Doğankent ilçesinde işletilen maden ocağının çevreyi kirlettiğini belirten ekolojistler, ‘Akbelen’den İliç’e, Fatsa’dan Şırnak’a kadar yıkım ve talan aynı aklın ürünüdür,’ dedi
Giresun’da bulunan ekoloji örgütleri ve yöre dernekleri, Doğankent ilçesinde işletilen ve kapasite artırımı yapmak isteyen madenin zararlarına yönelik, Derindere Mahallesi’nde yurttaşlarla bilgilendirme toplantısında bir araya geldi.
Toplantı yapılan alana “Yaklaşan tehlikenin farkında mısınız” pankartı asılırken, yurttaşlar, “Bu suyu kim bulandırdı”, “Temiz su kaynaklarımızın kirletilmesini istemiyoruz”, “Derelerimiz zehir akmasın” ve “Sömürü madenciliğine hayır” dövizleri taşıdı. Toplantıya çevre ilçelerden de çok sayıda yurttaş katıldı. Mahalle sakinleri ineklere, “Bu su içilir mi” ve “Suya maden, süte atık karıştı” yazılı önlükler giydirdi.
Harşit Vadisi Platformu üyesi Ömer Cebeci, “Doğankent’teki temel sorun ülkenin tamamını ilgilendiren bir anlayışın sonucudur. Akbelen’den Erzincan İliç’te, Fatsa’dan Kazdağları’na, Şırnak’a yıkım ile tüm usulsüzlük ve talan aynı aklın ve aynı düşüncenin ürünüdür. Küresel sermayenin taşeronluğunu yapan sermayedarları halka ait alanları talan etmesi bir işgaldir ve beka sorunudur. Bu zulümlere, katliamlara, doğa talanına ve canlı yaşamına zarar verenlere karşı durmak insani bir görev ve sorumluluktur. Yerdeki ot, bakırdan daha değerlidir” dedi.
‘Maden talan eder’
Ardından konuşan Metalürji Mühendisi Cemalettin Küçük, Giresun’un yüzde 80’inin maden sahası ilan edildiğini ve her gün ruhsat ihalesi düzenlendiğini söyledi. Bugün dünyanın gelmiş olduğu teknolojik gelişme ile birlikte herhangi bir yerde bir madenin çıkarılmasının şirketler için son derece kolay olduğuna işaret eden Küçük, “Ama doğa, canlılar ve yaşam için çok ağır ve zordur. İşte bunun sonucunu yanı başımızda akan dereden gelen kokudan, suyun renklenmesinden net olarak görüyoruz. Madencilik böyle yapılır; yok ederler, sömürürler, doğayı talan ederler ve sonra çeker giderler. Onun için madencilik faaliyetinin durdurulması gerektiğini dile getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Küçük, sözlerine şöyle devam etti: “‘Maden çıkarmayalım mı’ diyenlere, ‘Biz burada yaşamayalım mı’ dememiz gerekiyor. Burada yaşayacaksak bu madeni ve madenin genişlemesini de derhal durdurmalı ve bunun için direnmeliyiz.”
Ardından konuşan yurttaşlar, madencilik faaliyetlerinin köylerine büyük zararlar verdiğini, derelere kimyasal ve ağır metal atıklarının salındığını belirterek, artık bölgenin yaşanmaz bir hal aldığını aktardı. Yurttaşlar, genişletilmek istenen maden ocağının tamamen kapatılması gerektiğini kaydetti.
GİRESUN