbrahim Halil Yıldız) ve ailesinin bize karşı yaptığı saldırı, aynı zamanda devletin iradesine karşı yapılan bir saldırıdır. 4 yıl geçti ama hala hastane katliam soruşturması ile ilgili gizlilik kararı devam ediyor.”
Yüzlerce tanığı var
Hukuk örgütlerine seslenen Ferit Şenyaşar şöyle devam etti: “Yüzlerce tanığı olan bir davada niye 4 yıldır hala gizlilik kararı korunuyor. Bunu kim açıklayabilir? Hukuk dili bunu açıklayabilir mi? Burada sadece üstünlerin talimatı ve hukuku geçiyor. Biz de bütün yurttaşların talep ettiği adaleti talep ediyoruz. Bundan başka bir şey istemiyoruz. Dünyanın dengesi adalet üstüne kurulmuştur. Devletin dini adalettir diye bir söz var. Eğer bir ülkede adalet terazisinin dengesi bozulursa, o devlette huzursuzluk, kaos başlar. Kötülükler artar. Adalet yoksa suçlular toplumun içinde gezerler ve cezasızlıktan yararlanarak suç işlemeye devam ederler. Adalet olmadan düzen olmaz, adaletli olmayan devlet yıkılmaya mahkumdur.”
‘Kararlar vicdanlarda yara bırakıyor’
Urfa Adliyesi önünde sürdürdükleri adalet mücadelesini kimi zamanlar il dışına taşıdıklarını belirten Ferit Şenyaşar, adaletsizliklerin toplumun birçok kesimine sirayet ettiğini kaydetti. Sürdürdükleri Adalet Nöbeti’nin birçok aileye ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Şenyaşar, “Adaletsizlik sadece bize karşı yapılmıyor. Türkiye’de buna benzer birçok adaletsizlik var. Son süreçte başlattığımız nöbet birçok aileye de ilham kaynağı oldu. Pınar Gültekin davasında fail Cemal Metin Avcı’ya verilen ‘Haksız tahrik indirimi’ kararına karşı Adalet Nöbeti başlattı. Gülistan Doku’nun ailesi nöbet başlattı. Türkiye’nin birçok yerinde hakim ve savcıların verdikleri kararlar vicdanlarda yara bırakıyor ve insanları adalet için mücadeleye sevk ediyor” diye konuştu.
‘Bu anne adliyenin önünde oturduğu sürece huzur gelmez’
Türkiye’de birçok krizin aynı anda yaşandığını belirten Şenyaşar, “Bir ekonomik krizden söz ediliyor. Her ne kadar ekonomik de olsa, bu kriz gibi yaşanan bütün krizlerin altında adaletsizlik var. Adaletsizlikler son bulmadan Türkiye’ye huzur gelmeyecektir. Ekonomik güven için adalet gerekiyor. Bu anne (Emine Şenyaşar) adliyenin önünde oturduğu sürece huzur gelmez” şeklinde konuştu. 20 Temmuz’da adli tatilin başlayacağını hatırlatan Şenyaşar, “Nöbet tuttuğumuz adliyede bulunan hakim ve savcılar adli tatile girecekler. Her gün savcılar bu adaletsizliği görüp adliyeye giriyor. Bu zulme ortak tanık olan hakim ve savcıların da aileleri var. Bu zulme ortak olan imza atan hakim ve savcılar nasıl tatil yapacaklar?” diye sordu.
‘Zulüm devam ettiği sürece Türkiye’ye huzur gelmeyecek’
İnsan hakları savunucularına seslenen Şenyaşar, devamında şunları ifade etti: “Her yerde adalete ihtiyaç var. İnsani bir mücadele veriyoruz. Hukuk örgütleri başta olmak üzere bütün demokratik kurumlara çağrımız; bu adaletsizliğe karşı mücadeleyi büyütmeliyiz. Türkiye’nin aydınlık geleceği için herkes ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ demesin. Bugün bizim başımıza gelen yarın herkesin başına gelebilir. Bu adaletsizlikler kimsenin başına gelmeden herkes mazlumun yanında olsun. 4 yıldır hukuksuz yere tutuklu olan bir kardeşimiz var. Annem bu adliye binası önünde her gün ağlıyor. Bu zulüm devam ettiği sürece Türkiye’ye huzur gelmeyecek.”
URFA