Silopiya’da 2015’te sokağa çıkma yasaklarında 4 Ocak günü katledilen Fatma Uyar’ı annesi Hatice Uyar anlattı
Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015 yılında özyönetim direnişleri sürecinde AKP iktidarının ilan ettiği sokağa çıkma yasağı ilan etti. 37 gün süren yasaklar döneminde 4 Ocak 2016 tarihinde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir, Kongreya Jinên Azad (KJA) aktivisti Fatma Uyar ile Silopî Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır zırhlı araçtan açılan ateşle hedef alınarak katledildi.
Fatma Uyar, 28 Ağustos 1988 yılında 7 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak Duhok köyünde dünyaya geldi. 5’nci sınıfta okulu terk ederek 11 yaşında çalışmalara katıldı. 2000’li yılların başında gençlik mücadelesinde aktif olarak yer aldı. Deli dolu, ele avuca sığmaz bir kadın olan Fatma 2009 yılında tutuklandı. 5 yıl 3 ay cezaevinde süren tutsaklığın ardından tahliye olduktan sonra Serhat ve Botan bölgesinde kadın çalışmalarına katıldı. Fatma, katledilmeden önce Silopi’de KJA çalışmaları yürütüyordu.
Fatma Uyar’ın annesi Hatice Uyar, örgütlü kadınların planlı bir şekilde hedef alındığını belirterek, kızı ve 2 arkadaşının bilinçli şekilde katledildiğini ifade etti.
Cesaretin simgesi
Uyar’ın daha çocukluğundan itibaren hareketli ve arayış içerisinde olduğunu söyleyen Hatice Uyar, şunları dile getirdi: “Fatma yurtsever bir ailede büyüdü. Daha çocukken hareketi seviyordu ve çok heyecanlıydı. Çok küçük yaştayken bile mücadele ve örgüt sorumluluğu vardı. Bu şekilde mücadelenin yükünü de almaya başladı. Sakin ve güçlü bilinci olan bir kişiliği vardı. Nerede bir ihtiyaç varsa oraya gidiyor özellikle de kadınlar için çalışma yürütüyordu. 2009 yılında tutuklandı ve bir süre Mêrdîn ve Sêrt’te cezaevinde kaldı. Ancak çıkar çıkmaz daha güçlü bir şekilde çalışmalarına devam etti. Hiçbir zaman durmadı ve aralıksız bir şekilde mücadelesini sürdürdü. Kızım cesareti, düşüncesi ve duruşu ile tanınıyordu.”
Cenazeler sokakta kaldı
Kızı ve iki arkadaşının planlı bir şekilde katledilmediği ve hiç kimsenin yargılanmadığını belirten anne Uyar, “Şiddetli bir savaş vardı. Herkes kaygılıydı” sözleri ile o süreci hatırlatan Uyar devamında, “Kızım bir gün beni arayarak ‘hakkını helal et’ dedi. Bu sözü duyduğumda içim yandı ve ağladım. Telefonu kapattıktan sonra sabaha kadar gözüme uyku girmedi. Sonraki gün onu yine aradım. Fatma telefonu açtı biraz içim rahatladı. Yine bana ‘eğer telefonu açamazsam bilki sağ değilim’ dedi. İçim yandı yine. Fatma, Sêvê ve Pakize o gece katledildiler ancak biz duymamıştık. Daha sonra haberlerde gördüm isimlerini. Onları planlı bir şekilde katlettiler. Ambulansa haber verilmişti ancak saatlerce gelmemiş. Cenazeleri saatlerce sokakta kaldı” dedi.
Kadınları etkileme gücü
Kürt kadınların sürekli iktidarın hedefinde olduklarını ifade eden Uyar, şu sözlerine şöyle devam etti: “Kadınlar yıllardır özgürlükleri için, baskıdan kurtulmak için büyük mücadele veriyor. Kadınlar çok güçlü. Bu yüzden kadınların gücünden ve mücadelelerinden korktular hala da korkuyorlar. Hem Türkiye’de hem de İran’da yine dünyanın her yerinde kadınlar iktidarlar için büyük bir korku. Bu yüzden de kadınları hedef alarak mücadelelerini engellemek istiyorlar. Kızım kadınların özgürlüğü için mücadele ediyordu. Ben onun mücadelesi ile gurur duyuyorum. Çevresinde ve kadınlarda büyük etki yarattı. Ben onun hem annesi hem de arkadaşıydım.”
Mücadeleleri sürüyor
Silopîya ve Paris’te yaşanan katliamların yıldönümü yaklaşırken, Paris’te yaşanan ikinci katliama dikkat çeken, Uyar son olarak, “Katledilmelerinin yıl dönümü yaklaştıkça devlet yeni bir olay çıkarıyor. Kızım ve iki arkadaşının katledilmesinin yıl dönümü yaklaşırken Paris’te yine bir katliam gerçekleştirdiler. Orada Evin Goyî ve 2 arkadaşı katledildi. Paris Katliamı gerçekleştirildiğinde kızım aklıma geldi. Çok içim yandı. Ancak bir o kadar da öfkelendim. Kürt kadınları buna karşı mücadelelerini sürdürüyor ve kendilerini daha da güçlendiriyorlar. Fatma, Sêvê ve Pakize kadınlara büyük bir mücadele mirası bıraktı. Kadınlar ve Kürt halkı onların mücadele mirasına sahip çıktı ve hala anılarını yaşatıyorlar” diye konuştu.
Haber: Sema Çağlak / Şirnex-JinNews