HDP Milletvekili Feleknas Uca, ‘Êzidîler tarih boyunca Tavuş kuşunu korudu. TSK saldırılarında Tavus kuşu da katledildi. Her şey bir yana Êzidî mezarlıkları bombalandı. Savaş uçakları soykırım ve ferman için kaldırıldı. Hedef sadece Maxmur ya da Şengal değildi, hedef tüm Kürtlerin yok edilmesidir’ dedi
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçakları 1 Şubat günü Şengal, Maxmur ve Dêrîk’e yönelik bombardıman gerçekleştirdi. Şengal’de 21 noktaya yapılan saldırılarda 3 sivil yaşamını yitirdi, biri ise yaralandı. Türkiye’nin saldırılarının, 2017 yılından bu yana gerçekleştirilen en kapsamlı saldırı olduğu belirtilirken, saldırının 4 buçuk saat sürdüğü ifade edildi. Maxmur’da ise Özsavunma Güçleri Komutanlığı üyesi 2 kişi yaşamını yitirdi.
Soykırım devam ettirilmek istendi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Feleknas Uca, Kuzey ve Doğu Suriye ile Şengal ve Maxmur’a dönük saldırıları Jinnews’e değerlendirdi. Türkiye’nin yeniden başlattığı saldırıların, önceki saldırılardan farklı olduğunu dile getiren Feleknas Uca, IŞİD’in 3 Ağustos 2014’te Şengal’de yapmaya çalıştığı soykırımın bugün yapılmaya çalışıldığını söyledi.
Şengal halk iradesiz kılınmak istendi
Her dönem Êzidî öncülerin hedef alınarak katledildiğini ifade eden Feleknas Uca, “Şengal’de halk iradesiz kılınmak istendi. Şengal Fermanı’ndan sonra Êzidîlerin kendini yeniden yaratmasına, korumasına izin verilmiyor. Köle, kendi dediklerini yapan ve iradesiz Êzidîler yaratılmak isteniyor ama bunlar karşısında Êzidîler direnerek kendini yeniden yarattı. Êzidîler, DAİŞ’e karşı savaşmanın öncüsü haline geldi” dedi.
9 Ekim Anlaşması tesadüf değil
Êzidîlere yönelik saldırıların Êzidîlerin özel veya kutsal günlerinde gerçekleştiğini belirten Feleknas Uca, “Êzidîleri yok etmek için böyle bir düşmanlık sergiliyorlar. Bağdat ve Hewlêr arasında imzalanan 9 Ekim Anlaşması’nın ABD ve uluslararası güçler gözcülüğünde olması tesadüf değil. Irak Başbakanı Mustafa El Kazımi 9 Ekim Anlaşması’nı yürürlüğe koymak için askeri güçlerini halka saldırtıyor. Halkı savunmak için asker gönderdiklerini söylüyorlar ama Şengal halkının ihtiyacı var diye Kazımi asker göndermedi. Türkiye ile anlaşarak oraya asker gönderdi. Oradaki askerler halkı korumadı” değerlendirmesinde bulundu.
Saldırıların nedeni Hesekê yenilgisi
2 ay önce Mustafa El Kazımi’nin Hol Kampı’nda tutulan IŞİD’lilerin Şengal çevresine yerleştirmek istediğine dikkat çeken Feleknas Uca, Şengal’de halk direnişinin bunu durdurduğunu belirtti. Bununla yeni bir fermanın yaşatılmak istendiğine işaret eden Feleknas Uca, “Bu zemini Hesekê’de de gördük. Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Şırnak’ta yaptığı iddia edilen görüşmelerin ardından Hesekê’ye saldırı gerçekleşmesi tesadüf değil. Kendilerini deşifre de ettiler. Tüm bunlar karşısında yeni bir saldırı başlatıldı. DAİŞ’in Hesekê’de yenilmesi Türkiye’ye dert oldu. Bu saldırının diğer saldırılardan farklı olmasının nedeni, bunun bir soykırım niteliğinde olmasıdır. Şengal gibi bir yerde 20 defa savaş uçaklarının kaldırılması, 12 bin göçmenin bulunduğu Maxmur’da 15 defa bombalama yapılması, Dêrik’te, Qamişlo’da bombardıman yapılması tesadüf değil” diye konuştu.
‘NATO silahlarının DAİŞ’in elinde ne işi var?’
Maxmur’da çok sayıda yaralı olduğunu, ancak 3 yıldır uygulanan ambargo nedeniyle yaralıların hastaneye götürülemediğini vurgulayan Feleknas Uca, yaralı birinin herkesin gözü önünde katledildiğini söyledi. Yaralılar için tek seçeneğin Musul üzerinden Bağdat’a gitmek olduğunu dile getiren Feleknas Uca, yaralıların oraya yetişene kadar yaşamını yitirdiğini belirtti. Feleknas Uca, şöyle devam etti: “Türkiye resmi açıklama yapmadan Güney Kürdistan’a bağlı basın yayın organları onlar yerine bombaların atıldığı noktaların raporunu sundu. Irak’ın bilgisi olmadan Maxmur gibi bir yer nasıl 15 defa bombalanabilir? Irak ya Şengal’i ya da Maxmur’u provokasyon haline getiriyor. Çünkü her iki yer de demokratik ulusu savunuyor ve tüm bu zulme karşı yeni bir yaşam inşa ediyor. O nedenle bu kadar yoğun saldırılıyor. Çünkü özgür bir toplum istenmiyor. Perde arkasında bir güç olmazsa, NATO silahları olmazsa bu saldırılar gerçekleşmeyecekti. NATO silahlarının Rojava’da DAİŞ’in elinde ne işi var? Suriye ve Irak güçleri uluslararası koalisyon ve ABD gözetimi altında. Kazımi’nin bilgisi olmadan Türk savaş uçakları orada nasıl uçar? Bu hukuksuz ve kanunsuzca olur. Türkiye farklı ülkelerin sınırlarını yok ediyor ve tüm dünya buna sessiz kalıyor. NATO’nun silahları Türkiye numarasıyla DAİŞ’in elinden çıkıyor ama NATO buna sessiz kalıyor.”
Êzidîlerin kutsalı Tavus kuşu katledildi
Mustafa El Kazımi’nin saldırı öncesi Türkiye ile görüşmesine ve Türkiye-ABD görüşmesine işaret eden Feleknas Uca,“Tavus kuşu Êzidîler için en kıymetli. Êzidîler tarih boyunca Tavuş kuşunu korudu. Dünkü saldırılarda Tavus kuşunun katledildiği görüntüleri medyaya yansıdı. Her şey bir yana Êzidî mezarlıkları bombalandı. Savaş uçakları soykırım ve ferman için kaldırıldı. Hedef sadece Maxmur ya da Şengal değildi, hedef tüm Kürtlerin yok edilmesidir. Bunun iyi bilinmesi gerekiyor. Şengal’de tek bir kişi kalsa bile Şengal’e sahip çıkacak. Êzidîler bu durumu asla affetmeyecek” dedi.
Avrupa, NATO, uluslararası güçler niçin var?
Birkaç gün önce Avrupa Konseyinde DAİŞ’ten, Şengal’den, Hesekê’den bahsettiğini anlatan Feleknas Uca, buna rağmen fermanın önünün alınmadığını söyledi. Yaşanacak tehlikelere dikkat çektiklerini ifade eden Feleknas Uca, “‘Êzidî soykırımını kabul ediyoruz’ diyen Avrupa ülkeleri, gözlerinin önünde başka bir ülkeyle savaşa giriyormuş gibi kalkan savaş uçaklarını neden görmüyor. Avrupa, NATO, uluslararası güçler niçin var? Êzidî Fermanı’nı izlemek için mi var? Bunun hesabını kim verecek? Bugün sadece bir tarih, bir inanç yok edilmiyor. Bir bütün bölge yok ediliyor. Avrupa’nın sessizliği bu soykırımı onamak demektir” ifadelerini kullandı.
‘Havadan da karadan da DAİŞ’i savunanlar var’
HDP olarak konuyu gündemlerinde tutacakları bilgisini paylaşan Feleknas Uca, gerçekleşen saldırılarda tüm Kürtlerin hedef alındığının altını çizdi. Feleknas Uca, “Hesekê’deki DAİŞ saldırısı bir kez daha Kobanê, Şengal gibi katliamların yeniden olabileceği tehlikesini gösterdi. O nedenle HDP olarak elimizden geleni yapacağız. Hesekê’de gerçekleşen DAİŞ saldırısının arkasındaki güçlerin araştırılmasını istedik. Şengal’de istihabari bilgi paylaşanlar açıklanmalı, Rojava’da DAİŞ çetelerine NATO’ya ait silahları verenlerin tespit edilmesi gerekiyor. Havadan da karadan da DAİŞ’i savunanlar var. Bu güçler kimler? Neden uluslararası koalisyon bir araştırma yapmıyor? Neden sessiz? Gözünüzün önünde sizin silahlarınızla bir katliam gerçekleşiyor” dedi.
Saldırılara ses çıkarmadığınız müddetçe sorumlusu sizsiniz
“Hesekê’de 121 şehit verildi. Kimdi bunlar” diye soran Feleknas Uca, “DAİŞ çetelerine karşı insanlık mücadelesi vererek savaşanlardı şehit düşenler. Ama dünya buna sessiz. İnsanlık suçu işleyenlere karşı Kürtler savaşıyor sonra ne oluyor? Dünya da sadece izliyor. Nereye kadar böyle gidecek? DAİŞ sadece Kürtlerin sorunu değil, insanlık düşmanıdır. Dünyanın her yerinde, Avrupa’da insanlara saldırdılar. Sadece Kürtlere saldırmıyorlar. Bu saldırılara karşı ses çıkarmadığınız müddetçe sorumlusu sizsiniz. Bu saldırıların bedeli çok ağır oldu. Çocukların gözü önünde anne ve babalarının kafası kesildi. Bu yetmedi mi? 3 Ağustos fermanı tekrarlanmak isteniyor. Bu herkesin sorumluluğunda olan bir şey. Şunu anladık ki, halkımızı ayakta tutacak tek şey örgütlülüğüdür. Bu nedenle hedef haline getiriliyor. Êzidîler boyun eğmeyecek. Bu da onlara dert olsun” diye konuştu.
HABER MERKEZİ